English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Z ] / Zavallı çocuklar

Zavallı çocuklar Çeviri İspanyolca

274 parallel translation
Zavallı çocuklar.
Pobres pequeñas.
Ama o zavallı çocuklar açlıktan ölüyor.
Pero estas chiquillas están hambrientas.
- Zavallı çocuklar, onları bu yolla iyileştirmiştik. - Şişt.
¡ Pobre pequeña, cómo la ha maltratado!
Neden zavallı çocuklar senin gibi kadınlardan doğmak zorunda?
¿ Cómo pudo dar a luz a esas pobres criaturas?
O zavallı çocukların, garip birer yetim gibi gideceklerini düşünüyorum.
Estoy pensando en esos pobre chicos que se marcharán como unos huerfanitos.
Zavallı çocuklar başlarını belaya sokup, yakalanmışlardı.
Se metieron en un lío y los detuvieron.
Zavallı çocuklar!
¡ Pobres tipos!
Zavallı çocuklarım.
Pobrecitos mis hijos.
Zavallı çocuklar. Bu yeni bir gösteri hazırlamak demekti.
Tuvimos que montar un nuevo espectáculo.
- Keşke olsa. Zavallı çocuklar!
- Ojalá fuera. ¡ Pobres criaturas!
Zavallı çocukların, o kadının sürüklediği günah yuvalarında nelere tanık olduklarını ancak Tanrı bilir.
Sólo el cielo sabe que profanos sonidos y visiones... han escuchado estos inocentes niños... en los antros de perdición a los que ella los arrastró.
Zavallı çocuklar... ve şöhretin.
Si no fuera por vosotros, hijos míos... Es infame.
Hiç olmazsa zavallı çocuklarımızı düşün.
Al menos piensa en nuestros pobres hijos.
Zavallı çocuklar!
¡ Oh! ¡ Pobres muchachos!
Zavallı çocuklar.
Pobres desgraciados.
Zavallı çocuklar, iki kez kutsanmış bir yaşam.
Pobres chicos, una vida doblemente bendita.
Pek çok konuda berbat biri olabilirim... ama bu zavallı çocuklar gibi kendi kendini öldürmek bunlardan biri değil.
Puedo haber cometido muchas estupideces en mi vida... pero no dejaré que me maten como a uno de esos pobres chicos.
- Öyle, zavallı çocuklar. İkisinde de ciddi yanıklar varmış.
Pobres criaturas, están muy quemadas.
Şu zavallı çocuklar, şu amatörler, bombaları yerleştirip, kendilerini havaya uçuruyorlar.
Esos pobres chicos, esos inexpertos que ponen bombas y se vuelan en pedazos.
Karanlıktan korkan zavallı çocuklar gibi öldüler.
Murieron como unos pobres niños temerosos de la oscuridad.
Zavallı çocuklarım.
Pobres hijos míos.
Şu zavallı çocukları neden bırakmıyorsun gitsinler?
- ¿ Por qué no liberan a los niños?
Zavallı çocuklar.
- Pobres criaturas.
Dışarıdaki karanlık nehrin kendilerine mezar olduğu, zavallı çocuklar içindi.
Me refiero a las pobrecitas que encontraron su tumba en el río.
Zavallı çocuklar.
Pobres chicos.
Zavallı çocuklar.
Todos ellos.
Zavallı çocuklar...
Pobres niñas...
Zavallı çocukları kim ciddiye alır?
Qué vida ésta. ¿ Quién se acuerda de esos pobres chiquillos?
Gelen oyuncular için üzülürdüm. Çünkü zavallı çocukların dayak yiyeceğini bilirdim.
iban a sufrir.
Zavallı çocuklar!
Ella las odia.
Zavallı çocuklar.
.
Zavallı kıza acıdım çocuklar.
¡ No robéis a la pobre mujer, chicos!
Kadınları, içinde esir tutuldukları ülkeye verdiği erkek çocukların sayısına göre değerlendiren zavallı ayırımı...
... cuya patética distinción es el número de niños con que la patria contribuye al mismísimo estado que la mantiene esclavizada.
Zavallı Ben birçok kez çocuklarından söz etmişti.
Hace mucho tiempo el pobre hermano Ben me habló de sus pequeños.
Zavallı, annesiz çocuklar.
Pobres huérfanos.
Zavallı Giuseppe artık, Ne karısı nede çocukları var...
- Espera un minuto. - Oui, monsieur.
- İspanyol harman olmuş demek ve zavallı yaşamı buna bağlı... 'Büyük Dük've çocukları susamadan içki içerler miydi?
¿ Tú mezclas mi español con tú Bardasse, a los grandes duques con los bebe-sin-sed?
Zavallı Baba, bizim de sevgi dolu anne babaların çocukları olabileceğimizi unuttun mu?
Pobre papá, has olvidado que puede que también seamos los niños de unos padres cariñosos?
Zavallı çocuklar.
Pobres muchachos.
Onları uyarmaya çalıştım. Zavallı çocuklar.
Pobres chamos.
Zavallı kör çocuklar da size inanmıştı.
Esos niños ciegos creían en ti.
- Vah zavallı çocuklar!
- Po-po-pobres chicos.
Ama bu çocuklar benim gördüklerimi görmüş olsalardı eğer bu zavallı insanları, kadınları ve erkekleri görmüş olsalardı gencini ve yaşlısını, her yaştan insanı o kamyonlara tıka basa doldurulduklarını birbirleri üstüne kocabaş hayvan gibi yığıldıklarını görselerdi...
Y sabía adonde iban. lo sabía. Sólo había una cosa que hacer.
Zavallı adamcağızı çuvalı taşırken düştüğünü gördüğümde... sonra çocukları babalarına yardım ederken...
Yo no sabía que estaba enfermo, se lo aseguro. Era simplemente un negocio, y los negocios son los negocios.
Ben, çocukları olan zavallı bir dulum.
Me he quedado sola con los niños, sin dinero...
O çocukların aileleri, Lovelass denen şu zavallı herif hapishaneden çıktıktan sonra
La familia de esos niños, no se lo creería.
Zavallı küçük çocuklarımla bana ne olacak?
¿ Qué sucederá conmigo y mis pobres hijos?
Bu zavallı yetim çocukları sokakta bırakamazsınız!
No puede dejar a estos niños sin padre en la calle.
Zavallı çocuklar.
Pobres niños.
Ulu Efendi Hidetora, artık nasılsa bir enkaz yığını! Çocuklarının reddettiği, kalelerinden kovulmuş sığınacak yeri kalmamış bir zavallı!
Aquí ves a Hidetora... renegado por sus hijos, arrojado de sus castillos,
Şunu anlayalım ben tutukluluğa tahammül ettim, infaza bile, karım ve çocuklarıma zavallı sırrımı açığa çıkarmak yerine.
Debe saberse que habría soportado la prisión incluso la ejecución antes que revelar mi miserable secreto a mi esposa y mis hijos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]