Benimle konuşmuyor Çeviri Fransızca
537 parallel translation
Ne, şimdi de benimle konuşmuyor musunuz?
quoi, vous me parlez plus maintenant?
Artık benimle konuşmuyor.
Il ne me parle plus.
Şey birincisi, benimle konuşmuyor.
Eh bien, déjà, elle ne veut pas me parler.
Benimle konuşmuyor... ama erkek olsaydım konuşurdu.
Évidemment, si je portais un pantalon...
Ama gerçekten uzaklara gitmediyse neden benimle konuşmuyor?
Mais s'il n'est pas vraiment parti, pourquoi il ne voulait pas me parler?
İnsanlar ya benimle konuşmuyor ya da gülüyor.
On me conspue, on se fiche de moi!
Büyükbaban benimle konuşmuyor. Küstü sanırım.
Grand-père me parle plus.
Kocam ise... Hayatım, Kennedy öldürüldüğünden beri kocam benimle konuşmuyor.
Mon bonhomme m'adresse plus la parole depuis que Kennedy a été tué.
Karım benimle konuşmuyor.
Ma femme ne me parle plus.
Burada kimse benimle konuşmuyor.
Personne ne me parle ici.
Ne demek benimle konuşmuyor?
Comment ça?
- Burada kimse benimle konuşmuyor.
- Personne ne me parle. - Moins ils parlent, plus ils bossent.
- Benimle konuşmuyor bile.
T'as vu comment il est? Il me parle même plus.
- Benimle konuşmuyor bile. - Sana söz veriyorum, söz. İlk sen öğreneceksin.
Promis : vous serez le premier informé, mais calmez-vous.
Konuşuyor ama benimle konuşmuyor.
Mieux. Il parle, mais pas à moi.
Neden benimle konuşmuyor?
Elle ne veut pas me parler?
Artık Dorothy benimle konuşmuyor ve ben de seninle konuşmuyorum.
Merci, Rose, Dorothy ne me parle plus. Et je ne te parle plus.
- Dalış koçu benimle konuşmuyor bile.
Le coach de plongeon ne me parle pas.
- Hâlâ benimle konuşmuyor.
– Il ne me parle toujours pas.
İkisi de benimle konuşmuyor.
Elles ne me parlent ni l'une ni l'autre.
Üç gündür böyle. Ne olduğunu bilmiyorum. Benimle konuşmuyor.
Cela fait trois jours qu'il ne m'adresse plus la parole,
Son derece mutsuz, benimle konuşmuyor ve ona nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.
Il est malheureux, il ne me parle pas. Je ne sais pas comment l'aider.
Belki babası yüzündendir. Benimle konuşmuyor.
Peut-être à cause de son père.
Artık benimle konuşmuyor.
- Je l'ignore. Elle ne me parle plus.
Müzikaldeki aktörler ve aktrisler benimle konuşmuyor.
Les autres comédiens ne me parlent plus!
Benimle konuşmuyor ve nedenini bilmiyorum. Ve yaptığı şeyi neden yaptığını bilmiyorum.
J'ignore pourquoi elle me parle plus et pourquoi elle est comme ça.
Benimle konuşmuyor ve nedenini bilmiyorum.
Elle ne veut plus me parler, et je ne sais pas pourquoi.
Benimle konuşmuyor.
Il ne me parle pas à moi.
Benimle konuşmuyor bile.
Elle ne voudra pas me parler.
Fransızca hocam dışında, okulda kimse benimle konuşmuyor.
À part mon prof de français, plus personne ne me parle.
Bir yıldır benimle konuşmuyor.
Ça fait un an qu'elle m'a pas parlé.
Kimse benimle konuşmuyor.
Personne ne vient me parler.
Annem bile benimle konuşmuyor.
Même ma mère ne me parle plus.
Kramer ile çıkmaya başladığından beri, benimle konuşmuyor bile.
Elle voit Kramer. Elle ne me parle plus.
Kimse benimle konuşmuyor.
- Personne n'a voulu me parler.
Benimle para istemek veya çalıştığım için küçük düşürmek dışında konuşmuyor bile.
Elle ne vient me voir que pour de l'argent et elle méprise mon travail.
Benimle bile konuşmuyor.
Il fuit les gens.
Gözlerime yapmacık gözlerle bakıp, yapmacık bir sesle konuşmuyor benimle.
Elle ne me regarde pas avec de faux yeux.
Benimle dahi konuşmuyor.
Il ne me parle plus.
Artık benimle açık konuşmuyor ve bu da beni üzüyor.
elle ne se confie presque plus et je Ie regrette.
Kimse benimle fazla konuşmuyor.
On ne me parle guère.
Oğlum benimle hiç konuşmuyor.
Mon fils, il ne me dit jamais rien.
Kendi insanlarim benimle konusmuyor.
Les miens ne me parlent plus.
Oğlum benimle telefonda bile konuşmuyor.
Mon fils ne veut même pas me parler au téléphone.
- Benimle konuşmuyor.
- Il ne me parle plus.
Ama benimle hiç konuşmuyor Molly!
Mais elle ne me parle jamais, Molly!
Benimle hiç konusmuyor ki!
II ne m'adresse jamais la parole.
Annem benimle konusmuyor zaten.
Et ma mère ne m'adresse plus la parole.
Tanıdığım adamlar benimle artık konuşmuyor bile.
Les types que je connais, ne me parleront plus.
Son iki haftadır benimle konuşmuyor.
15 jours qu'elle ne me parle pas.
Onu nezaret odasına götürdüm, benimle konuşmuyor, tek kelime bile etmiyor.
Elle est dans la salle d'interrogatoire, mais elle ne veut pas parler, pas à moi en tout cas.
konuşmuyor 31
konuşmuyoruz 17
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
konuşmuyoruz 17
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32