English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anneme

Anneme Çeviri Fransızca

5,862 parallel translation
Anneme benim için hoşçakal der misin?
Tu diras aurevoir à Maman pour moi?
Sadece bir kez hatırlıyorum. Anneme kepçeyle vurmuştu.
Je me souviens de l'avoir vu frapper maman avec une louche.
- Bize ne yaptığın hakkında hiçbir fikrin var mı? Anneme ne yaptığın hakkında?
- As-tu la moindre idée de ce que tu nous as fait, de ce que tu as fait à maman?
Neden anneme bunu yaptın ve öylece gittin?
Pourquoi as-tu fait ça à maman et ensuite juste disparu comme ça?
Anneme, Meredith'den bahseden kişi oydu.
C'est elle qui a écrit à maman à propos de papa et Meredith.
İstersen anneme sor.
Demande à ma mère.
Anneme danışsam daha iyi olur muhtemelen.
Je devrais probablement demander à ma mère pour cela.
Anneme göre, görevleri arasında kötü alışkanlıklarını tatmin etmek için Gotham'a gelirmiş.
Il séjourne à Gotham City entre les missions pour céder à ses vices, selon Mère.
Gerçekten korkunç bir Şükran Günü olmuştu çünkü tüm tatil boyunca anneme söylemeyi düşünmüş ama yapamamıştım.
Ça a été un Thanksgiving vraiment merdique vu que je n'arrêtais pas de me dire qu'il fallait en parler à ma mère, mais je n'ai pas pu.
Anneme iyi bak. Yorgun gibi görünüyor.
Occupe-toi de maman, elle m'a l'air déprimée.
Ben anneme mesaj çekeyim.
J'envoie un texto à ma mère.
Size yük olmak istemedim ben de eve gidip anneme yük oldum.
je ne voulais pas me décharger sur vous, donc je suis allée à la maison et je l'ai fait sur maman.
Benim de yapmam gereken tek şey... anneme ve babama resim hakkında hiçbirşey söylememek mi?
Tout ce que je dois faire c'est de ne rien dire à propos d'un tableau à mes parents?
O da, anneme yardımcı olmayı önerip, onu ucuz gece kulüplerinde işe sokmuş.
Lui, il a proposé de l'aider et il l'a fait chanter de la variété dans un cabaret.
Anneme zarar vermedi.
Il n'a pas fait de mal à maman.
Anneme ne oldu Sophie teyze?
Tante Sophie, qu'est-il arrivé à maman?
Bunu anneme bu şekilde anlatmaya çalıştım.
C'est comme ça que j'ai essayé d'expliquer la chose à ma mère.
- Bu ev anneme aitti.
Cette maison appartient à ma mère.
Anneme yılbaşı hediyesi alıyordum.
J'achetais un cadeau de Noël pour maman.
- Anneme gördüğün şeyi anlatmalısın.
Parles-en à maman.
Anneme söyleyemem.
Dis rien à maman.
Anneme yıldırım çarptı.
Ma mère a été touchée.
- Ha ona söylemişsin, ha anneme.
C'est pareil
Bu yüzden oraya gittim çünkü sana söylemeseydi sen de anneme söyleyemezdin.
C'est pourquoi j'y suis allé, parce que si elle ne t'avait rien dit, tu n'aurais rien dit à ma mère.
Bizim evde babam anneme dana derdi sürekli.
Où j'ai grandi, mon père traitait tout le temps ma mère de vache.
"Anneme dokunmayın"
LAISSEZ MAMAN TRANQUILLE
Anneme söylememem gerektiğini bu şekilde aklıma kazırdı.
Pour me rappeler de ne pas le dire à maman.
- Anneme söylüyorum.
Je vais le dire à maman.
Anneme onu karnına geri koyabilir mi diye bile sordum.
J'ai demandé à ma mère de le remettre dans son ventre.
- Anneme zarar vermeyeceksin. Haklısın.
- Tu veux pas lui faire de mal.
- Bana mı, anneme mi soruyorsun?
Tu demande à moi ou à ma mère?
O gelmiş olmalı, anneme selam söyle.
C'est elle maintenant. Dis bonjour à la Mère.
Bu anneme aitti.
Il appartenait à ma mère.
Anneme bir şişe şarap götürürsek hoş olur. Talihsiz kurbanımıza da Jack Daniel's alırız.
Une bouteille de vin serait bien pour ma mère et du Jack Daniel s ( whisky ) pour la martyr.
Siz de davada anneme yardım mı ediyorsunuz?
Vous aidez ma mère sur cette affaire?
Bay Collins anneme getirdiği bir buket orkideyle mutfağımızdaydı.
M. Collins était juste là, dans notre cuisine avec une orchidée pour ma mère.
Anneme geri gitmek istiyorum.
Je veux voir maman.
Anneme gitmek istiyorum.
Je veux voir maman.
Anneme dönmek istiyorum.
"Je veux voir maman! Je veux voir maman!"
Dokunma anneme!
Ne la touche pas.
Bu konuda... Bu konuda anneme danışabilirsin.
Peut-être que tu devrais...
- Anneme yalancı mı diyorsun?
Tu dis que ma mère est une menteuse?
Onu 100 yıl önce anneme verdim.
Je l'ai donné à ma mère il y a plus de 100 ans.
Bak, anneme mesaj göndermek istiyorsan gönderebilirsin.
Ecoute, si tu veux envoyer un message à ma mère, n'hésite pas.
Anneme ne olduğunu bilen o salakla konuşmak istiyorum.
Je veux parler à l'andouille qui sait ce qui se passe avec ma mère.
O kadar üzüldüm ki eve gidip bunu anneme anlattım ve o da dedi ki ama çok güzel bir hayatları olur...
J'étais bouleversée. J'ai raconté ça à ma mère et elle m'a dit : " Oui, mais ils ont une belle vie.
"Anneme Bakıcının Öldüğünü Söyleme" mi?
Ne dis pas à maman que la babysitter est morte?
Bu anneme hiç yaramazdı.
Ça ne conviendrait pas du tout à Maman.
- Anneme.
- Maman.
Anneme götüreceğimiz şey...
Voila ce que nous allons apporter à Mère...
Babamdan kurtulmak ve böylece anneme yakın olabilecek.
Se débarrasser de mon père, qu'il puisse emménager avec ma mère.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]