English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hazır mısın

Hazır mısın Çeviri Fransızca

17,462 parallel translation
Savunmanıza başlamaya hazır mısınız?
Êtes-vous prêt à plaider cette fois?
Hazır mısın?
Prêt?
Sör Loras Tyrell Yedi'nin huzurunda duruşmaya çıkmaya ve suçunu ya da masumiyetini ilan etmeye hazır mısın?
Ser Loras Tyrell. Êtes-vous prêt à affronter votre procès et admettre votre culpabilité devant les Sept?
Karşıya geçince geri yollarız. Hazır mısın?
On leur renverra une fois qu'on sera de l'autre côté.
Yapacağınız şeye hazır mısınız, Prenses?
Es-tu prête pour voir cette fin princesse?
Hazır mısın?
Tu es prête?
Hazır mısın?
Parée?
Gitmeye hazır mısın Debs?
T'es prête à y aller, Debs?
Hazır mısın Debs?
T'es prête, Debs? Allez.
Çıkmaya hazır mısın?
Prêt à partir?
- Hazır mısın?
- Vous êtes prêt?
Oynamaya hazır mısınız?
Êtes-vous prêts?
Hazır mısınız?
Prêts?
- Hazır mısın?
- T'es prêt?
- Lester hazır mısın?
Lester, t'es prêt?
Hazır mısınız? Bir, iki, üç.
Un, deux, trois.
Korkularınla yüzleşmeye ve bu solucanları yemeye hazır mısın?
Prête à affronter votre peur en mangeant ce ver?
Tamam, hazır mısın?
Bon, t'es prête?
- Hazır mısın? - Geliyorum!
C'est bon!
- Gitmeye hazır mısın?
Prêt?
- Yapmaya hazır mısın?
Vous êtes partant? Vous êtes sûr?
Öyleyse Tom Quince hazır mısın?
Alors... Tom Quince. Prêt?
Işık saçmaya hazır mısın?
Tu es prêt à briller?
Hazır mısın?
T'es prêt?
Hazır mısınız?
Vous êtes prêts à nous accueillir?
Kuzenin ile tanışmaya hazır mısın Jimmy Jr?
Tu es prêt à rencontrer ta cousine, Jimmy Jr.?
- Scott, hazır mısın?
Scott t'es prêt? Yep.
Hazır mısınız bayanlar ve baylar, çünkü işler burada güzelleşiyor.
Attention, c'est là que ça décoiffe.
Buna hazır mısın kızım?
Tu es prête?
Fırtına için hazır mısın?
Prêt pour l'ouragan?
Şifa bulmaya hazır mısınız?
Vous êtes prêts à guérir?
Hazır mısın Bronagh?
C'est prêt, Bronagh?
- Hazır mısın, Fran?
- Prête, Fran?
Hazır mısın?
Es-tu prête?
- Hazır mısınız?
Vous êtes prêts?
Ateş etmeye hazır mısın?
Prêts à essayer?
- Hazır mısın?
- Prête?
Hazır mısın?
Prête?
Tahvil önerisi yapmaya hazır mısınız, Bay Franklin?
Vous êtes prêt à proposer une caution, M. Franklin?
- Tüpü çıkarmaya hazır mısınız?
Prête pour l'extubation?
Hazır mısınız?
- Vous êtes prêts?
Hazır bahsini açmışken... Sanırım haklısın.
Maintenant que tu le dis, c'est vrai... je le découvre.
- Hazır mısınız?
Prêts?
- Hazır mısın?
Tu es prêt?
İnsanlar dünyayı algılayış tarzımızda özel bir şeyin varlığını sever ancak tıpkı ev sahipleri gibi biz de sıkı, sıkı olduğu kadar kapalı döngülerde yaşar nadiren tercihlerimizi sorgular genellikle bize söylenen bir sonraki hamleyi yapmak için hazır oluruz.
Les hommes se flattent d'appréhender le monde d'une façon unique. Mais nous sommes pris dans des routines aussi restrictives que celles de nos hôtes. Nous nous remettons peu en question.
Hazır mısın?
- Désolé. Prêt?
İmzaya hazır mısın?
Prête à signer?
- Büyük gösteriye hazır mısınız?
- Salut.
Yarın tanyerinin ağarmasıyla birlikte söylenene göre korsanların yarısı Kral'ın affını kabul etmiş olacak ve adada bayrak asmak için hazır vaziyette olacağız.
A l'aube demain, on m'a dit que plus de la moitié des pirates auront accepté le pardon royal et nous serons prêt à déplacer mon drapeau sur cette île.
Yaptığınız olağanüstü işe saygım sonsuz beyler. Şirketimizin belli standartları var ve şahsen o standartların aşağısına tenezzül etmeye hazır değilim.
- Sans vouloir porter atteinte à votre prodigieux travail, notre firme défend certains principes que je suis pas prêt à sacrifier.
- Hazır mısın?
- Prêt?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]