Bir şey olmayacak Çeviri Fransızca
3,480 parallel translation
Sana bir şey olmayacak.
Tout ira bien.
- Bir şey olmayacak, söz veriyorum.
- Tout ira bien. Je le promets.
- Bir şey olmayacak.
Ça va aller.
Böyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera jamais.
Ona bir şey olmayacak hanfendi.
Ça va aller, madame.
- Bir şey olmayacak hanfendi.
- Il ira bien, madame.
Ona bir şey olmayacak.
Ça va aller, madame.
Bir şey olmayacak.
Il ira bien.
- Öyle bir şey olmayacak domuz.
Ça n'arrivera pas, espèce de porc.
Öyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera pas.
- Öyle bir şey olmayacak!
- Ça n'arrivera pas!
Öyle bir şey olmayacak.
Même pas en rêve.
Böyle bir şey olmayacak.
Ce qui n'arrivera pas.
Hayır, böyle bir şey olmayacak.
Non, ça n'arrivera pas.
- Öyle bir şey olmayacak.
- Ça n'arrivera pas.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
Ça ne se reproduira plus.
Böyle bir şey olmayacak.
Ça ne va pas se réaliser.
Böyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera pas.
Delgado Olmadan, böyle bir şey olmayacak.
Sans Delgado, ça n'arrivera pas.
Bir şey olmayacak.
Ça va bien se passer.
Öyle bir şey olmayacak.
Qui s'en soucie? Ça n'a aucune importance.
Matt'e bir şey olmayacak.
Tiens-toi tranquille.
Sana bir şey olmayacak.
Tu iras bien.
Çünkü böyle bir şey olmayacak.
Parce que cela n'arrivera jamais.
- Bir şey olmayacak bana.
- Ça va aller.
Bir şey olmayacak.
Tout va bien se passer.
- Böyle bir şey olmayacak.
- C'est hors de question.
Aramızda asla bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera jamais.
Gerek kalmayacak çünkü sana bir şey olmayacak, anladın mı?
Je n'aurai pas besoin car, ça va aller, d'accord?
Saçlarımı yeni düzleştirdim ; öyle bir şey olmayacak yani.
Heu, je viens juste de me lisser les cheveux, donc ça n'arrivera pas.
Mike, böyle bir şey olmayacak.
Mike, ça n'arrivera pas
Böyle bir şey olmayacak.
Ça va pas le faire pour moi.
Öyle bir şey olmayacak.
Impossible.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Ça ne risque pas d'arriver.
Bayan Wheeler, bir şey olmayacak.
Mme Wheeler, c'est rien.
Öyle bir şey olmayacak.
Il ne le sera jamais.
Bir şey olmayacak, tamam.
Tout ira bien.
Öyle bir şey olmayacak.
Ca n'arrivera pas.
Dostum, merak etme, bir şey olmayacak..
T'inquiète pas. Ça va bien se passer.
Size bir şey olmayacak, sadece ayağınızı pedaldan çekmeyin yeter.
Tout ira bien. Pédalez aussi vite que possible.
Oğluna bir şey olmayacak.
Ça va aller pour votre fils. Génial.
Bir şey olmayacak.
Ça va aller.
- Böyle bir şey asla olmayacak.
- Ça n'arrivera jamais.
- Bana bir şey olmayacak.
- Ça ira.
- Böyle bir şey asla olmayacak.
Eh bien, cela n'arrivera jamais.
İzin ver de kalayım. Endişelendiğin gibi bir şey asla olmayacak.
Hyeong, ce que tu as peur qu'il puisse arriver, n'arrivera pas.
Bize bir şey olmayacak.
Ferme-la et tout ira bien.
Hayatim, böyle bir sey olmayacak.
Mon chéri, ça n'arrivera juste pas.
Aramızda olan şey, bir daha olmayacak anladın mı?
Ce qui s'est passé entre nous n'arrivera plus. Est-ce bien clair?
Ama öyle bir şey yapmayı seçersen olmayacak çünkü bunu yapacak biriyle birlikte olamam.
Mais pas si tu choisis de faire ça, parce que je ne peux pas être avec quelqu'un qui ferait ça.
Ama böyle bir şey asla olmayacak.
Mais cela n'arrivera jamais.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46