Bir şeyler yap Çeviri Fransızca
2,855 parallel translation
Düzenli bir şeyler yapıyorlarmış.
Ils se voyaient régulièrement.
Yani, bir şeyler yapıyoruz.
Enfin, on a un truc.
Git de eğlenceli bir şeyler yap.
Fais quelque chose d'amusant.
Muhtemelen şehir dışında işiyle alakalı bir şeyler yapıyordur.
Il est sûrement juste en voyage, ou en train de travailler.
Patrick, bir şeyler yap.
Patrick, faites quelque chose.
Araç hacziyle ilgili bir şeyler yapıyor.
Quelque chose à voir avec la fourrière.
- Bir şeyler yapılmalı.
- Il faut faire quelque chose.
Bir şeyler yapıp senin kaydını yok edebilirim.
Je peux faire en sorte... que ce soit effacé de ton casier.
En azından değerli bir şeyler yap.
Fais quelque chose qui vaut la peine.
Bekliyorum hadi? - Bir şeyler yapın. - Bekliyorum hadi?
Je vous attends!
Cesaretin varsa, bir şeyler yap da kimse senin yüzünden yine acı çekmek zorunda kalmasın.
Comporte-toi comme un homme. Arrange-toi pour que plus personne ne souffre par ta faute.
Lütfen bir şeyler yap.
Faites quelque chose.
Bir şeyler yap!
Agis.
"Bobby, kaldır kıçını da bir şeyler yap" derdi.
"Bobby, remue-toi les fesses et agis."
Eliyle bir şeyler yapıyordu.
Il agitait sa main.
Basit bir şeyler yap.
Faisons simple.
Mumya burada bir şeyler yapıyor, Buzz.
La momie prépare quelquechose, Buzz.
Sadece bir şeyler yap.
Faire quelque chose.
- Bir şeyler yapıyordu.
- Il préparait quelque chose. - Il est mort.
Neden olduğunu bilmeden bir şeyler yapıyor olabilirsiniz.
Vous pourriez faire des choses sans savoir pourquoi.
Lütfen bir şeyler yapın.
S'il te plait fais quelque chose.
O zaman yeni makamınla bir şeyler yap.
Profite de ta nouvelle position.
Yarım yamalak bir plan için acele etmeyin sadece bir şeyler yapıyormuşuz gibi gözüksün.
Je ne sortirai pas un plan à la va-vite juste pour avoir l'air d'agir.
Ya Tanrı büyük bir adaletsizliğin yaşandığını masum birinin acı çektiğini ve bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini biliyorduysa?
Et si Dieu avait eu vent d'une pareille injustice? Qu'un innocent souffrait, et qu'il fallait agir?
- Lütfen bir şeyler yapın!
Faîtes quelque chose! Aidez-le!
Zaman zaman Don için de bir şeyler yapıyorum. Çünkü biz arkadaşız.
Je fais quelques trucs pour Don, par amitié.
Max, bir şeyler yap. Çantamı getir.
- Max, fais quelque chose.
Tanrı aşkına artık bu konuda bir şeyler yapın.
- Je confirme votre hypothèse.
Bugün Kamera 2'yle ilgili bir şeyler yapabilir miyiz? - Yapıldı bile.
Ron, peut-on faire quelque chose por la caméra 2 aujourd'hui?
Bir şeyler yapın.
Laissez-moi.
Biz genciz, biraz neşeli bir şeyler yap.
On est jeunes, vis un peu.
Edepsiz hemşireyle bir şeyler yapıp yapmadığını görürüz.
Voir s'il fait du mambo sur le matelas avec sa méchante infirmière.
Elimden geldiğince bir şeyler yapıyorum hayatımın geri kalanında dünyanın geri kalanından nefret etmemek için.
J'en veux à la terre entière. Je vais devoir vivre avec pour le restant de mes jours.
Bir liste yap, belki bir şeyler yapabiliriz.
Fais une liste, on verra ce qu'on peut faire.
Sonunda "Bu adam Kurt Cobain. VIP, bir şeyler yapın." demeyi seçtim.
Finalement, j'ai dit : " C'est Kurt Cobain, la star.
Bir şeyler yap Kawa.
Fais quelque chose Kawa!
Bebeğim, ben yapımcıyım. Bir şeyler üretirim.
Chérie, je suis producteur, alors je produit.
Bu konuda bir şeyler yapıyor mu?
Il va régler ça ou on reste des cibles
Bir şeyler yap!
Fais quelque chose.
Gidin dönüşün hadi, bir şeyler öldürün. Kurt adamlar ne yapıyorsa yapın. Halledeceğim ben.
Allez faire vos trucs de loups-garous, je me débrouille.
Gizli kapaklı bir şeyler mi yapıyorsunuz?
On fait des cachotteries?
Emily'e ev yapımı bir şeyler pişireceğime dair söz vermiştim ve bunu yapmak için bütün gecemi harcayabilirdim. Ama markette kek yapma malzemesi kalmamıştı.
J'avais promis à Emily de lui cuisiner quelque chose et j'étais prête à rester debout toute la nuit pour le faire, mais le dépanneur n'avait plus d'ingrédients à pâtisserie.
Amigo yapıştırma defterime bir şeyler yazar mısın?
Tu signes?
Bir banyo yap. Adamakıllı bir şeyler giyin, ye.
Tu vas te laver, t'habiller et te nourrir.
Bir şeyler yap!
Faites quelque chose!
- Bir şeyler yap.
Faites quelque chose.
Bir de şu sakal konusunda da bir şeyler yap.
Pour l'amour du ciel, rasez-moi cette moustache ridicule.
Eğer kalbinizde hala bana karşı bir şeyler varsa, lütfen bana bu iyiliği yapın majesteleri.
S'il y a encore un peu d'affection à mon égard dans votre coeur, s'il vous plait faite moi cette gentillesse, Votre Grâce.
Orada bir şeyler yapıyor olmalıydım.
C'était de ma faute, j'aurais dû intervenir.
İmkansız şeyler yapıyorum, evimde uyuyup, uyandığımda kendimi üç mil ötede, bir ormanda buluyorum ve ben buna ikna oldum. Kesinlikle aklımı kaçırıyorum!
Je fais des choses insensées, je marche 4 km en dormant dans les bois et je suis à peu près convaincu que je pète complètement les plombs!
Jimnastik sınıfında jazzla birlikte egzersiz mi yapıyorsun, yada öyle bir şeyler?
Petite session fitness, c'est ça?
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler yapmalısın 55
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler yapmalısın 55
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56