Uzun yıllar önce Çeviri İspanyolca
287 parallel translation
Aklınız olsaydı, uzun yıllar önce bunu siz yapardınız.
Si fuera sensato, lo habría hecho usted mismo hace tiempo.
Evet, uzun yıllar önce.
Sí, hace años.
- Hayır, annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı.
No. Mi madre falleció hace años y sólo quedaba mi padre, que murió el verano pasado.
Senmişsin uzun yıllar önce
Desde hace tiempo Eras tú
Senmişsin uzun yıllar önce
Desde siempre Eras tú
Uzun yıllar önce, tam olarak yüz yıl, şimdilerde La Morte Rougean olarak anılan köyde bir gece hayalet ortaya çıktı.
Hace muchos años, 150 para ser exacto una noche hubo una aparición en una aldea llamada'La Morte Rouge'.
Şimdi, bu çok uzun yıllar önce olmuştu.
Esto sucedió hace muchos, muchos años.
Uzun yıllar önce yabancılar gelmiş onların hükümdarını yok etmiş ve incilerini yağmalamışlar.
Hace muchos años, unos desconocidos mataron a su soberano... y les robaron las perlas.
Bir kere uzun yıllar önce hırsızlık yaptım.
Robé hace tiempo, mucho tiempo.
Çok uzun yıllar önce.
Fue hace muchos años.
Uzun yıllar önce öğretirdim.
Hace mucho tiempo, enseñaba.
Karım Karin, uzun yıllar önce öldü.
Mi mujer Karin murió hace algunos años.
Şimdiyse. gençliğinin büyük kısmını uzun yıllar önce, çok sayıda stadyumlarda haykıran kalabalıkların önünde bırakmış bir adamın yansımasını görüyor.
Nick. El Sr. Bolie Jackson, quien por regla de su profesión es una vieja reliquia... cuyo tiempo ha pasado y que ahora ve el reflejo de un hombre que ha dejado... bastante de su juventud en bastantes estadios por demasiados años,... ante muchas personas en gritería.
bu olay uzun yıllar önce olmuş, birinci dünya savaşı sonrasında.
Sucedió hace muchos años ; después de la primer guerra mundial.
Uzun yıllar önce, başımıza bir lanet isabet etti.
Una maldición nos atormenta... desde hace muchos años.
Şimdi hissettiklerimi uzun yıllar önce, çok gençken hissetmeliydim.
Lo que siento ahora, debí sentirlo antes, de joven.
Uzun yıllar önce, dünyayla barış yaptım.
Hace muchos años, hice la paz con el mundo.
Aşkı uzun yıllar önce arkamda bıraktım.
Escucha María, el amor es algo que no volveré a sentir más.
Uzun yıllar önce ben de aynısını yapmıştım.
Hace muchos años, yo también.
Son kavgamı uzun yıllar önce verdim ben.
Luché mi última batalla hace mucho tiempo.
Uzun yıllar önce batıIı bir ajanı, şu Sturdevant denilen adamı benim yerime geçirmeye çalıştı.
Siempre me ha odiado. Hace unos años intentó reemplazarme con un agente del Oeste.
Ama uzun yıllar önce Amerika'da yaşadığınızı benden saklamak istediniz ki orada Daisy adında beyaz bir bebeğe bakıcılık yapıyordunuz.
Pero creo que escondía su pasado en los EUA cuando cuidó a una bebé blanca llamada Daisy,
Uzun yıllar önce ilk robotları yapıp, onları güçlü bir bilgisayara bağladık.
Hace tiempo, hicimos los primeros robots, conectados a un ordenador.
Galaksinin kenarında yer aldığımız gerçeği uzun yıllar önce birinci dünya savaşı sonlarında yıldız kümelerini haritalandıran Harlow Shapley tarafından şekillendirildi.
El saber que estamos en el suburbio fue descubierto hace mucho tiempo hacia finales de la 1ª guerra mundial por Harlow Shapley, quien estudiaba la posición de estos grupos de estrellas.
Varelli uzun yıllar önce gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
"Varelli desapareció en misteriosas circunstancias hace muchos años".
Uzun yıllar önce, Londra'da yaşarken, Varelli ismini kullandım.
Cuando viví en Londres hace mucho tiempo, me hacía llamar Varelli.
Bunu bana uzun yıllar önce Perdide eşekarıları yaptı.
Los Frelons de Perdide me lo hicieron años atrás.
Uzun yıllar önce bende yapardım.
Solía ser así hace muchos años.
- Sanırım sen uzun yıllar önce...
- En serio. Estás en una espec...
Bir zamanlar, çok uzun yıllar önce..... bir Ortodoks manastırında yaşlı bir keşiş yaşarmış.
Érase una vez, hace mucho tiempo... un viejo monje vivía en un monasterio ortodoxo.
Küçük Willy'e eşim, uzun yıllar önce İskoçya yolculuğumuzda hamile kalmıştı...
Concebimos a nuestro pequeño Willy en un viaje a Escocia hace unos años...
Bir zamanlar, uzun yıllar önce Rockaway'deki komşularımızın evine iki hırsız girdi.
Érase una vez, hace muchos años dos ladrones que entraron en casa de los vecinos, en Rockaway.
Uzun yıllar önce Los Alamos'ta pek ilgisiz bir projede çalışmıştım.
Hace años, en Los Àlamos, hice un proyecto que no tenía nada que ver.
Federasyon gezegeninizi ziyaret etmeyi uzun yıllar önce bıraktı.
La Federación lleva demasiado tiempo sin visitar su planeta.
Gezegende çok uzun yıllar önce barış görüşmelerine başlayabilirdin.
Podría haber intentado negociar la paz hace mucho tiempo.
Uzun yıllar önce, insanlarımız, ulu güçlere sahip varlıklara inanırdı.
Hace tiempo, nuestro pueblo creía en seres superiores.
Uzun yıllar önce.
Hace muchos años.
Uzun, siyah saçlı bir kız uzun yıllar önce kalbimi kırmıştı.
Una chica de larga melena negra me rompió el corazón hace tiempo.
Uzun yıllar önce, daha bu yatak senin değilken.
Hace mucho tiempo... antes que tu la tuvieras.
Aslında bir reklam ajansında çalışıyordum, uzun yıllar önce.
Bueno, yo trabajé en publicidad, pero eso fue hace muchos años.
- Ancak uzun yıllar önce burada değildiniz, dostum. Ona bana kızmak için sebep verdiğimde.
Pero no lo vió hace algunos años, cuando le dí motivos para estar resentido conmigo.
* * Çok uzun yıllar önce * *
Hace muchos anos
Uzun yıllar önce, bu köy nefret ve güvensizlik tarafından derinden bölünmüştü.
Hace mucho, el poblado se dividió por el odio y la desconfianza.
Uzun yıllar evvel, savaştan önce evinizi ziyarete gelirdim.
Solía ir a visitarle a su casa hace mucho tiempo antes de la guerra.
Kimisi azametli ve yeni, o kadar yeni ki yalnız bırakılmış... kimisi de insanların ayrılmak istemediği, yılların aşındırdığı basamaklar... zenginlerin yaptırdığı gösterişli basamaklar zenginlere tahsis edilmişti... uzun süre önce unutulmuş insanlar tarafından yapılan bayağı basamaklar da halka...
Algunas orgullosas y nuevas... tan nuevas que nadie se atrevía a pisarlas... y las escaleras gastadas por los años de las que la gente no quería separarse... escaleras lujosas donadas al pueblo por los ricos... y escaleras pobres construidas por hombres hace tiempo olvidados.
Yıllar önce uzun ve yumuşak saçlarını omuzlarına kadar düşürürdü.
Años atrás, lo llevaba largo y suelto... Sobre los hombros.
Uzun yıllar Fransa'da yaşadıktan sonra, iki ay önce buradan birkaç kilometre ötede bir ev kiralamış.
Después de vivir en Francia durante un número de años. Hace dos meses. Ella alquiló una casita de campo a unas millas de aquí.
Biliyorum, kısa gözükse de bu gemide geçireceğimiz zaman uzun gelecek. Mısır'a hemen varmaya ve yıllar önce başladığım hazırlıkları bitirmeye hevesliyiz.
Aunque breve, el tiempo en este barco parecerá muy largo, lo sé estamos ansiosos por llegar a Egipto y completar las preparaciones que inicié hace muchos años.
Uzun yıllar önce.
Hace tiempo.
Yıllar önce kendime uzun bir tatil sözü vermiştim.
Hace años me prometí unas largas vacaciones.
Uzun zaman önce, tutsakların burada kalmak istediğinde, Anayurdumuzdaki çocuklarımızın şerefini lekelemekten kaçınmayı umuyorduk. Belki de yıllar geçtikçe, burada büyüttüğümüz çocuklarımızı göz ardı ettik.
Hace tiempo, cuando tus prisioneros te pidieron quedarse aquí... su esperanza era poder evitar la deshonra a sus hijos en su mundo, pero pasados los años, no hemos tenido en cuenta la opinión de nuestros hijos.
yıllar önce 137
yıllar önceydi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
yıllar önceydi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39