English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir şeyler söyle

Bir şeyler söyle Çeviri Fransızca

1,085 parallel translation
Bana bir şeyler söyle.
Dis-moi.
Messalina, bir şeyler söyle fikrini değiştirsin.
Dis-lui de rester, Messaline.
Bir şeyler söyle.
Parle-moi!
Ben gidince hakkımda güzel bir şeyler söyle.
Dis-lui du bien de moi! - C'est un bon vieux!
Bir şeyler söyle.
Donne-moi un signe de vie.
Pekala, bir şeyler söyle lanet olası!
Eh bien, dis quelque chose, merde.
"Bir, iki, üç" ya da "Amerika çok uzak" de ya da "gece yalnız olmayı kimse istemez" gibi bir şeyler söyle.
Dis "1,2,3," ou "l'Amérique est loin" ou "l'homme n'aime pas être seul la nuit".
Lütfen bir şeyler söyle Reinhold.
Dis quelque chose, je t'en prie!
Bir şeyler söyle.
Dis quelque chose.
- Bir şeyler söyle.
- Dis quelque chose.
Evet. hadi dostum. Bir şeyler söyle.
- Ouais, allez vieux.
Bir şeyler söyle!
Parle-moi!
Bir şeyler söyle hırsız.
Dis quelque chose, putain.
Jack, lütfen, lütfen, buradaysan bir şeyler söyle.
jack, je t'en prie!
Nereye gittiğini belirtecek bir şeyler söyle de biz de seni izleyelim, olur mu?
Donnez-nous une indication de temps en temps... que l'on sache où vous êtes.
Hadi, daha net bir şeyler söyle.
Soyez plus précise.
Bir şeyler söyle!
Sinon, tu vas mourir! Fais quelque chose!
Bir şeyler söyle Dorothy.
Parle-moi, Dorothy.
- Fransızca bir şeyler söyle.
- Dis quelque chose en français. - Quoi?
İsveçli, adama güzel bir şeyler söyle.
Récite-lui ton compliment.
Bir şeyler söyle.
Dis quelque chose...
Silah sesi duydun mu? Bir şeyler söyle, Peg!
Et... une fusée de détresse.
Hadi Harry, bir şeyler söyle. Konuş benimle.
Allez, Harry, dis quelque chose.
Bony, yiyecek bir şeyler söyle.
Tiens-toi prêt.
- Bir şeyler söyle.
Au nom du ciel, dites quelque chose
Bana bir şeyler söyle. Bay Logan, derhal Köprüye.
Virulente, extrêmement persistante mais je n'arrive pas à l'isoler.
Bana bir şeyler söyle.
Tu crois contrôler les choses.
Bir şeyler söyle.
Parle.
Güzel bir şeyler söyle.
Dis quelque chose de gentil.
Şöyle süslü bir şeyler giysek falan?
On revient déguisées?
- Onlara yiyecek bir şeyler hazırladım. - Şöyle buyurun.
Je vous en prie.
Bak bir gazeteci editörüne gidip çok büyük bir şey peşinde olduğunu sandığını söylediğinde editörün şöyle söylemesi gerekir'48 saatin var, evlat sağlam bir şeyler getirsen iyi edersin yoksa kellen gider.'
Écoute... Le jour où un journaliste dit à son patron qu'il est peut-être sur ce qui est peut-être un gros coup, son chef est censé lui dire "T'as 48 heures, mon gars, et reviens avec du bon boulot, il y va de ta place."
Boulevard söyle de arkayı beşlesinler. Gidip biraz müzik dinleyip, bir şeyler yiyebileceğimizi düşündük.
Il faisait les cent pas dans la boîte, en voulant à tout prix manger un morceau.
Söyle bana Pums'la yine bir şeyler çeviriyor musun?
Dis-moi, vous allez... recommencer à faire des choses, avec Pums?
Ama şöyle bir düşününce Ida'da sahte olan bir şeyler vardı.
Malgré tout, en y réfléchissant, avec Ida, c'était profond. Quoi?
Yok, şöyle daha hareketli bir şeyler olsun!
Non, un truc pour une fille...
Anlaşmamız şöyle : Burada kalıyorsun, ben kıyafetlerini alacağım ve geri döndüğümde bir şeyler içmeye gideceğiz, tamam mı? Anlaştık mı?
Vous restez là, je vais chercher vos vêtements et après, on ira prendre un verre, d'accord?
Gel, şöyle otur, benimle bir şeyler iç.
Un homme est un homme.
Bir nevi içgüdüsel olarak... Bilirsin, şöyle şeyler yazarlar...
Je le lirai et... et instinctivement... si ça dit un truc comme :
Hani şöyle annen için bir şeyler?
Pour ta mère?
- Bir şeyler düşünürüm. Ona toparlanır toparlanmaz geleceğimi ve yolculuğa çıkacağımızı söyle.
Dis-lui que je serai là dès que j'aurai préparé mes valises.
Bir şeyler daha söyle.
Continue.
Ona bir şeyler ayarlamasını söyle o zaman.
Eh bien, dites lui d'improviser alors.
Şöyle hareketli bir şeyler çalalım.
Une chanson qui en déplace.
O şeye söyle bana yiyecek bir şeyler hazırlasın.
Va chercher l'autre, qu'elle me fasse quelque chose à manger
Boş bir koltuğa otur. Peki, teşekkürler, ama günümü daha da iyileştirmek için yiyecek bir şeyler olduğunu söyle, lütfen.
Merci, mais dites-moi où je peux trouver à manger.
Onunla konuşmak istediğimi söyle. Anne, Al'ın sana söylemek istediği bir şeyler var.
J'en ai déjà vu une à la fac.
Sam, şu çocuklara söyle de yiyecek bir şeyler alsınlar.
Dis-leur de s'acheter à manger.
Walt Whitman bir keresinde şöyle demişti : " Beyzbolda harika şeyler görüyorum.
Walt Whitman a dit, " Je vois de grandes choses dans le base-ball.
Bir şeyler bulduğunu söyle.
Vous savez quelque chose?
Otur şöyle, rahatla, sandwich ye süt iç. Yap bir şeyler işte.
Assieds-toi, détends-toi, prends un sandwich, un verre de lait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]