Yeni duydum Çeviri İspanyolca
565 parallel translation
Döndüğünü yeni duydum.
Acabo de enterarme de que llegaste.
Horace Amca'yı yeni duydum. Nasıl o?
Acabo de enterarme de lo del tío Horace. ¿ Cómo está?
- Yeni duydum. Neler oluyor?
- Acabo de oírlo. ¿ Que está pasando?
Albay olduğumu nasıl öğrendin? Ben daha yeni duydum.
¿ Cómo sabe que me ascendieron a Coronel?
Yeni duydum efendim. Daha erken gelebilirdim.
Me acabo de enterar, habría venido antes.
Ben de yeni duydum.
Lo he oído.
Dün akşam olanları yeni duydum.
Acabo de oir lo que sucedió anoche.
Ben de yeni duydum.
- No, es la primera noticia.
Ben de yeni duydum.
Acabo de enterarme.
Sana söylüyorum, yeni duydum.
Le digo, apenas oí.
- Bunu yeni duydum.
- No lo sabía.
- Ben de yeni duydum.
- Es una novedad para mí.
Yeni duydum ; daha bu sabah birini parçalamış... Öyle kötü ki, çocuk kahvaltı yapamamış.
Escuché que esta mañana destrozó a un novato tan duro que le hizo perder el desayuno.
Bayan Donner'in haberini radyodan yeni duydum.
Acabo de oír lo de la Sra. Donner en la radio.
Yeni duydum.
Acabo de enterarme.
Yeni duydum.
- Te llamé por teléfono. - Acabo de oírte.
Yeni duydum. Üzgünüm.
Acabo de enterarme...
Bunu yeni duydum.
Ahora veo.
Adını daha yeni duydum.
Apenas habíamos oído hablar de este lugar.
Yeni geldiğinizi duydum.
Creo que acaba de llegar.
- Yeni bir araba alacağını duydum.
- Supe que te comprarás un auto nuevo.
Bütün iltifatları duydum sanırdım, ama bu yeni.
Creía haberlo escuchado todo, pero esa frase es nueva.
Anahtarıyla yeni kilidi açmaya çalışırken duydum onu.
Le he oído hurgando con su llave en la cerradura nueva.
Hapisten yeni çıktığını duydum.
He oído que acabas de salir de prisión.
Ama yeni fikirlerin ortaya çıktığını duydum.
Pero he oído que algunas ideas nuevas han surgido aquí.
Bu yöreye yeni taşındığınızı duydum, ziyaret edeyim dedim.
He sabido de vuestra llegada, y vengo a haceros una visita.
Sana yeni bir komşu geldiğini duydum.
Oh, escuche que conseguiste un nuevo vecino.
Yeni gelen çocuğun uzun boylu ve sarışın olduğunu duydum. Tam benim tipim.
Es rubio y alto, mi tipo.
Toprakları devrettiğina dair yeni bir kağıt imzaladığını duydum.
He oído que ha firmado un nuevo papel que nos arrebata la tierra.
Ben Viyana'da kocanızın yeni bir görev.. .. aldığını duydum.
Estaba en Viena cuando supe que su marido había retomado su puesto aquí.
Başına yeni bir dert açıldığını duydum.
He oído que has pasado por otra terrible prueba.
Kafanda bir sürü fikirle geldiğine dair... o çılgın dedikoduları duydum. Yeni bir Roma için.
Corre el absurdo rumor, Livio, de que vienes con muchas ideas para una nueva Roma.
Şu yeni stajyer doktorun seni bu akşam ki dansa götüreceğini duydum.
Oye, creo que el médico joven te va a llevar al baile esta noche.
Yvonne'yi aradığımda, onların yeni evini senin yaptığını duydum...
Cuando llamé a Yvonne y supe que tú construiste su casa...
Üç yeni mahkumun geldiğini duydum.
Sé que tiene tres nuevos prisioneros.
Yeni bir arkeolojik yolculuk düzenlediğinizi duydum.
Me han dicho que planea otra expedición arqueológica.
- Bunu daha önce de duydum. - Yeni bir şey söylesene.
Ya escuche eso, ¡ por que no me decis algo nuevo!
Daha yeni duydum.
He oído rumores.
Yeni Gine Cephesi hakkında bir anı yazdığını duydum.
Escuché que está escribiendo memorias sobre el frente de Nueva Guinea.
İki kişiden duydum birinin kuzeni Çin'den yeni gelmiş.
Oí contar la historia a dos hombres uno tenía un primo que había llegado de china.
San Francisco'dan yeni hatunlar getirdiğini duydum.
Dicen que trajo mujeres nuevas de San Francisco.
Yeni süper roketlerimizin yakında hazır olacağını duydum.
Escuché que nuestros nuevos cohetes estarán listos pronto.
Yeni adamını gösterdiğini duydum.
Me han dicho que luces un nuevo chico.
Itakura'nın yeni erkek arkadaşın olduğunu duydum.
He oído que Itakura es tu nuevo novio.
Yeni eşinizin Baptist kilisesinde söylediğini duydum.
Me dijeron que su nueva esposa canta en el Coro de la Iglesia.
Sonra bir gün personelin kendi arasında radyo reklamı için yeni bir jingle gerektiğini konuştuklarını duydum.
Luego un día alcancé a oír una conversación del personal... que necesitaban una nueva canción para su publicidad radial.
Yeni birinin geldiğini duydum. Sen misin?
Oí que venía uno nuevo, ¿ eres tú?
Aslında Yeni Gine'ye gidip bir daha geri dönmediğini duydum.
En realidad se que fue a Nueva Guinea... Y nunca volvió.
Bunu daha önce de duydum. Yeni bir şey değil.
Ya lo he escuchado, no es nada nuevo.
Hey, senin oğlana yeni 10 vitesli bisiklet aldığını duydum.
Oye, oí que le compraste a tu hijo una bicicleta nueva.
Teğmen, yeni bir yarasa saldırısı daha olduğunu duydum.
he oído que el murciélago ha vuelto a atacar.
duydum 657
duydum ki 65
duydum seni 20
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni geldim 35
yeni yılınız kutlu olsun 21
yeni dünya 23
yeni mi geldin 23
yeni mi 66
duydum ki 65
duydum seni 20
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni geldim 35
yeni yılınız kutlu olsun 21
yeni dünya 23
yeni mi geldin 23
yeni mi 66