English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hay

Hay Çeviri Fransızca

586,838 parallel translation
Hayır efendim, değildim.
Non.
Hayır efendim.
Une fois encore, non.
Aidan Macallan, Ulusal Güvenlik çalışanıydı, yani hayır, Başkan onun amacından haberdar değildi.
Aidan MacAllan était à la NSA. Donc non, le Président ne savait rien.
Hayır. Bu iş öyle olmaz.
Ça ne marchera pas comme ça.
- Hayır, bizim aramızda artık kalmadı.
Non, entre nous, plus rien.
- Hazırlıksız ve habersiz göründüm. - Hayır!
- ignorante.
- Hayır, artık yok.
- Non, plus maintenant.
Teşekkür etmem mi gerekiyor? Hayır.
Je suis censée te remercier?
Hayır, Davis ve Usher seni koruyacak konumdalar.
- Non. Davis et Usher peuvent te protéger.
Hayır, onları da ben yaptım.
- Non. Ça aussi, c'était moi.
- Bunu yapacağını biliyor muydun? - Hayır.
Vous saviez?
- Soruma geri dönersek... - Hayır efendim.
Pour revenir à ma question...
Hayır, hiç alakası yok.
Non, pas du tout.
Hayır, sadece bir süreliğine gitmen gerekiyor.
Non. Vous devez juste vous éloigner quelque temps.
O yüzden hadi, buradan bir şey al. - Hayır.
Pourquoi ne prends-tu pas quelque chose?
- Hayır, hadi.
- Non. - Sers-toi.
- Tabii ki hayır.
- Bien sûr que non.
Orta Doğu'da savaşa hayır!
Plus de guerre au Moyen-Orient.
SURİYE'DE TERÖRE SON VERİN Orta Doğu'da savaşa hayır!
Plus de guerre au Moyen-Orient.
Hayır, sağ ol.
Non, merci.
- Hayırlı günler Titus.
- Dieu vous bénisse, Titus.
Hayır, entrika için bunun arkasına sığınırlar.
Non, ils s'en servent pour agir de manière véreuse.
Hayır! Şirin ördekler değil.
Pas un nid d'oisillons innocents.
Hayır, bunu istemezsin, gerçekten istemezsin.
Non. Non, tu ne préférerai pas, vraiment pas.
Hayır, Raj, çok kötü bir fikir.
Non, Raj, c'est une très mauvaise idée.
Tabi ki hayır, sonuçta kardeşin.
Bien sûr que non. C'est ton frère.
Hayır sinirlendirmiyor.
Non, pas du tout.
Hayır.
- Non.
Hayır dedim.
- J'ai dit non.
"hayırlı evlat" yaz.
Écris "fils aimant".
Ve "hayır" dediler.
Elles ont dit non.
Git kendi hayır işini kur, Leonard. Buraya salça olmaya çalışma.
Organises-en une, ne t'incruste pas ici.
Hayır, hayır, şarj azalmış.
Pas la batterie, non!
- Lucy... - Hayır ciddiyim.
Je suis sérieuse.
- Hayır kesinlikle olmaz.
- Absolument pas.
- Hayır. - Siz bilmeyebilirsiniz, ama Birinci Dünya Savaşında savaşmıştım.
Vous ne le savez pas, mais j'ai combattu pendant la Grande Guerre.
Hayır kesinlikle olmaz.
Non, absolument pas.
Hayırı cevap olarak kabul etmiyorum.
Je ne considère pas non comme une réponse.
- Hayır, bence sen halledebilirsin.
- Tu dois le faire.
Hayır Rufus...
Non, Rufus...
Ve hayır, Birinci Dünya Savaşında savaşmamış olabilirim, ki savaşlar tarihindeki en gereksiz savaştır bu arada, ama ben de savaştım!
Je n'ai peut-être pas combattu dans la Grande Guerre, qui, par ailleurs, semble être la guerre la plus insignifiante de toute l'histoire des guerres, mais je me suis battu!
Hayır bilmiyorsun.
- Je sais ce que vous ressentez... Non, c'est faux.
- Tanrım hayır. İnsanlar buraya gelince kaybolup ölürler.
Des gens se perdent et meurent ici tout le temps.
- Hayır. - Ne olmuş?
Qu'est-ce qui s'est passé?
- Bunu yapma! - Hayır!
- Ne faites pas cela!
- Hayır! - Evet!
Allez!
Hayır, neden sordunuz?
Pourquoi?
Hayır diyemeyeceğim.
Je ne dirais pas non.
Hayır, hayır. Drone?
Pas de drone!
Hayır, onları hiç görmedim.
Non, je ne les ai jamais vus.
Hayır.
Aucune.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]