English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Annem ve babam

Annem ve babam Çeviri Fransızca

1,715 parallel translation
Evet, annem ve babam.
Oui, mes parents.
Annem ve babam için yaptığımı söyleyebiliriz.
Disons juste que je le fais pour ma mère et mon père.
Çünkü o zaman annem ve babamı kaçıracağız.
Je ne veux pas manquer les parents.
Annem ve babam.
Maman et papa...
Annem ve babamın başından geçenleri size yaşatmayacaklardı...
Tu n'allais pas vivre ce que maman et papa avaient vécu...
- Annem ve babam.
Papa... maman.
Annem ve babam hala hayatta, değil mi?
Maman et papa sont en vie?
Annem ve babam için onların özel şeytanı ne? Sanırım benim.
Quant à mes parents, leur propre démon... c'était moi.
Annem ve babamın.
Mes parents.
Ben Annem ve Babamın nasıl insanlar olduklarını bilmiyorum. Bildiğim tek şey Bay Yagami... sen harika bir babasın.
Je n'ai jamais eu de parents, mais je sais que vous avez été un père admirable.
Annem ve babam onu, yanımda işe götürmemi söyledi... Ve işimi kaybettim, unuttun mu?
Mes parents m'ont dit de l'amener au taff, mais j'ai été virée tu te rappelles?
Annem ve babam iyi mi?
Papa et Maman vont bien?
Annem ve babam.
Maman et Papa.
Annem ve babam alkolikti, babam bana küfrederdi ve annem ondan boşandığında altı yaşındaydım.
Mes parents étaient alcooliques, mon père abusait de moi, ma mère a divorcé quand j'avais 6 ans.
Kız kardeşim öldüğünde, annem ve babam onun eşyalarını depoya kaldırdılar ve onun hakkında konuşmayı kestiler, sanki hiç var olmamış gibi.
Donc... quand ma sœur est décédée, mes parents ont stocké toutes ses affaires, ils ont cessé de parler d'elle. Comme si elle n'avait jamais vécu.
Annem ve babam çok fazla çalışıyorlardı, bu yüzden parayla çalışan çok oldu.
Mes parents travaillaient beaucoup, donc... on a embauché pas mal de personnel.
Annem ve babam çok iyi insanlardı. O yüzden sakın bir şey söylemeye cüret etme.
Mes parents étaient les meilleurs alors n'essayez même pas.
Meg, senin yaşındayken, annem ve babam bana, bu aynı saçma evlilik öncesi zırvalardan bahsederdi.
Meg, quand j'avais ton âge, mes parents ont essayé de m'inculquer les mêmes absurdités sur l'amour avant le mariage.
Kitty, Sam Amca ile birlikte savaşan bir miktar... Kanada asıllı olmasına rağmen, Montreal'de yaşayan ve gayet iyi olan annem ve babam üzerine şunu söyleyebilirim ki...
Il y a peut-être eu quelques Canadiens nationalistes qui ont combattu avec Oncle Sam, mais sur la vie de mes parents, qui sont bien portants dans la bonne ville de Montréal, je vous jure que le Canada n'a envoyé aucune troupe au Vietnam.
Annem ve babam çok mutlu gözüküyorlar.
Papa et maman avaient l'air heureux.
Annem ve babam için evliliğin huzuru, tatillerde piyano etrafındaki şarkılar, yazın futbol oynamalar... örnek Amerikan çekirdek ailesi.
Le mariage de mes parents, les chansons autour du piano pendant les fêtes, le foot pendant l'été.
Benim en çok minnettar olduğum, bana olan inançları sayesinde, bana kendime inanmayı... öğreten annem ve babam olduğunu söylemek isterim.
Je voudrais juste dire que je suis le plus reconnaissant envers ma mère et mon père qui en me faisant confiance m'ont appris à avoir confiance en moi.
" Annem ve babam çoktan ölmüştür. Bu yüzden haber verilecek tek Lawrence var.
Ma mère et mon père sont morts à ton époque, il n'y a vraiment que Lawrence à prévenir.
Annem ve babam, Otoyol'a gittiler.
Ma mère et mon père. Ils sont allés sur l'Autoroute.
Annem ve babam nerede olduğumu bile bilmiyorlar.
Ils ne savent même pas où je suis, ma mère et mon père.
Annem ve babam düşünüyor.
Maman et papa réfléchissent.
Yok artık. Ben, annem ve babam.
Ben, tiens, papa, maman et moi.
Annem ve babam, her çeşit büyük idealleri olan hippilerdi, ve dünyanın en sorumlu insanları değillerdi.
Mes parents sont des hippies avec tout un tas de grands idéaux, mais ils ne sont pas les personnes les plus responsables.
Annem ve babam dönünceye kadar düşünceli, ayık ve kontrollü olmaya çalışıyorum.
J'essaie de rester sensée, sobre, et prudente jusqu'à ce que m'man et p pa oublient ton départ.
Annem ve babam öldürülürken çok korktum, ama korkmamış gibi numara yaptım.
Quand mon père et ma mère sont morts, j'étais terrifié. Je faisais semblant de rien.
Ben çocukken, annem ve babam boşandılar.
Quand j'étais petit, mes parents ont divorcé.
Annem ve babam "Bayan ve Kaltak" filmini izledikten sonra beni yapmışlar.
J'ai été conçue après que mes parents aient vu La Belle et le Clochard.
Annem, babam, Mickey ve bebek.
Maman, papa, Mickey et le bébé.
Babamın bu zalimliğine ve içki içmesine rağmen annem sadık bir eş olmayı sürdürdü. Yakında bana gebe kalacaktı.
Bien qu'il était cruel et alcoolique maman remplissait ses obligations, elle est tombée enceinte de moi.
Sıradan insanların yaşantıları hakkında içten şarkılar yazıyorum. Annem babam gibi mütevazı ve iyi insanlar hakkında.
J'écris avec mon âme sur les déboires des gens ordinaires, des gens comme mes parents, humbles et bons.
Ailem. Annem, babam, ve kardeşlerim.
- Avec mes parents et mes frères.
- Babam fen ögretmeniydi ve annem muhasebeciydi.
Mon père était prof de sciences et ma mère était comptable.
Annem ve babam başlarında şu an.
Comment va ta soeur?
Babam ve annem taşınmış ama o şey onları yine bulmuş.
Lui et ma mère ont déménagé, mais ça les a retrouvés.
Ailem de... annem, babam ve ablam Shirani var.
dans ma famille.. mummy, papa et ma soeur shirani.
Babam, anne tarafını hiç sevmedi ve annem ölüp babam buraya geldiğinden beri... Bir gardiyan tarafından yetiştirildim.
Papa n'a jamais vraiment aimé la famille de ma mère, et après qu'elle est morte et qu'il est arrivé ici, j'ai été élevé par un tuteur.
Ve annem çok destekleyiciydi, hatta babam için bile.
Et ma mère a été d'un grand soutien, tout comme mon père.
Annem ve yeni erkek arkadaşı Clint'le geçirmek, babam ve yeni kız arkadaşı biralarla geçirmek, ya da Staten Island'a gidip Dindar kuzenim Stacy ve onun ailesiyle geçirmek
Le passer avec ma mère et son nouveau copain Clint, le passer avec mon père et sa nouvelle copine la brasserie, ou aller à Staten Island pour le passer avec ma très religieuse cousine Stacy et sa famille.
Annem Missisipi'ye gitmişti, ve babam, onunla görüşebilelim diye beni de oraya götürüyordu.
Maman était descendue au Mississippi, et mon père m'avait emmené la voir.
Babam ve annem..
Mon père et ma mère...
Annem, babam, babamın kız arkadaşı erkek ve kız kardeşim.
Maman, Papa, la copine de papa, frère et soeur.
Sevgili annem, babam ve kız kardeşim. Silah gücümüzü hazırlayın.
Ma Mère, Mon Père, et Ma Soeur, préparez les armements.
Annem öldü, babam hangi yıIda olduğunu hatırlamayacak kadar içiyor, ve kızkardeşim...
Maman meurt et papa boit tant qu'il sait même en quelle année on est.
Görünüşe göre üvey babam ve biyolojik annem bir ilişki yaşıyordu.
Il semble que mon père adoptif et ma mère biologique couchaient ensemble.
Annem, babam ve abim öldürüldü, ve köyümden atıldım.
Mes parents et mon frère sont morts, mon village m'a rejeté.
Annem ve babam öldüler.
Mes parents sont morts.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]