English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bütün bunlar da ne

Bütün bunlar da ne Çeviri Fransızca

203 parallel translation
Bütün bunlar da ne demek?
C'est quoi, tout ça?
Bütün bunlar da ne demek şimdi?
Que cela veut-il dire?
Bütün bunlar da ne demek?
Que se passe-t-il?
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
Qu'est-ce que tout ça cache?
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
Qu'y a-t-il?
Bütün bunlar da ne?
Qu'est-ce que ça veut dire?
Bütün bunlar da ne?
Qu'est-ce que c'est que cette histoire?
Altıya çeyrek var. Bütün bunlar da ne demek oluyor?
5h45, pourquoi donc?
Willy Harris süt getirdi. Bütün bunlar da ne oluyor, Bay Baron?
- Personne n'est venu aujourd'hui?
- Bütün bunlar da ne oluyor?
- De quoi s'agit-il?
Bütün bunlar da ne oluyor?
Que signifie tout ceci?
- Bütün bunlar da ne demek?
- Qu'est-ce que ça signifie?
Bütün bunlar da ne oluyor?
De quoi s'agit-il?
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
Quelle est la raison de ces ennuis?
Bütün bunlar da ne demek?
À quoi vous jouez?
Bütün bunlar da ne? Sen delirdin mi?
Qu'est-ce que c'est que ça?
Bütün bunlar da ne?
C'est quoi tout ça?
Bütün bunlar da ne?
- C'est quoi, tout ça? - Je travaille.
Bütün bunlar da ne oluyor?
Qu'est-ce que c'est?
MacGyver, bütün bunlar da ne?
- MacGyver, qu'est-ce que c'est?
Bütün bunlar da ne?
Qu'est-ce que c'est?
" Bütün bunlar da ne?
" Qu'est-ce que c'est que ça?
Bütün bunlar da ne demek oluyor? Spesifik olarak, galaksiler arası bir yaşam biçimini yok etmeye iznin yok. Bu, bir türün galaksiden silinmesi demektir.
précisément, tu es défendu de mettre fin a toute forme de vie transgalactique si ca entraine l'extinction totale de l'espece..
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
oué, oué. a quel propos?
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
Qu'est-ce qu'il a raconté là.
Zahmet etme. Bütün bunlar da ne Faith?
En quel honneur, tout ça, Faith?
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
Pourquoi aurait-on fait cela?
- Bütün bunlar da ne Raj?
C'est quoi tout ça Raj?
Bütün bunlar da ne?
De quoi ça parle?
- Bütün bunlar da ne?
C'est quoi tout ça? Des cadeaux!
Bütün bunlar da ne? Eski erkek arkadaşı FBI'dan mı?
- C'est quoi, ce délire?
- Bütün bunlar da ne?
C'était quoi tout ça?
Ve bütün bunlar da ne demek oluyor?
Et qu'est-ce que tout ça veut dire?
Bütün bunlar da ne demek?
Il y a qu'il est mort.
Hem bütün bunların anlamı da ne şimdi?
Et puis, qu'est-ce que ça a à voir?
Bütün bunlar da ne? Bunlar mı?
Des trous.
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
- De quoi s'agit-il?
Bütün bunlar ne anlama geliyor bilmiyorum, Nicky'nin aşk hayatını da bilmem... ama 57. Caddenin ışıklarına...
Je ne comprends rien et je ne connais rien aux amours de Nicky... mais les feux verts,
- Bütün bunlar da ne?
- D'accord. C'est quoi tout ça?
Hindistan'da Albay Armstrong'la kişisel ilişkisi olmadığını söylemişti oysa bütün detayları, bütün madalyaları gayet iyi hatırlıyordu. Albayın'14 savaşı sıradında Fransa'da aldığı madalyalardı bunlar.
Je ne parle pas du fait qu'il disait n'avoir jamais vu le colonel Armstrong alors qu'il savait si bien quelles médailles ce dernier avait gagnées en France.
Orduların yaptıkları askeri darbeler, ya da hükümetlerin içlerine sızmış mafya üyeleri. Bütün bunlar senin müşterin değil mi?
Et les putschs militaires, les mafias au gouvernement, ce ne seraient pas vos clients?
Bütün bunlar da ne?
- Qu'est-ce que c'est?
Bize getirdiğin bütün ilaçlar için sana minnettarız zaten, ama bunlar da ne?
On vous doit déjà les médicaments, - mais qu'est-ce que c'est que ça?
Bütün bunlar da ne demek oluyor?
À quoi ça sert?
Bay Niles, bütün bunlar bizi çok da ilgilendirmiyor.
Niles, nous ne nous intéressons pas...
Bir yerlerde çok kötü niyetli birisi var. Yan odada da olabilir, komşu eyalette de. Bütün bunları yapmasına ne sebep oluyor bilmiyorum ama, kızın ismini gazetede okuduysa, bu konuda birşey yapacaktır.
Il y a un malade en liberté... je ne sais pas où et comment il fonctionne... mais s'il voit son nom dans le journal... il va tenter quelque chose.
Bütün bunlar da ne?
Pourquoi se battent-ils?
Gör, bazen düşünüyoruz ah, şeyler doğru yolda "gitmiyor olduğunda ;" Biz düşünüyoruz bir şey bizi öldürdüğünde,. bir seçimi kaybettiğimizde... ya da savunmadan acı çektiğimizde, bütün bunlar biter.
Nous pensons parfois... lorsque arrivent des choses qui ne sont pas heureuses... nous pensons quand meurt un être cher... quand on perd des élections... ou quand on subit une défaite... que tout est fini.
Tabii, bunu yaparken bazen kuralları da çiğniyorsunuz. Bazen anayasayı, insan hakları beyannamesini, arama ve el koyma kanunlarını ihlal ediyorsunuz. Aslında, bütün bunları yaptığınız bilinse bile hiçbir şey olmaz.
Ce faisant, il peut vous arriver de violer la loi, les articles de la Constitution, les droits fondamentaux, les formes d'interpellation... ll peut même être notoire que vous agissez de la sorte, et pourtant, rien ne vous arrive.
Eğer Voyager'ı yok etmeye çalıştığında ona karşı koymasaydık, zaman içinde geri gitmeyecek, gemisi dünyaya düşmeyecek ve bütün bunlar da olmayacaktı.
Si nous nous étions laissés détruire, son vaisseau ne se serait pas écrasé et tout ceci ne serait pas arrivé.
Bu savaşı, kazanarak bitirebilmek için, ya da en azından destekler gelene kadar durumu sağlama almak için, zirveye ulaşıp yerleşmeliyiz, İsa adına, bütün bunlar dayanabileceğimden fazla!
Si ce bataillon se fait relever dans la défaite, ou même renforcer par des troupes de réserves, si nous nous arrêtons avant d'arriver en haut, et bien, nom de Dieu, je ne le supporterais pas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]