English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bununla

Bununla Çeviri Fransızca

21,008 parallel translation
Bununla nasıl başa çıkılır biliyorum.
Je sais comment arranger ça.
Bununla sen ilgilenirsin. Paramı da hazırla.
Emmène-le et prépare ma prime.
- Yanlış anlama ama bununla uyuyorum ben.
Pardon, mais je dors avec ça.
Profesyonelliğini takdir ediyorum ama çalışan durumunda değişiklik yapılmışken bununla ilgilenmen gerçekten gerekmiyor.
Ton professionnalisme t'honore, mais c'est inutile, tu n'es plus employé...
Bununla bir sorunun mu var?
Ça te pose un problème?
- Bununla ne yapacağım?
- Et avec ça?
- Tamam, ama bununla da ilgilen.
- Occupe-toi de ça aussi.
Önce bununla başlamak isterim ki, her evlilik kurtarılabilir.
CONSULTATION POUR LA FAMILLE DRE ELIZABETH KARL D'abord, sachez qu'on peut sauver tous les couples.
Bununla savaşma tatlım.
Arrête de lutter.
Ayrıca, çocuklar bununla nasıl başa çıkar bilmiyorum.
Et je sais pas comment les garçons réagiraient.
Bununla bir problemin mi var?
T'as un putain de problème avec ça?
Bununla savaşmak için gereken hazırlığımızı yaptık...
On est préparés à se battre tant que...
- Bununla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Comment vous vivez ce débarquement des réfugiés du ferry?
Bununla bağlantılı olarak, Alchementary'nin sıradışı teknoloji milyarderi CEO'su Logan Pierce NSA'yla müşterilerinin verilerini paylaşmayı reddettiği için manşetlere çıktı.
Autre information liée, le PDG d'Alchementary et excentrique billionaire Logan Pierce - qui a fait les gros titres aujourd'hui en refusant de de partager avec la NSA sa base de donnée clientèle.
Bununla ilgili bir şey yapabilecek pozisyonda olan biri varsa o da...
Si quelqu'un est dans une position de faire quelque chose à ce sujet...
Bununla bir drone'u indiremem.
Je ne peux pas détruire un drone avec ça.
Önemli olan bununla ne yapmaya karar verdiğimiz.
Ce qui compte, c'est ce qu'on en fait.
Bununla 150 metreden kalp atışlarını duyabilirsin.
Cet appareil peut rendre audible un battement de cœur à 150 mètres.
Bununla Ulusal Kitap Ödülü'nü kazandım.
J'ai reçu le National Book Award pour ce livre.
Çok fazla alıştırma gerekiyor ama bununla bir gün özgürce uçabilirsin.
Il faut beaucoup d'entraînement... mais grâce à lui, un jour, tu pourras t'envoler.
Ne yapacağım bununla?
Qu'attendez-vous que je fasse ainsi?
Bununla bacaklarını ovun.
Frottez ses membres avec.
Bununla birlikte, değişen koşullar ışığında Ricky'nin bakımıyla ilgili durumun değerlendirilmesi gerekiyor.
"Toutefois, au vu des récents changements, " nous devons revoir la situation en ce qui concerne Ricky.
Bununla ne vuruyorsunuz?
Vous avez tué quoi, avec ça?
Bununla başa çıkabilecek misin?
La vie à la dure. Tu tiendras?
Bununla nasıl yaşarım ben?
Comment puis-je vivre avec ça?
Kimseye bununla ilgili tek kelime etme.
N'en parle à personne.
Bununla tam olarak alakan nedir?
Quel était exactement votre rôle?
Evet.Kimseye bununla ilgili bir şey söylemeyin olur mu?
Vous pouvez garder ça pour vous?
Bununla ilgilenmeniz gerek.
Il faut régler ça.
Uzman değilim ama gayet eminim ki esrarın bununla bir ilgisi vardır.
Je suis pas un expert mais je crois que la marijuana a joué là-dedans.
- Aklımda bu vardı. Şu anda bununla uğraşıyorum.
- J'y pense, donc c'est ce qui me vient à l'esprit, là.
Ben bununla ilgileneceğim.
Je vais regarder ça.
Bununla bir ilgimiz olduğunu mu
Est-ce que tu dis que nous avions
Ona yardım etmek istiyorsan bununla dışarıda yardım et.
Tu veux l'aider, fais-le de l'extérieur avec ça.
Bununla ilgili herhangi bir bilgin var mı senin?
Sais-tu ce qu'il se passe?
- Bununla her türlü alırsın? - Alacağımı biliyorsun.
- Et cet article sera ton billet gagnant?
Bununla bir Monopoly * seti bile alamazsın.
Tu ne peux même pas t'acheter un Monopoly avec ça.
Zavallı Shecky'ye bununla ne yapacaktın?
Que comptais-tu faire à ce pauvre Shecky, avec ce truc?
Bununla neyi amaçladığını anladım sanırım.
Je pense savoir ce que tu voulais en faire.
Sadece Howard'ın tanıdığı elemanın bununla ilgilendiğini söyledi.
Elle a juste dit que ce gars, Howard, s'y intéressait.
Bununla devam edelim.
On va le faire démarrer.
Ama gözünüzü açıp bununla yüzleşmezseniz...
Réveillez-vous... et affrontez vos...
Bana bununla geleceğinizi biliyordum.
Je savais que vous viendriez avec ça.
- Bununla yaşayabilecek miyim?
- Pourrais-je vivre avec?
Konu bununla ilgili değil.
Il ne s'agit pas de ça.
Karımın bununla ne ilgisi olduğunu çözemedim.
Je ne vois pas le lien avec ma femme.
Bununla ilgili konuşmamam gerekiyor.
Je ne suis pas censé parler de ça.
- Ne demek istedin bununla?
- Quoi?
Bununla birlikte aciliyet karaktere pek uymuyor.
Mais cette précipitation ne te ressemble pas.
Bununla bana zarar veremezsin!
Tu peux pas me blesser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]