English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Z ] / Zavallı annem

Zavallı annem Çeviri İspanyolca

95 parallel translation
Zavallı annem...
Mi pobre madre...
Zavallı annem.
Pobre mamá.
Zavallı annem.
Pobre madre.
Evet. Zavallı annem. Köpek gibi çalışıyor.
Sí, pobre mamá, trabaja como un animal.
Zavallı annem sizi bir duysaydı...
Si mi pobre madre la escuchara...
Zavallı annem için öyle üzüldüm ki...
Lo siento tanto por la pobre Madre.
Zavallı annem şamdanlarını ve yastıklarını almıştı, yani en değerli mallarını, ve Berlin'e kaçmıştı, ben orada büyüdüm.
Mi pobre madre cogió sus candelabros y almohadones, sus posesiones más preciadas, y huyó a Berlín, donde crecí.
Zavallı annem bir bilseydi...
Pobre mamá, si ella supiera...
Zavallı annem, tek başına trenle yedi saatlik yolu gel ve şimdi de bana refakat etmek için uyuyama bile.
Pobre mamá. 7 horas de tren, sola..... y ahora aquí que, para hacerme compañía, ni siquiera duerme.
Zavallı annem.
¡ Pobre mamá!
Zavallı annem, arabasına atladı ve kaçar gibi gitti.
Pobre mamita, irse corriendo así.
Hepsi zavallı annem sayesinde.
Cierto, por la pobre mamá.
Zavallı annem lafı da yetti artık.
Oye, basta ya con eso de la pobre mamá.
Müfettiş Japp ve Londra Emniyet Müdürlüğü inandı ama, Hastings. - Zavallı annem.
El inspector Japp y todo el cuerpo de Scotland Yard sí, Hastings.
Zavallı annem benimle gurur duyardı, özellikle başımda taç görünce.
Mi pobre madre estaba muy orgullosa de mis premios.
Peki zavallı annem, şimdi o ne yapacak?
Mi pobre madre... ¿ Que será de ella?
Zavallı annem onu onların üstünde ağlar halde buldum.
Pobre mamá la encontré llorando agarrada a ellas.
Zavallı annem.
Mi pobre mamá.
Zavallı annem yaşlandığına üzülüyor.
Pobre abuelita. Es triste envejecer.
Zavallı annem.
Pobrecita.
Zavallı annem, babama olan sevgisini göstermek için yaptı.
Mi pobre madre se la hizo... para mostrar su amor a mi padre.
Zavallı annem yaşlandı.
Mi pobre madre ha envejec ¡ do d ¡ c ¡ éndome :
Zavallı annem dışarı baktı ve çimenliklerde ağaçların yeşillendiğini ve çiçeklerin açtığını gördü.
Mi pobre madre se asomó y vio Ios verdes campos, Ios fIorecientes árboles y Ias flores.
Zavallı annem dayak yememden o kadar korkmuştu ki eliyle gitmemi işaret etti.
A mi pobre madre Ie preocupaba tanto que me pegaran que me hizo gestos :
Zavallı annem.
Mi pobre madre.
Zavallı annem kova kova sular taşırdı. Bahçe için.
Mi pobre madre tenía que hacer muchos viajes con un balde de agua para regar las plantas
Zavallı annem. Hiç iyi değil.
Pobre mamá, está tan fuera de onda.
- Zavallı annem hariç.
Menos la pobre mamá.
Zavallı annem. Annem hep çok utangaçtı.
Mi pobre madre fue siempre muy tímida.
Saat 3 oldu. Zavallı annem uyanacak.
Son las tres de la mañana, despertaré a mi pobre madre.
- Evet. Teğmen Provenza zavallı annem ve babamla ilgilenmeye gönüllü oldu yani yardımların için çok teşekkür ederim.
El Teniente Provenza se ofreció a cuidar a mis pobres padres, así que muchas gracias por tu ayuda.
Bildiğin üzere, benim tatlı, zavallı annem sürekli patronum tarafından harcanmakta.
Y donde mi pobre madre no sea constantemente violada por mi jefe.
Zavallı annem babam.
¡ Pobres padres míos!
Annem başını salladı ve şöyle dedi : "Zavallı John."
Mi madre sacudió la cabeza y dijo : "Pobre John".
Biliyorum, annem anlamadı. Oh, çok utanç vericiydi ve zavallı Steve o ne yapabilirdi ki?
Sé que mamá no se dio cuenta, pero fue tan violento.
Zavallı annem çok ağlardı.
Lo que habrá podido llorar mi madre.
Zavallı ben, annem ölürken bir fırtınanın içinde doğdum!
¡ Pobre virgen, nacida en una tempestad en el instante en que murió mi madre!
Annem oradaydı. Zavallı bir biçimde ağlıyordu.
Estaba mamá, mamá que lloraba, pobrecita.
Zavallı annem...
¡ Pobrecita!
Annem zavallı bir Rus buldu.
Mamá tiene un ruso muy lamentable.
- Ne olmuş? Zavallı adam. Onunki gibi bir annem olsa, ben de kendimi içkiye verirdim.
Pobre amigo, si yo tuviera una madre así, también me habría dado a la bebida.
Çikolatayı düşünüyordum ama annem şu andan itibaren bizim fakir olduğumuzu söyledi Bu zavallı çocuklar için artık çikolata yok.
- Pensaba en el chocolate, pero mamá me explicó que como somos pobres... -... no hay chocolate para chicos pobres. -
- Zavallı büyük annem.
Pobre Abuela Pobres de nosotros.
Zavallı büyük annem hâlen beni bekliyor.
Mi pobre abuela todavia me esta esperando...
Annem bütün olanlardan dolayı çok kızgın ve utanmış haldeydi Onu sanki zavallı etmeye çalışıyormuşuz gibi sırrı sakladı
Mi mamá estaba tan molesta y avergonzada sobre todo eso que mantuvo el secreto como si nosotros quisiéramos hacerla miserable.
Bu yüzden lütfen, ebeveynlerimiz olarak bize yardım edin. O kadar zavallıydık ki, espri anlayışı olmayan annem bile bize gülüyordu.
Así que, por favor, ayudadnos, Y como fuimos tan pateticos, incluso mi madre, que no tiene sentido del humor... se descojonó de nosotros.
Olan şu, benim geri zekâlı annem radyoya gidip dünyaya zavallı küçük çocuğunun yakında doğum günü olduğunu,.. ... ve zavallı meleğinin ciddi ve ender bir hastalıktan öleceğini anlatmış.
Lo que ocurre es que la imbécil de mi madre fue a la radio a decirle al mundo que su pobre hijito pronto cumpliría años y el pobre ángel moría de una enfermedad muy seria y rara.
Zavallı saf annem. Bir çocuğu olmasını o kadar istedi ki, hepsini o plânladı.
Mi pobre ingenua madre, quería tanto tener un hijo y lo planeo todo.
Annem beni görmek istediğini söyledi. Buraya sadece seni görmeye gelmedim. Ne kadar zavallı bir insan olduğunu söylemeye geldim.
Mamá me dijo que querías verme... el único motivo por el que estoy aquí, es para decirte el aborto patético de ser humano que eres.
Tatiana, benim annem, zavallı bir erkek bebek doğurdu. Babanın gerçekten kim olduğunu bilmiyordu. Bunalım onu delirtmeye başladı.
Cuando Tatiana, mi madre, dio a luz a un bebé miserable y desdichado, realmente no sabía quién era el padre.
Zavallı annem.
Pobre familia la mía.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]