Her zaman olur Çeviri Fransızca
1,179 parallel translation
Her zaman olur.
C'est banal.
Meşru müdafaa her zaman olur.
La légitime défense, c'est banal.
Ama bizim gibi insanlara her zaman olur...
Ça arrive souvent dans notre partie.
Orduda böyle kazalar her zaman olur.
Les accidents comme celui-là arrivent tout le temps à l'armée.
Bu her zaman olur.
C'est fréquent.
- Bu her zaman olur.
Cela arrive tout le temps.
Biri öldü, her zaman olur.
Quelqu'un est mort, ça arrive tout le temps.
Ama ben fakirdim ve her zaman olur bu.
Mais j'étais pauvre et ça arrive souvent.
Böyle garip şeyler her zaman olur.
Ces choses étranges arriventsans cesse.
Ve benim naçizane fikrime göre... tuhaf şeyler her zaman olur.
A Ihumble avis du narrateur, des choses étranges arrivent tout le temps.
Her zaman olur.
Il y en a toujours.
Bu her zaman olur.
Ça arrive très souvent.
Saçmalama. - Çünkü bu tip şeyler her zaman olur, bilirsin.
Ça arrive, tu sais?
Bu her zaman olur.
- Non, ça arrive tout le temps.
Bu tür şeyler her zaman olur.
C'est des choses qui arrivent...
Böyle şeyler her zaman olur.
Ça doit arriver souvent.
Bu tip konuşmalar, her zaman oluyor.. ve biraz içten ve doğal söylemeniz iyi olur.
Elles doivent paraître spontanées comme on parle dans la vie.
Bu her zaman olur.
J'y arrive jamais.
Soğuk olur, ama ben her zaman soğuğum.
J'aurais froid, mais j'ai toujours froid.
Her zaman erdemli bir şeyler olur.
Il fait toujours un acte noble.
Jem'Hadar ne kadar imha ederse etsin her zaman daha fazlası olur.
- Il y aurait toujours assez de mines.
Hey, bilirsin her zaman iyisi olur.
Tout s'arrange toujours.
- Bu yerlerde her zaman çok eski ürünler olur.
On reconnaît ces magasins à la vieillesse de leurs produits.
Her zaman baş belası bir avantacı olacaksın. Bunu düşünmeyi bırak, olur mu?
Tu seras toujours un petit voleur
Senin gibi bağımlıların her zaman parası az olur.
C'est cher, la came
- Her zaman izleyen birileri olur.
- Il y a toujours quelqu'un pour nous surveiller.
Her zaman atlayan biri olur, eger sen yoksan.
Il y a toujours quelqu'un prêt à faire le boulot à votre place.
Ve elbette, her zaman onlar olur.
Bien sûr, c'est toujours le cas.
Şampanya yıllandığında daha güzel olur. Ama her şeyin bir zamanı var.
Le champagne se bonifie avec l'âge mais là, on est limite moisissure.
Her zaman fazla uyuyan kişilerde olur.
Ça arrive toujours à ceux qui dorment trop.
Biliyor musun, okul dansları ne kadar yavan şeyler olsalar da her zaman öyle bir an olur ki bu dansı değerli kılar.
Tu sais, même si ces bals de lycée sont tartes... il y a toujours un moment qui fait qu'ils en valent la peine.
Her zaman inanılmaz olur.
C'est toujours génial.
Utanmamalısınız Bay Garrison. İnsanlar her zaman estetik ameliyat olur.
Tout le monde a recours à la chirurgie esthétique aujourd'hui.
Bu fikre alışsan iyi olur, çünkü burada olan her şeyi doğrulayan bir kanıtı, çok yakın bir zaman içinde gün ışığına çıkardık.
Autant vous habituer. Nous avons fait une découverte qui confirmera les faits.
Nellis'de her zaman bir şeyler olur ve çoğu zaman bu olanlar gariptir.
Il y a toujours quelque chose d'inhabituel à Nellis.
Her zaman sürprizler olur.
Il y a toujours un imprévu.
- Her zaman böyle mi olur?
- Sont-ils toujours comme ça?
TV'de her zaman kanepenin arkasına atlayan bir adam olur.
- Ouais. À la télé, il y a toujours un type qui saute derrière le canapé.
- Her zaman bir şeyler olur.
- Si. Forcément.
- Her zaman bir şeyler olur, Morgana.
Comme toujours avec toi.
Evimde Her zaman hava güzel olur
Dans ma maison a moi ll y fait toujours beau
Evim evimdir Evin evindir Her zaman hava güzel olur Her zaman hava güzel olur
Dans ma maison a moi Dans ta maison a toi ll y fait toujours beau ll y fait toujours beau
Alkol her zaman belâya sebep olur.
Ça n'amène que des ennuis.
Her zaman ya kırmızı ya da mavi tel olur. Kırmızı tel ya da mavi tel.
C'est toujours le même problème ou c'est le fil rouge ou c'est le fil bleu
Sen... sen her zaman düşünürsün ama sanırım bu sefer düşünmedin ama bazen böyle şeyler olur.
Tu penses toujours. Mais je crois que pas cette fois. Mais tu sais, ça arrive parfois.
Ama bekar bir kadının çok parası olması, her zaman sorun olur. Bu çok saçma!
Mais pour les femmes, c'est un problème.
- Yağmur altında! Her zaman yağmur altında olur.
C'est toujours sous la pluie!
Her zaman az alkollü ya da alkolsüz losyon kullanırım. Çünkü alkol cildinizin kurumasına ve yaşlı görünmenize neden olur.
J'utilise toujours un after-shave peu alcoolisé car l'alcool sèche la peau et vous vieillit.
Zencilerin evlerinde her zaman şeker olur.
Les Blacks ont toujours du sucre chez eux.
Her zaman hergelenin teki olur.
Sur 10 mecs, y a un con.
Kesinlikle, toplayıcılık her zaman özel mülkiyette olur.
- C'est toujours dans une propriété.
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zaman dediğim gibi 21
her zamankinden mi 41
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zaman dediğim gibi 21
her zamankinden mi 41
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
olur mu hiç 40
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105