English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bunun bir önemi yok

Bunun bir önemi yok Çeviri Fransızca

479 parallel translation
Ama bunun bir önemi yok.
Mais peu importe.
- Bunun bir önemi yok Sam.
- Ce n'est rien, Sam- -
Alvin, bunun bir önemi yok.
- Je ne vois pas ce que ça peut te faire.
Bunun bir önemi yok.
Peu importe comment.
- Bunun bir önemi yok.
- Ce n'est pas important.
- Adı Neall ama bunun bir önemi yok.
- Elle s'appelle Neall, mais peu importe.
Ama Ernie bunun bir önemi yok ki.
Mais peu importe.
Demek ki, goril gibi görünsen de bunun bir önemi yok.
Cela n'a pas d'importance, de ressembler à un gorille.
Zaten bunun bir önemi yok, çünkü taşınıyoruz!
Peu importe, puisque nous déménageons.
Ama bunun bir önemi yok.
Peu importe.
Bunun bir önemi yok.
C'est sans importance.
Artık bunun bir önemi yok.
Ça n'a plus d'importance.
Bunun bir önemi yok, özgürüz artık.
- Qu'importe. Nous sommes libres.
Ama bunun bir önemi yok.
Ça ne veut rien dire.
- Bunun bir önemi yok zaten. - İrlanda kökenli değil misiniz? Kökeniniz nedir?
Quelles sont vos origines alors?
Para benim için önemli değil. Birlikte çalıştığımız sürece bunun bir önemi yok.
Le fric, je m'en fous.
Bunun bir önemi yok.
Et ça ne signifie rien.
Bunun bir önemi yok. Herkes kendi yolunu seçti.
Ce n'est pas important, tant de choses se passent maintenant.
Evet. Ama bunun bir önemi yok.
Oui, mais... cela n'a pas d'importance.
Kendisini, kızın baştan çıkardığını söylüyor, ama bunun bir önemi yok.
Il prétend qu'elle l'avait séduit. C'est sans importance.
Bunun bir önemi yok.
Ça ne fait rien.
- Bunun bir önemi yok.
- Ça ne veut rien dire.
- Bunun bir önemi yok.
- C'est sans importance.
Ama bunun bir önemi yok. Ölseler bile...
Mais ça n'a pas d'importance, même s'ils meurent.
Bunun bir önemi yok.
- Vrai, elle ne savait pas? Tu parles d'un événement!
Çünkü bunlar gerçek. Bunun bir önemi yok mu?
Tout le monde se fiche donc de la vérité?
Bunun bir önemi yok artık Önemli olan tek şey, seni sevmem
Qu'il est dur de te voir partir?
Bunun bir önemi yok.
C'est sans intérêt.
- Bunun bir önemi yok, tamam mı?
- Aucune importance.
Bunun bir önemi yok.
C'est pas grave.
Bunun bir önemi yok. Aileni kaybence sanki 6 yaşındaymış gibi oluyorsun.
Peu importe l'âge quand on perd un parent.
Sizce bunun önemi yok mu? Dolgun bir ücret alan kaç kişi var dünyada?
Combien d'hommes gagnent un énorme salaire de nos jours?
Bunun artýk bir önemi yok. Belki her yer bizim evimizdir.
Peu importe, Eddie, notre foyer est partout.
Bunun bir önemi yok.
Ça lui sera égal.
Şey, doğal olarak bunun pek de bir önemi yok, görüyorsunuz, gerçek olsalar, uluslararası fiyatının ne olacağını kuruşuna kadar size söyleyebilirim.
Peu importe. Car voyez-vous, s'ils sont vrais, je vous donnerai leur cours sur le marché mondial.
Tam liste pederde. Ama bunun bizim için bir önemi yok çünkü merhum, hazine kimin toprağında bulunursa onun ellerine teslim edilmesini açıkça ifade etti.
Cela, pour nous, est sans importance car le défunt en fait don au propriétaire du terrain.
- Bunun şimdi bir önemi yok.
- Oh, ce n'est pas important.
Bunun için hiç bir önemi yok. Olduğum kişi olmaktan memnunum, ve seni olduğun gibi seviyorum.
Je suis désolée, je suis rentrée aussi vite que possible.
Bunun bir önemi yok.
Cela ne fait rien.
Hayır, bunun da bir önemi yok.
Non, c'est sans importance.
Bunun şu an bir önemi yok, Doktor.
Sans importance pour l'instant, docteur.
Ama bunun bir önemi yok tabii...
Mais c'est sans importance.
Herkes çok konuşur, ama bunun hiç bir önemi yok.
Ils ne font que parler et ne veulent rien dire.
Seni seviyorum, diyemem, ki bunun bir önemi de yok.
Je ne peux pas dire qui j'aime.
Anne, bunun bir önemi yok.
Mère...
Ona versem bile bu bir şeyi değiştirmez. Bunun onun için artık bir önemi yok.
Je lui rendrai sa femme... mais elle n'a plus d'importance pour lui, maintenant.
Bunun artık bir önemi yok.
Ça n'est plus important.
Bunun şu anda pek bir önemi yok.
Eh bien, ça n'a plus guère d'importance désormais.
Bunun gerçekten bir önemi yok, değil mi?
Ça n'a pas d'importance.
Bunun bir önemi yok.
- Ça a pas de rapport. Il aime le cul.
Bunun... bir önemi yok.
- Emet une charge si éclairé. Eau, impuretés, sels de sodium.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]