Her zaman değil Çeviri Fransızca
2,222 parallel translation
İnsanlar kendilerini, bunalımda oldukları için öldürür. Her zaman değil, ve çiftler halinde değil.
Pas toujours et pas en paires.
Hasta olduğumun farkındayım, ama her zaman değil, buna rağmen evden çıkmama asla izin vermiyor.
Je suis malade, mais pas tout le temps. Elle ne me laisse pas quitter la maison.
Yani, her zaman değil.
Enfin, pas quand tu veux.
- Her zaman değil.
Pas toujours. - Ah, non?
Her zaman değil, ama bu vakada öyle olmuş.
ils provoquent le botulisme. Pas systématiquement, mais dans le cas présent, oui.
Her zaman değil, bazen gün benim günümdür.
Pas tout le temps. Mais parfois, c'est mon tour.
her zaman değil.
- Une fille. Pas toujours.
Bundan önceki şartlar için özür dilerim ama zorbalığa giden yol, her zaman gereklilik iddialarıyla taş döşelidir, değil mi?
Je m'excuse des conditions... mais la voie de la tyrannie est pavée de revendications de besoin, oui?
Tanrım, Bu senin için her zaman kanla ilgili, değil mi?
C'est toujours une affaire de sang, avec toi.
Bu her zaman mutlulardı demek değil.
Mais ils n'étaient pas toujours contents.
Bu her zaman taviz vermekten korktuğun önemli prensiplerinden biri değil mi, Joseph?
N'est-ce pas une des limites que tu as toujours peur de franchir, Joseph?
Her zaman sana bir yüzük vermenin hayalini kurdum, Jill ama bu şekilde değil.
J'ai toujours rêvé de t'offrir une bague... mais pas de cette façon.
* Her zaman yaptığım bir şey değil *
It s not what l'm used to
İnsanlar çocuklarına her zaman ne der? Kazanman ya da kaybetmen önemli değil.
Qu'est-ce qu'on dit aux enfants?
Bize ne olduğu önemli değil, ama ben her zaman seninle olacağım.
Peu importe ce qui se met entre nous, je le serai toujours.
Sawyer'ın her zaman bir plânı vardır değil mi?
Sawyer a toujours une idée derrière la tête, non?
Her zaman rasgele buluyorduk, değil mi? Bundan ne zaman vazgeçtik?
On reprend toujours a l'endroit ou on en était, pas vrai?
O her zaman yalnız ama asla tek başına değil.
C'est un solitaire au milieu des gens.
Değişti, değil mi? Her zaman sefil bir küçük cadı gibi.
C'est une garce ambulante maintenant.
Pekâlâ, bildiğimiz kadarıyla bütün gezegendeki her insan tam aynı zaman diliminde bayıldı, değil mi?
Ok, alors, jusqu'ici, tout le monde sur la planète entière a perdu connaissance exactement au même moment, c'est ça?
- Georgie'm her zaman derdi ki... - Önemli değil.
- Mon Georgie était toujours...
Değişikliğin her zaman kötü olması gerekmiyor, değil mi?
Le changement n'est pas toujours mauvais, hein?
Her zaman bir sorun için aramam gerekmiyormuş değil mi?
Ça n'a pas toujours été le cas.
Bu her zaman istediğin şeydi değil mi?
C'est ce que tu as toujours voulu.
Her zaman gitmek istemiştim ama izleme sebebim bu değil.
J'ai toujours voulu y aller, mais ce n'est pas ce que je recherche.
Her zaman değil.
Pas toujours.
Her şeyi geride bırakmak kolay değil ama her zaman hayalini kurduğum hayatı istiyorum.
Ca n'a pas été facile, j'ai dû tout abandonner. Le moment est venu de commencer une nouvelle vie.
Her zaman kullandığımız suda sorun yok, değil mi?
Mais l'eau naturelle est toujours bonne?
- Hayat her zaman o kadar basit değil.
La vie n'est pas si simple.
- Sorun değil, her zaman.
Pas de problème.
Çünkü bilirsin her zaman bir plan olur, değil mi?
Car tu sais, il y a toujours un plan, pas vrai?
- Her zaman böyle, değil mi?
Déjà ça.
-... ciğerler, kalp- - O zaman iyi hissettiğim için çok memnun olmalısın, değil mi? - Her şey!
- les poumons, le cœur, tout!
HER ZAMAN BİR ÇIKIŞ VARDIR, DEMETRİ. Geleceğini görmüş ve hiç iç açıcı değil.
Il a vu son avenir, et il est vide.
Önemli değil, her zaman.
- Non, ça va. Quand tu veux.
Ama hayat her zaman o kadar basit değil.
- Je ferai au mieux, mais la vie n'est pas toujours aussi simple.
Her zaman burada çalışmak istemiştir, ama bugün değil.
Il a toujours voulu travailler ici, mais pas aujourd'hui.
Bu doğru. Önemli değil. Biz her zaman arkanda olacağız.
Peu importe, on sera toujours là pour te soutenir.
Her zaman öyle değil miyiz zaten?
- Comme toujours, non?
Ben de her zaman senin en gözde kadının olacağım, değil mi?
Et je serai toujours ta meilleure copine, pas vrai?
Her zaman haklıyım demiyorum. Lund da değil.
J'ai fauté, et Lund n'est pas irréprochable.
Açıkçası her zaman çıktığım çocuklar gibi değil. Anlarsın ya, fiziksel olarak.
Bon, c'est sûr que j'ai pas l'habitude de sortir avec ce genre de mecs... physiquement, je parle.
Ama durum çok hassas ve bir insanın kalbindekini açıkca ifadebilmesi her zaman kolay değil.
Mais la situation est délicate et... ce n'est pas toujours facile d'exprimer ce qu'on ressent au fond.
Her zaman öyle değil midir zaten?
- Comme à chaque fois, non?
Her zaman bıçak dövüşüne silah getirmek zorundasın, değil mi?
Tu prends un fusil pour un combat au couteau, hein?
Yani bu her zaman üniforma içinde bir askerlik olmaz zorunda değil.
Ca n'a pas à être un service sous l'uniforme.
Sizin umurunuzda değil. Anca orada oturup her zaman yaptığınız gibi benim hakkımda konuşup durun.
Vous, vous restez plantés là à chuchoter dans mon dos.
Bakın Genevieve, bize iyilikten başka bir şey yapmadı, değil mi? Bizi dinlemek ve tavsiye vermek için her zaman yanımızdaydı. Ne zaman ve nerede ihtiyaç duyarsak duyalım.
Geneviève a toujours été là pour nous donner des conseils quand il le fallait.
Karşılıklı diyalog her zaman yararlıdır, değil mi? Tabii.
C'est une saine discussion familiale.
Ikari-kun. Her zaman bunu dinliyorsun, değil mi?
Ikari, tu écoutes toujours la musique avec ça.
Brent, her zaman Amber ve seni merak ediyorsun değil mi?
Brent, est-ce que je te questionne sur Amber et toi en permanence?
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154