Üzün Çeviri İspanyolca
41 parallel translation
Bu kadar üzün yürüdükten sonra ne kadar aç olabileceğinizi düşünemedim. Bir dakika bekleyin.
He olvidado que debe de estar hambriento tras andar tanto.
Bu nedenle işlemler çok üzün sürdü.
Por eso demoró tanto en ser procesada. ¿ Qué es esto?
Çok üzün sürmez.
No tardaré mucho.
Burada üzün süredir mi çalışıyorsun?
- Llevas mucho trabajando aquí?
Şef Brubaker çok üzün süredir ana görüşün dışında hareket ediyor.
Sabemos que Brubaker es un experto criminalista pero ha estado fuera de onda durante mucho tiempo.
Şu Kadınlar Kulübü toplantıları çok üzün sürmeye başladı.
Esas reuniones del club son interminables.
Biraz üzün sürebilir, ama başarırsın.
Te llevará un rato, pero llegarás.
Neden bu kadar üzün sürdü?
- ¿ Por qué se demoró tanto?
Çok fazla üzün sürmeyecek bebek.
Ahora no tarda, bebé.
Bu çok üzün sürüyor Jack.
Esto se hace muy largo, Jack.
Bu üzün sürmez.
No tardaremos mucho.
'Beni bu sabah eve götürdükten sonra dedektiflerin gelmesi çok üzün sürmedi.'
Después de tener me llevado para casa, no tardó mucho hasta llegar la policía.
Bazı kadınlar karar veremiyor ve çok üzün süre bakımını devrediyorlar.
Algunas mujeres no pueden soportar el tener que tomar una decision, Y lo dejan pasar demasiado tiempo.
Onu konuşturmak bu kadar üzün sürerse bize söyleyecekleri eskimiş olacak.
Si toma demasiado tiempo que hable, la información que nos dio es pasada.
Ve, biliyorsun, çok eğlenceli, diğer gece, çok üzün süre seks yapmadık, üçüncü seferde, Komşudaki arabanın alarmını kapattım, ve köpekler havlamaya başladı...
Y curiosamente la otra noche, tras mucho tiempo de no hacerlo al tercero, hice saltar las alarmas de los autos los perros ladraban...
Ne kadar üzün süre yakalanmazsak, şansımız o kadar artar.
Cuanto más evitemos la captura, mayores son nuestras oportunidades.
Sana bir açıklama yapmak çok üzün sürerdi ve muhtemelen hatırlamazdın, yani bana bu olayda güvenmen gerekiyor.
Llevaría mucho tiempo darte una explicación y no podrías... recordarla de todos modos, así que debes confiar en mi.
15 dakikada, çok üzün sürmez.
15 minutos, esto no tomará mucho tiempo.
Adaları neredeyse ekvatorun tam üzerinde olmasına rağmen buradaki su, okyanusun derinliklerinden gelen soğuk bir akıntı yüzünden sürekli soğuktur. Bu yüzden suyun içinde çok üzün süre kalamayacaklar. Kaybedecek zamanları yok.
Aunque estas islas están prácticamente en el Ecuador el mar aquí es permanentemente enfriado por una corriente fría que sube desde las profundidades del océano de modo que no aguantarán mucho en el agua no tienen tiempo que perder
Çok erken kalktım ve iş gerçekten çok üzün sürdü.
Me levanté muy temprano y tuve un largo día en el trabajo.
Kocam onu üzün süredir tanıyor.
Mi esposo lo conoce desde hace mucho.
* Çok üzün sürmeyecek *
# No falta mucho, sí. #
- Durun! - Cevap vermem çok üzün süre aldığı için üzgünüm ama bu cidden şahsi bir mesele.
- Lamento haber tardado tanto en responder a las acusaciones, pero es un asunto muy personal.
Öğle yemeği iznimi de dâhil edersem çok üzün sürmez sanırım.
Sabes que no puedo decir cuánto tiempo tardará el tratamiento, ¿ verdad?
Alt liglere yollandım ve iyileşmem çok üzün sürdü.
Me enviaron largo tiempo a las ligas menores para recuperarme.
Yani, çok üzün sürmedi.
Quiero decir, no duró mucho.
Dün gece partiyi çok çabuk terk ettin, ki barı siyah üzün şarabı ile doldurmama rağmen.
Te marchaste de la fiesta muy rápido anoche, incluso después de que me asegura de que el bar fuera abastecido de Pinot Noir.
Bu sırrı çok üzün süre tuttuk.
Hemos mantenido este secreto mucho tiempo.
Çok üzün sürmeyecek.
No por mucho tiempo.
Süper, yani, edepsiz Tony üzün süre geri gelmeyecek.
Bien, bueno, mientras Tony el malo no vuelva...
Benim bundan daha üzün süren oral sekslerim oldu!
Me han dado mamadas que han durado mucho más tiempo!
Çok üzün sürmedi.
No tardó mucho.
Beni de bu şanslı insanlar arasına seçmesi çok üzün sürmedi ve ben de buraya gelip bu insanların arasında yerimi aldım.
Y no pasó mucho antes de que me escogiera para ser una de las afortunadas en venir aquí y ser parte de todo esto.
Bunun çok üzün süre sürmeyeceğini bilsen bile mi?
¿ Aun sabiendo que podría no durar?
Bu konudan bahsetmeniz çok üzün sürmüştü eğer tekrar benzer olaylar oluyorsa...
Ustedes tardaron mucho tiempo en hablar. Y si está pasando otra vez- -
Bana biraz daha üzün getir.
Oye, Bin Laden. Tráeme un poco más de jugo de uva.
Söylediklerimden pişman oldum sadece buraya gelip çok üzün olduğumu söylemek istedim.
Me arrepiento de lo que dije, y solo quería venir aquí y decirte que lo siento mucho.
Buraya gelmem ne kadar üzün sürdü hayal bile edemezsin.
No tienes idea de cuánto tiempo me tomó llegar aquí.
Adamlarımız Wraithlerin elinde çok üzün süre kaldılar.
Nuestra gente ha estado en manos de los Espectros demasiado
Çok üzün sürebilir.
No es mañana por la mañana.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
üzüntü 18
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20
uzun bir yolculuktu 18
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
üzüntü 18
uzun bir süre 39
uzun süre 24
uzun yıllar önce 20
uzun bir yolculuktu 18