Uzun hikâye Çeviri İspanyolca
813 parallel translation
Çok uzun hikâye.
Es una historia muy larga.
Uzun hikâye.
Es una larga historia.
Uzun hikâye. Bir gün anlatırım.
Es una larga historia, te la contaré algún día.
İşte asıl uzun hikâye geliyor!
Esto tiene una larga historia.
Uzun hikâye. Sana yukarıda anlatırım.
Te lo contaré en casa.
- Uzun hikâye.
- Es una larga historia.
Çok uzun hikâye.
Es una larga historia.
Uzun hikâye.
Esto tardará un rato.
Uzun hikâye.
En fin... seria largo de explicar.
Neyse işte, uzun hikâye. İşimize dönelim artık.
Bueno, eso es largo de contar.
- Bu, uzun hikâye.
- Es una larga historia.
Uzun hikâye.
Es toda una historia.
Anlatamayacağım kadar uzun hikâye, neyse...
Sería muy largo de contar ahora.
- Uzun hikâye. - Dinlemek istemezsin.
- No querrías escucharla.
Uzun hikâye.
Una larga historia.
Şey... uzun hikâye.
Es una historia larga.
Uzun hikâye canım.
Es una larga historia.
Sanırım bu benim için, arkadaşım. Bak, uzun hikâye. Ama ben masumum.
creo que es por mi, amigo escucha, es una larga historia pero soy inocente no quiero meterte en problemas pero podria necesitar tu ayuda los colegas estan para ayudarse
- Uzun hikâye ve fazla vaktimiz yok.
- Es una larga historia y no tenemos mucho tiempo.
Uzun hikâye, Yarbay.
Es una historia muy larga, comandante.
Uzun hikâye.
Es una historia larga.
Uzun hikâye.
Larga historia.
Uzun hikâye, Bo.
Es una larga historia.
Bu zor bir soru. Uzun hikâye.
Es una larga historia.
Uzun hikâye. Narnlarla ilgili.
Tiene que ver con los narn.
Ama sevgilim, bu çok çok uzun bir hikâye.
- Cariño, es una historia larga.
Bu uzun bir hikâye.
Es una historia complicada.
Bu çok uzun bir hikâye.
Sería demasiado largo de explicar.
- Bu uzun bir hikâye.
- Es una historia larga.
- Bu uzun bir hikâye.
toda una historia.
Uzun bir hikâye.
Es largo de explicar.
Bu uzun zaman önce yaşanmış gerçek bir hikâye.
Fue una historia real, hace mucho tiempo.
Uzun ve acıklı bir hikâye ama dert etme.
Es una larga y triste historia, pero no te preocupes.
Bu gece uzun bir hikâye anlatamayacağım.
Bueno pero sólo un poco mi querida.
Korkarım bu uzun bir hikâye.
Me temo que es una historia muy larga.
Bu çok uzun bir hikâye, bayım.
Es una larga historia, señor.
Bu epey uzun bir hikâye, Bayan Ramsey.
Es una historia bastante larga, Sra. Ramsey.
Uzun zamandır defalarca anlatılan hikâye
Se ha contado antes muchas veces.
Bu kimsenin dinlemek istemediği uzun bir hikâye.
Es una historia larga y nadie quiere escucharla. Estamos huyendo.
Ee, uzun bir hikâye.
Bueno, es una larga historia.
- Bu uzun bir hikâye.
Es una historia muy larga.
Uzun hikâye.
Es una historia muy larga.
Çok uzun bir hikâye.
Es una larga historia.
- Uzun hikâye.
- Es una historia larga.
Bu uzun bir hikâye mi?
Cállate y escucha.
Evinde iki berduş var. - Bu uzun bir hikâye ve...
Tienes dos vagabundos en tu casa.
Uzun, sıkıcı ve anlamı olmayan bir hikâye istesem hayatıma bakarım.
Para una historia larga, aburrida y sin razón, tengo mi vida.
Biraz uzun bir hikâye.
Esa es una larga historia.
Uzun bir isim ve uzun bir hikâye.
Aquel nombre es larguísimo. Y es una larga historia.
Uzun bir hikâye.
Es una larga historia.
Aslında iş bitti, ama henüz bitmedi yani aslında çok, çok uzun bir hikâye ama önceleri, yani bu kadar- - Ama şimdi- -
Ya sabe, está hecho, pero no realmente hecho bueno, es una historia muy, muy larga pero al principio no pensaba, pero ahora...
uzun hikaye 160
hikaye 41
hikayenin sonu 30
hikaye nedir 24
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
hikaye 41
hikayenin sonu 30
hikaye nedir 24
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20
uzun bir yolculuktu 18
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20
uzun bir yolculuktu 18