English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ö ] / Özgür adam

Özgür adam Çeviri İspanyolca

530 parallel translation
Özgür adam.
Soy hombre libre.
- Özgür adam
- Un hombre libre
Derler ki, daha önce HİÇ BİR özgür adam bu kadar AZ kişiye bu kadar çok şey borçlu olmamıştı.
NUNCA tuvieron hombres libres tanto que deber a TAN POCOS.
Daha sonra yakalanmışsın, Seni seviyorum Özgür Adam.
Me gusta que un hombre no sea esclavo.
Özgür bir adam.
Un hombre libre.
Ben özgür bir adamım.
Soy un hombre libre.
Hayatını işine adamış özgür bir yazarım sadece.
Sólo soy un escritor libre que dedicó su vida a escribir y continuará su labor siempre. No vine aquí a defenderme.
Bu adam özgür doğdu!
¡ Este hombre es libre!
O adamı özgür bıraktın!
¿ Cómo has podido hacerlo?
Tek sözüyle Scott özgür bir adam olacak.
Una palabra suya y Scott sería un hombre libre.
Hapisten kurtulmuş özgür bir adam gibi görünmüyorsun.
No pareces un hombre que evitó la cárcel, un hombre libre.
Yedi saat sonra Mendoza o mahkemeden özgür bir adam olarak çıkacak.
Dentro de siete horas Mendoza saldrá de esa sala siendo un hombre libre.
Evet, bir seremoni daha ve Will özgür bir adam... az ya da çok.
Bien, solo falta otra ceremonia y Will será un hombre libre más o menos.
Frank özgür bir adam ve istediği herkesle çıkabilir Bayan Tremayne.
Frank es libre de salir con quien guste.
Anladığım kadarıyla başkalarıyla da görüşüyor olmana içerledi. Ben özgür bir adamım.
Creo que le molestaba que hubieras conocido a otra persona.
Ben dünyanın en yakışıklı, en zeki adamı olmayabilirim, ama ben özgür olsaydım, sana evlilik ve sevgi teklifinde bulunmaya bir dakika bile tereddüt etmezdim.
Si fuese el hombre más guapo e inteligente del mundo, si fuese libre, no duraría ni un momento en pedirle de rodillas su mano.
Hayır, ağlamayacağım. Çünkü sabah özgür bir adam olacağım.
No, no lloro, porque seré un hombre libre en la mañana.
Özgür bir adam!
¡ Un hombre libre!
Sabah özgür kalacak bir adam.
Un hombre libre en la mañana.
Ne dersin, sabah özgür bir adam olmaya itirazın var mı?
¿ Y? ¿ Alguna objeción acerca de que quede libre?
Özgür bir adam olacağım Özgür bir adam olacağım
Un hombre libre en la mañana Un hombre libre en la mañana
Sabah özgür bir adam olacağım Ya da bileceğim ki...
Un hombre libre en la mañana O sepan la razón...
Sabah özgür bir adam olmak, nasıl bir his?
Y, ¿ qué siente al ser un hombre libre en la mañana?
Özgür bir adam olacağım
Seré un hombre libre
Sabah özgür bir adam. Sabah özgür bir adam. 3 DAKİKA DAHA
Hombre libre en la mañana Hombre libre en la mañana 3 MINUTOS MÁS
Özgür bir adam olayım
Conviértame en hombre libre
- Özgür bir adam
- Hombre libre
Yarın sabah özgür bir adam olacağımı sanmıyorum.
No seré un hombre libre en la mañana.
Elbette, eğer beni burada yatırıp beslemekten bıktıysan, sadece o kelimeyi söyle ben de şu kapıdan özgür bir adam olarak çıkıp gideyim.
Claro, que si te cansas de alimentarme y alojarme gratis, dilo... y saldré por la puerta como un hombre libre.
Bu lanet şeyi pencereden fırlatıp atacağım. Özgür bir adam olacağım.
Tiraré esta basura por la ventana y seré un- - Un hombre libre.
Burada, önünde uzun bir yürüyüş ve zorlu bir savaş olan... kardeşlerinin arasındaki özgür bir adam olmayı... çalışmadan semirmiş, etrafı kölelerle çevrili... Roma'nın en zengin adamı olmaya tercih ederim.
Prefiero estar aquí, como un hombre libre junto a mis hermanos... y enfrentarme a una larga marcha y a un duro combate... que ser el ciudadano más rico de Roma... rebosante gracias a la comida por la que no ha trabajado... y rodeado de esclavos.
Artık özgür bir adamım.
Soy un ciudadano libre.
Karıştıran dilimi bağışla, özgür bir adam.
Perdona mi lasciva lengua, un hombre libre.
Seni özgür bir adam yapıyoruz.
Te hacemos un hombre libre.
Özgür doğmuş bir adam olarak babanın hareketlerinden sorumlu değilsin.
Como hombre libre, no eres responsable de la acciones de tu padre.
Sen özgür bir adam ve askersin.
Eres un hombre libre y un soldado.
Sana güzel bir gösteri sundum, kazandım... Beni özgür bir adam yap.
Te brindo un buen espectáculo, lo gano... tú me conviertes en un hombre libre.
Tek istediğim özgür bir adam olarak yaşamak....... ve kızımla torunumla yalnız olmak..
Todo lo que pido es vivir como un hombre libre y estar solo con mi hija y mi nieta.
Sağlığına kavuştuğunda paranın tamamını almış olacaksın. Sonra da mecburiyetlerden muaf, özgür bir adam olarak Floransa'ya dönebilirsin.
Te digo que tu pago completo hasta que sanes... cuando puedes volver a Florencia libre de obligaciones y preocupaciones.
Biliyorsunuz, ben sadece özgür bir adamım.
Usted sabe que no. Porque soy un hombre libre.
Adam özgür olduğumu söyledi.
El hombre me dijo que soy libre.
Ben farklıyım Bir keşiş değilim ; özgür bir adamım.
¿ Qué me harán a mí? Yo soy laico, una persona libre.
Halil bir köle değil, o özgür bir adam.
Khaleel no es esclavo, sino liberto.
Ama yüzü olmayan bir adam sadece karanlığın dünyaya egemen olduğu zaman, kendini özgür hisseder.
Un hombre sin cara solo se siente libre en la oscuridad.
Sen özgür bir adam ol Yankel.
Tú eres un hombre libre Yankel.
Deli adam köleleri özgür bırakıyor.
Ese loco libera esclavos.
Ben de seni özgür bir adam yapabilirim.
Yo puedo transformarlo en un hombre libre.
En azından artık özgür bir adamım.
Por Io menos, ahora estoy libre.
Bu adamı istiyorum ve bu çocuğu ve bu adamı da özgür olması için.
Quiero que este hombre... y este chico... y este hombre sean libres.
" Ölüm ; çalışacak, aşık olacak ve çok daha uzun süre şarkılar söyleyecek olan özgür bir adamın canını almak için, siz onunla çok daha sonra karşılaşmayı ummanıza rağmen, sizi götürmeye geliyor.
" Muerte, te estás demorando en venir... a pesar de que yo te esperaba mucho más tarde, para llevar la vida de un hombre libre, y trabajar y amar y cantar mucho más tiempo.
Ve bir kez atladım mı tekrar özgür bir adam olacaktım.
y una vez que hubiera saltado, sería un hombre libre de nuevo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]