English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yarın gece

Yarın gece Çeviri İspanyolca

4,428 parallel translation
Yarın gece de. Rezervasyon için çok geç.
Es mañana, no me dará tiempo.
Yarın gece yarısına kadar kazma işini bitirebilir miyiz?
¿ Terminaremos de cavar para mañana a medianoche?
Seni yarın gece arayıp isimleri ve kimlik numaralarını alacağım.
Llamaré mañana y espero obtener los nombres y números de identificación.
Yarın gece.
Mañana por la noche.
Yarın gece mi?
¿ Es mañana por la noche?
Onu yarın gece ofisten çıkıp arabasına giderken vurmam gerekiyordu.
Debía dispararle mañana en la noche, cuando saliera de su oficina y fuese a su auto.
Yani yarın gece World Wide News binasının çatısında Patrice'in en sevdiği yer olur ona evlenme teklif edeceğim.
Así que mañana a la noche, en el techo del edificio de Noticias del Mundo es el lugar favorito de Patrice, le propondré matrimonio.
Ama yarın gece, bu olay olmadan önce oraya girecek ve onu çalacağız.
Pero mañana en la noche, antes de que eso pase, iremos allí y lo robaremos.
Bu gece Washington'a uçuyorum. Yarın gece.
Tomaré el avión a la Capital esta noche.
Hah bi de.. yarın gece benim grupla birlikte Hotel Cafe'de birşeyler çalacağız.
Oh, y escuchen, mañana en la noche mi banda y yo tocaremos en el Hotel Café, si ustedes chicas...
At olmadan yaşlı bacaklarımla yarın gece giderim.
Me llevará media noche llegar sin caballo.
Yarın gece sonunda tüm okul önünde korkutma şansını yakalayacaksınız.
Mañana a la noche, mostrarán sus sustos frente a toda la escuela.
Yarın gece.
Mañana en la noche.
- Yarın gece çıkabilir miyiz?
- ¿ Podemos salir mañana en la noche?
Zamanaşımı süresinin yarın gece yarısı dolacağını biliyorsunuz.
Sabe que el plazo se vence mañana a la media noche.
Yarın gece burada 75 milyon dolarlık mücevher koleksiyonunu açık artırmayla satacaklar.
Van a subastar su colección de joyas de $ 75 millones aquí mismo mañana por la noche.
- Yarın gece görüşürüz. - Tamam.
- Te veo mañana por la noche.
Ama yine de yarın gece çıkıyoruz değil mi?
- ¿ Vamos mañana por la noche? ¿ Cierto?
Önümüzdeki yedi saat boyunca uykuda olacağını çünkü Japonya'da saatin gece yarısını geçtiğini söylüyorum.
¡ Estará durmiendo las próximas siete horas porque ya es medianoche en Japón!
- Gece yarısını bir dakika geçiyor.
Pasa un minuto de la medianoche.
Bu şu demek, mahkum Gece yarısına kadar yaşarsa infazı ertesi güne Ertelemek zorundasın.
Que si sigue vivo a la medianoche... tiene que cancelar el procedimiento y postergarlo a mañana, a las 20 h. Eso es.
eğer bu adam Gece yarısına kadar ölmezse, Aynı şeyleri Yarın da yapmak zorunda kalırız. O yüzden yerine dön Ve işini yap.
Si este tipo sigue vivo a la medianoche... tendremos que recomenzar mañana a la noche... así que haga su trabajo.
Bu suçlu idam edilecek. Bu gece, yarın veya bir başka gün Size söz veriyorum.
Ejecutaremos a este criminal... esta noche, mañana u otro día.
Zamanın başlangıcından beri arka sokaklarda gece yarısı hiç bir zaman iyi şeyler olmamıştır, asla.
Desde el principio de los tiempos, nada bueno ha pasado en un callejón después de la media noche, nunca.
Yani gece yarısına kadar, Lucas'ın yaşama şansı var.
Así que hasta que llegue la medianoche, aún es posible que Lucas esté vivo.
Bu gece yemeğimizi Flamingo'da yiyeceğiz, ardından Sammy'nin ikinci gösterisine gideceğiz, yarın da Country Kulübü'ne davetliyiz.
Bueno, esta noche... cenaremos en la sala Candlelight del Flamingo, después tomaremos algo en Sammy's durante el segundo show, y mañana... estamos invitados al club de campo.
Her zaman gece yarısına yakın, kız arkadaşıma mail gönderirim,... zaman farkından dolayı.
Siempre espero hasta medianoche para escribirle a mi novia por la diferencia de horario.
Demek sivil vatandaşlarımızın güvenliği için,... gece yarısından sonra gerçekleşti.
Para el beneficio de nosotros los civiles, ¿ eso es después de medianoche?
Saldırının gece yarısından önce gerçekleştiğini ispatlamadığınız sürece davayı düşürmekten başka hiçbir çarem yok.
- Sra. Florrick, podrá verificar la secuencia, pero temo que el Sr. Stabler tiene razón. Salvo que pueda probar que el ataque ocurrió antes de medianoche desestimaré el caso.
14. cumhurbaşkanlığı seçim sonucu canlı yayını 19 Aralık 1992 gece yarısında yapıldı.
El recuento de la votación para elegir al 14º presidente. Era medianoche del 19 de diciembre de 1992.
Tahmini ölüm zamanı, şüphelinin gece yarısından sonra eve girdiğini gösteriyor. Ve Myroses'ları yataklarından sürükleyip, duvar kasasının şifresini vermeye zorlamış. ve sonra...
La hora preliminar de la muerte indica que el sospechoso entró después de medianoche, sacó a los Myrose de sus camas, les obligó a darle la combinación de su caja fuerte, y después...
Demek ki gece yarısı karınlarını doyurmakta ve kusmuklarını temizlemekte de daha iyiydim.
Entonces supongo que yo era mejor dándoles de comer por las noches y también limpiando vómitos.
Yarı yarıya paylaşırsınız her gece, gösteriyi biriniz kapatırsınız.
Todo al cincuenta por ciento... alternando quien cierra el concierto cada noche.
Bu gece yapamayacağını ama yarın yemek yiyebileceğimizi söylüyor?
¿ Dice que esta noche no puede pero que si podemos quedar a comer mañana?
Bu gece O'nu Rammer Jammer'a götüreceğim... ve Wally'den O'na salata barındaki yeni aksırık önleyicileri... anlatmasını isteyeceğim... yarın da... kasaba meydanında ağaçlar... ışıklandırılacak yani... bir an bile yalnız kalmayacağız.
Hoy la llevaré al Rammer Jammer y haré que Wally le cuente todo sobre los nuevos cristales protectores de la barra de ensaladas, y después mañana por la noche es el encendido del árbol en la plaza del pueblo, así que ni un segundo para estar solas.
Gece yarısından sonra kayıt olamazsınız, dikkat edin.
así que tengan cuidado.
Hiç kimse tam gece yarısında olacağını söylemedi.
Nadie dijo que pasaría exactamente a medianoche.
Gece yarısını biraz geçiyordu sanırım.
Debe haber sido justo después de la media noche.
"Gece Yarısı'nın Fısıltıları" ekibi olarak bu akşam... 347 Mok Chon Köyüne geldik.
Esta noche, en "Susurros de Madrugada"
Bu gece, yarın bütün gün ve akşam sizin.
Tienen dos noches, un día y varias horas.
Karanlıkta için için yanan köz Kıvılcımlar yükselecek Kalbimdeki saat gece yarısını gösterdiğinde
# Nos frotaremos, mi ser contra el tuyo... # # hasta que ardan nuestros esqueletos y al reloj de mi corazón... # # a la medianoche en punto, nos incendiaremos... # # sin siquiera abrir los ojos. #
Bu gece ziyafet çekeceğiz ama yarın benimle aşağı ineceksiniz yeni kralınızla.
Esta noche celebraremos pero mañana regresarán allá abajo conmigo...
Bu gece burada kalacaksın, yarın gidersin. Tamam mı?
Te quedaras aqui esta noche y te vas mañana, ¿ de acuerdo?
Baksana, bence bu gece güzel bir uyku çekip işe yarın koyulalım.
Sabes, probablemente deberíamos dormir y empezar mañana.
- Sen ve yarım akıllı kardeşlerin bu gece çok meşgul olacaksınız.
tú y sus hermanos estúpidos tendrán una noche ocupada. ¿ Esta noche?
Bu gece kalacağız ama yarın sabah eve döneceğiz. Hayır.
Nos quedamos esta noche y mañana por la mañana volvemos a casa.
Gece yarısından önce burada olmamızın imkânı yok.
No es posible que hayamos llegado aquí antes de la medianoche.
Yarın öldürün beni, bu gece bağışlayın hayatımı.
Permítanme aún estaría vivo hoy.
Onların senin dışarıda kalmana nasıl izin verdiklerini bilmiyorum ama bu eve giriş saati gece yarısıdır.
No sé cuán tarde la dejan estar fuera, pero en esta casa, tu toque de queda es a medianoche
Gece yarısını mı ifade ediyor?
¿ Medianoche?
"Bu gece benimle yatarsan," bundan 100 yıl sonraki erkeklerin aksine, "seninle yarın yine de konuşurum."
Si vas a dormir conmigo esta noche te hablaré al día siguiente a diferencia de cualquier hombre que conocerás dentro de 100 años ".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]