English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir şeyler içelim

Bir şeyler içelim Çeviri Fransızca

538 parallel translation
Kutlamak için bir şeyler içelim!
"Buvons un verre pour fêter ça!"
Haydi bir şeyler içelim.
Buvons un coup.
Nasıl bir ülke ama! Hadi bir şeyler içelim!
Buvons un coup.
Dışarı çıkıp güzel bir yer bulalım ve bir şeyler içelim.
Sortons prendre un verre dans un endroit frais.
Bir şeyler içelim mi?
J'ai vu Furusawa?
O halde, bir yere gidip bir şeyler içelim. Olanları düşünürüz.
Alors allons prendre un verre pour réfléchir à tout ça.
- Beklerken bir şeyler içelim.
- Buvons un verre en attendant.
Gel bir şeyler içelim.
Viens, je t'offre à boire.
- Gidip bir şeyler içelim. - İyi fikir.
Allons prendre un verre...
Demek tavsiyemi tutup, Butch'a geldin? Haydi, bir şeyler içelim. - Merhaba, Homer.
Alors comme ça, tu as suivi mon conseil et tu es venu chez Butch?
Eve gidip yemek yiyip bir şeyler içelim, oğlum.
C'est formidable que tu sois rentré, mon garçon.
Bir şeyler içelim.
Buvons un coup.
Hadi bakalım, bir şeyler içelim.
Servons-lui a boire.
İçeri gidip bir şeyler içelim.
Allons boire un coup.
Bunu kutlamak için bir şeyler içelim.
Fêtons cette nomination.
- Bir şeyler içelim.
- Amusant.
Haydi, bu fare yuvasından çıkalım. Başka bir yere gidelim ve beraber bir şeyler içelim.
Allons boire un verre ailleurs, tous les deux.
Bir şeyler içelim mi?
On prend un verre?
Hadi bir şeyler içelim sonra sana işyerimi göstereyim.
Nous irons tout à l'heure.
kalkın ve bir şeyler içelim.
Moi aussi. Prenez un verre, shérif.
- Unut onu. Gel bir şeyler içelim.
Prenons un verre.
Bir şeyler içelim.
- Buvons.
Gidip bir şeyler içelim.
Allons boire un verre.
Yarışa gel, bir şeyler içelim, biraz para kaybet. İyi gelir.
On boira un verre, on racontera des blagues, on perdra un peu d'argent.
Evet, bir şeyler içelim ve içimizi dökelim, ne dersin?
Je pensais boire un coup et nous raconter nos tracas.
Önce biraz bir şeyler içelim mi?
On boit d'abord un coup?
Beyler, gidip bir şeyler içelim!
À boire pour tout le monde!
St Regis'e gidip bir şeyler içelim.
Allons boire un verre au St.
Bak, haydi mutfağa geçelim ve beraber bir şeyler içelim. Ve yeniden dost olabiliriz... ve her şey. Orası rahattır.
Allons dans la cuisine boire un verre, c'est gentil, là.
Haydi gidip bir şeyler içelim.
Allons boire un verre.
Ichi, gel, beraber bir şeyler içelim.
Ichi, viens, allons boire un verre.
- İlk önce bir şeyler içelim.
- Allons boire un verre d'abord.
Haydi bir şeyler içelim.
- Bon, allons prendre un verre, hein? ( Gide ) :
Evet, bir şeyler içelim.
- Si, allez.
Sağ olun, rahatsız etmek istemem. Bir şeyler içelim.
Je ne voudrais pas déranger.
Başın hala dönüyor mu? Şimdi bir şeyler içelim?
Et si on buvait quelque chose?
Bir şeyler içelim.
On va boire ensemble.
Önce bir şeyler içelim.
Prenons d'abord un verre.
- Hadi bir şeyler içelim.
- Venez. Allons prendre un verre.
Gel, oturup bir şeyler içelim
Assieds-toi, prends un peu de vin.
Kafeye inip bir seyler içelim hadi.
Allons boire un verre au café.
- Clarissa... Bir seyler içelim mi?
- Clarissa, où peut-on prendre un verre?
- Bir şeyler içelim.
- Prenons un verre.
Bir şeyler içelim mi?
Un verre?
Çıkıp bir şeyler içelim.
On va boire?
Kaptan Smollett, çabucak gidişimize içelim. Teşekkür ederim efendim. Beni huzursuz eden bir şeyler var ve saldırı ihtimaline karşı, gizlice konuşmalıyız.
Merci, mais quelque chose me gêne, alors je vais être direct.
- Bir şeyler içelim mi?
- Nous allons boire un verre?
Herkese bir şeyler içelim millet!
Arrosons ça.
Bir şeyler içelim.
Buvons du saké!
Tamam, gidip bir şeyler yiyip içelim.
On va aller boire et manger.
Balkonda kahve içelim mi... yoksa yukarı çıkıp dişine bir şeyler yapmak mı istersin?
Prenons-nous le café sur la piazza? Ou préférez-vous monter soigner cette dent?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]