English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tekrarlayın

Tekrarlayın Çeviri İspanyolca

273 parallel translation
Benden sonra tekrarlayın : "The".
Repita conmigo : "The"...
Az önce söylediğinizi tekrarlayın!
¡ Repita lo que acaba de decir!
Şimdi tekrarlayın.
Y ahora, todos juntos.
Haftada iki kez tekrarlayın. İki hafta boyunca.
Envíeselas dos veces por semana durante 15 días.
İncil'i sağ elinizle tutun ve yemini tekrarlayın.
Coja Ia biblia con Ia mano derecha y repita el juramento.
İncil'i sağ elinizle tutun ve yemini tekrarlayın.
Sostenga Ia biblia con Ia mano derecha y repita el juramento.
Uçak arıyor Kansas City radio, tekrarlayın.
Llamando a avión Radio de Kansas City, repita.
Tekrarlayın :
Diga :
Eğer dua edemiyorsan, sadece sözleri tekrarlayın.
¡ Si no puedes, insiste!
Soruyu tekrarlayın.
Repita la pregunta.
Lütfen isteğinizi tekrarlayın.
Por favor repita el pedido
Bir kere daha, tekrarlayın.
Otra vez, repítalas.
Bu yatay göz hareketini duyduğunuz ritme göre tekrarlayın.
Repite este movimiento.
Lütfen, benden sonra tekrarlayın.
Por favor repetid conmigo.
Yüz kere tekrarlayın :
Escriba cien veces :
Ses kesiliyor, tekrarlayın.
Hay demasiadas interferencias. Repita.
Yıldız-üssü Kontrol, mesajı tekrarlayın.
Control de la Flota Estelar, repito el mensaje.
Tekrarlayın...
Repitan...
Tekrarlayın, lütfen.
Repita, por favor.
- Tekrarlayın, lütfen.
- Repita, por favor.
Bunu tekrarlayın.
Empezad de nuevo.
- Tekrarlayın, lütfen. Kesim.
- Díganlo, por favor. "Schlacht".
Güneş bir küredir, tekrarlayın.
Esto es una esfera. Decidlo.
Lütfen bana anlattığınızı aynen Yargıca da tekrarlayın.
Por favor, señora una vez más, repítale exactamente al señor Juez, lo que me ha contado.
Tekrarlayın : bir, iki, üç.
Repetid después de mí : "Un, dos, tres".
Tamam. - Tekrarlayın lider.
Voy a volver.
Lütfen tekrarlayın Majesteleri.
Repita, Su Majestad :
Söylediklerimi tekrarlayın :
Repitan conmigo :
Tekrarlayın, aptallık yapmasın. Sana söylüyorum! Sağır mısın?
Repítelo. ¿ Eres sordo?
Benden sonra tekrarlayın.
Ahora repita.
- Lütfen tekrarlayın. Coach 1.
- Por favor repita, Coach Uno.
Anlaşıldı, birim 64... konumunuzu tekrarlayın.
Entendido, unidad 64. Dénos su ubicación de nuevo.
"Negatif iki sayının çarpımı pozitiftir." Tekrarlayın.
"negativo por negativo igual positivo."
"Negatif iki sayının çarpımı pozitiftir." Tekrarlayın.
"negativo por negativo igual positivo." ¡ Repítanlo!
- Lütfen gideceğiniz yeri tekrarlayın.
- Repita por favor el destino.
Lütfen tekrarlayınız...
Repita por favor...
Emri tekrarlayın.
Repita el comando.
Lütfen sorunuzu tekrarlayın.
Por favor, reformular la pregunta.
Lütfen isteğinizi tekrarlayın.
Por favor replantear peticion.
Jujitsu hareketlerin tekrarlayıp denge olayını anladığında kolay bir spor.
El Jujitsu no es difícil de aprender cuando usas la variación en el equilibrio.
Böyle tekrarlayıp durmamın mahsuru yok, değil mi Albay Ehrhardt?
¿ Le importa si soy repetitivo, coronel Ehrhardt?
Çamura bulanmış ruhunun derinliklerinde Tanrı'nın adını tekrarlayıp durdu.
¡ Arrastrando el nombre del Señor por el maligno lodo de su alma!
Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar, laf kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar.
Cuando oréis, no repitáis las palabras como los paganos... que creen que por multiplicar las palabras serán escuchados.
Neden sürekli aramızdakinin sevgi olmadığını tekrarlayıp duruyorsun?
¿ Por qué sigues insistiendo... con eso de que nunca hubo amor?
Etraftan okuduklarını tekrarlayıp duruyorlar.
Y repiten lo que han leído en los periódicos. Pero los periódicos...
Buraya birini çağırıp ifadeni yazdıracağım. Böylece, tekrarlayıp durmak zorunda kalmazsın.
Llamaré a alguien para que transcriba tu declaración para no estar repitiéndolo
Gerçek bir Hıristiyan düğünü olması için yüzükleri birbirinize verip söylediklerimi tekrarlayın.
Este anillo que ahora se entregan en señal de amor y fidelidad... pueden tomarlo y llevarlo... en el nombre del Padre, del Hijo y del Espíritu Santo.
Theresa Lady'e yapacaklarımızı tekrarlayıp durdu. Ben şaşkındım, çanın ipini kestim.
Theresa siguió repitiendo la historia a su señora mientras yo iba de acá para allá y cortaba la cuerda de la campanilla.
Bu yüzden hergün Buda'nın sözlerini tekrarlayıp duruyorum :...
Ajá. Por eso estoy entonando "sutras" * todos los días : [N.T. discursos dados por el Buda, como oraciones]
Tekrarlayıcı matematik operasyonlarını... yüksek hızlarda yapabilen elektronik veya mekanik bir alet.
Es un aparato electrónico capaz de ejecutar múltiples operaciones matemáticas a muy alta velocidad.
Bunu tekrarlayıp durmayın!
¡ No volváis a decir eso!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]