Birisi var Çeviri Fransızca
2,336 parallel translation
Arayabileceğin başka birisi var mı?
On peut pas appeler quelqu'un d'autre?
Affedersiniz... Sanırım sınıfımızda ünlü birisi var.
Excusez-moi, il me semble que nous avons une célébrité parmi nous.
Düşünüyordum da, Takıldığı birisi var mı?
Il n'y avait personne d'autre?
Burada birisi var.
Il y a quelqu'un ici.
- Kapıda birisi var.
- Y a quelqu'un.
Ama bilen birisi var.
Mais quelqu'un l'est.
Biliyor musunuz, bu davada elimde her yönüyle şüpheli birisi var.
Vous savez quoi, j'ai le suspect parfait cette fois.
Elimizde her yönüyle şüpheli birisi var.
On sait qui est le meurtrier.
Başka birisi var mı?
Il y en a d'autres?
Bu arada şu kızın hakkında sormaya çalıştığım. Görüştüğü birisi var mı?
votre fille voit quelqu'un?
Tabii tabii! Orada konuşabileceğim birisi var mı?
Je peux avoir quelqu'un d'autre?
Görüştüğü başka birisi var mıydı? Hayır.
Elle voyait quelqu'un d'autre?
Hayır Gabe ispiyonlamayacak ama ofiste Luke'a çok, çok yakın olan birisi var.
Pas lui. Mais quelqu'un ici est très proche de Luke.
Demek istediğim, görüştüğüm birisi var ve...
Je veux dire, je vois quelqu'un, et...
Ne olduğumu bilip bu gerçekle yaşayabilecek birisi var mı?
Qui peut accepter de vivre en sachant la vérité sur moi.
Bak, aklına gelebilen, bu şekilde bir şey yapmak istemiş olabilecek birisi var mı Billy'ye, sana...
Connais-tu quelqu'un qui aurait pu vouloir s'en prendre à Billy ou à toi?
Bir araç gördüm, içinde birisi var.
je vois une voiture, avec quelqu'un à l'intérieur.
- Kulüpten konuşabileceğimiz birisi var mı?
Peut-on parler à un employé? La proprio est là-bas.
Buna tanıklık edecek birisi var mı, Bay Armstrong?
Quelqu'un peut-il le confirmer? Le confirmer?
Ölü birisi var...
Quelqu'un est mort ici...
Bulmam gereken birisi var şu fırında.
Il y a quelqu'un que je dois retrouver... dans cette boulangerie.
Dışarıda birisi var.
Je pense qu'il y a quelqu'un dehors.
- Baba. - Şundan emin olmak istiyorum. Benden başka, tümüyle güvenebileceğin birisi var mı?
- Je veux simplement m'assurer que tu aies quelqu'un d'autre que moi, sur qui tu peux compter.
Yani anahtar onlarda. Tanrım. Ofisinde birisi var.
Alors ils ont le trousseau.
Orada birisi var.
Il ya quelqu'un là-dedans.
Bas gitarda dinlediğiniz... ama daha önce hiç görmediğiniz birisi var. Klaus Voormann.
J'ai beaucoup apprécié, plus tard, qu'il aille devant le public lors du concert pour le Bangladesh.
- Şüphelendiğim birisi var.
- Oui, j'en ai une.
Ve telefonun diğer ucunda Dünya Grand Prix yarışçılarından birisi var dünyanın en hızlılarından biri olan Francesco Bernoulli.
En duplex avec nous, un des concurrents, le bolide... Francesco Bernoulli.
Yanında birisi var mı? Yalnız değildir.
Il n'est sûrement pas seul.
Yaşama döndürmem gereken birisi var çünkü.
Parce qu'il ya quelqu'un que je veux faire revivre.
Hammond diye birisi var, kendisi plakçı. Bizimle anlaşma imzalamak istiyor, ama önce bizi canlı izlemek istediğini söyledi.
Ce type, Hammond, il nous veut dans son label.
Merhaba, süper bakıcı. Rapor edilecek boşanmış heybetli birisi var mı? Yoksa yavrularına tuvalet eğitimi vermekle mi meşgulsün?
T'as repéré de beaux divorcés ou tu te coltines encore des mômes?
Bak, birisi daha var.
- Sur le côté. Il y en a encore un.
Burada birisi var.
On a de la visite.
Tek bir patronum var, benim için çok önemli birisi Bay Chance'nin özel hizmetlerine ihtiyaç duyan birisi.
Je travaille pour un employeur, une personne très fortunée, qui a besoin des talents spéciaux de M. Chance.
George var ya, o çok esaslı birisi.
George n'est pas uniquement un type bien.
Şimdi sırada başka bir komedyen var. Çok komik birisi, siz de tanırsınız onu.
Il est très drôle, vous le connaissez peut-être.
Diz çökmüşken, "Efendim, arayabileceğimiz birisi var mı?"
Elle lui demande :
Hakkında söyleyebileceğim tek bir şey var, kendine güvenen birisi.
Je peux vous dire qu'il est confiant.
Birisi var...
Il y a quelqu'un...
Çok fazla izleyen var. Birisi elbet polise bildirecektir. Değil mi?
Parmi tous les spectateurs, y en aura bien un qui préviendra la police.
Birisi bizi farketmeden önce ne kadar vaktimiz var bilmiyorum.
On a peu de temps avant qu'on nous démasque.
Evet, birisi var.
- Oui.
Birisi toplum hizmeti yaparken vurulduğu zaman ne kadar evrak işi çıktığından haberiniz var mı?
Est-ce que vous savez à quel point y a de paperasse à cause qu'un mec se fasse buter pendant son service?
Çocuğun söylediğine göre, Reed'in başka bir hedefi var, gıcık olduğu birisi.
D'après lui, il a une autre cible. - Quelqu'un à qui il en veut.
Ellie, yanında birisi var mı?
Classez-les.
Birisi mi var orada?
Il y a quelqu'un?
Birisi buzdolabının kapısını kapatıp, "Aman Tanrım arkasında zararsız bir karakter var." dediğinde içmeye hazır mısınız?
OUI! Etes-vous prêts à boire chaque fois que quelqu'un ferme la porte du frigo et derrière il y a une pauvre créature sans défense?
İki kızım var ve yanımda uygulamayı ileriye taşıyacak birisi yok.
N'ayant que deux filles, je n'ai personne pour me succéder.
Öne çıkan birisi var mı?
Des pistes?
Yani ya birisi senin var olmadığını söylese ve sen de adam bunu söylerken orada oturuyor olsan?
Je veux dire... imaginez, quelqu'un vous dit que vous n'existez pas, et vous êtes là, à l'écouter parler.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19