Konuşmak istiyor Çeviri Fransızca
2,428 parallel translation
John Wakefield seninle konuşmak istiyor.
John Wakefield veut te parler.
Kral benimle konuşmak istiyor.
Le Roi veut me parler.
Scott'la vücut değiştirdi, ve sizinle konuşmak istiyor.
Il a pris la place de Scott et souhaite vous parler.
Yüzbaşı, birinci hatta Meksika'dan arayan bir adam var. Sizinle konuşmak istiyor.
- un type sur la ligne 1 qui appelle du mexique il demande à vous parler
Stetler bizimle konuşmak istiyor.
Stetler veut... nous parler.
Biz... FBI, Austin Blair adında biriyle, konuşmak istiyor. Ancak yerini bulamıyoruz, yani...
Le FBI doit interroger un certain Austin Blair, et on ignore où il se trouve.
CBI'dan Ajan Lisbon sizinle bir dakika konuşmak istiyor.
L'agent Lisbon du CBI souhaiterait vous dire un mot.
Kap orada, seninle konuşmak istiyor.
Le chef veut te parler.
- Seninle konuşmak istiyor.
- Elle veut te parler.
Ramos pope'un ofisinde. seninle konuşmak istiyor.
Ramos est dans le bureau de Pope, il veut vous voir.
Clothes Over Bros'un yeni yüzü için bulduğu manken hakkında konuşmak istiyor.
Me parler du nouveau mannequin.
Şimdi herkes benimle konuşmak istiyor.
Tout le monde veut me parler maintenant.
Jake hakkında konuşmak istiyor hadi ne olduğunu anlat.
- Elle veut te parler de Jake. - Quoi, il a violé une autre fille?
İlkin Suriyeli tutsakla konuşmak istiyor.
Ils veulent d'abord parler au prisonnier syrien.
- Seninle konuşmak istiyor.
- Il veut te parler.
Charles seninle konuşmak istiyor.
Charles voudra vous parler.
Bu bey FBI'dan geliyor. Seninle konuşmak istiyor.
Il fait partie du F.B.I. Il veut juste vous parler.
Bay Koplovitz sizinle konuşmak istiyor.
- M. Koplovitz vous demande.
Annem seninle konuşmak istiyor.
- Suis-moi, ma mère voudrait te parler.
Konuşmak istiyor.
Elle veut te parler.
Seni, ne görmek ne de konuşmak istiyor.
Elle ne veut ni vous voir, ni vous parler.
Soruşturmayı yürüten kişi üçünüzle de konuşmak istiyor.
L'enquêteur principal veut vous parler, à tous les 3, demain.
- Bir sürü güzel bayan var. Tabi herkes ev sahipleriyle konuşmak istiyor.
Tout le monde veut parler aux hôtes, naturellement.
Şimdi beni izlerseniz, Bay Kent başlamadan önce biraz konuşmak istiyor.
Si vous voulez bien me suivre, M. Kent aimerait vous parler.
- Merkez seninle konuşmak istiyor.
- Le central veut vous parler.
Dickie konuşmak istiyor.
Dickie veut nous parler.
Al, annem seninle konuşmak istiyor. Adı Mary.
Elle veut te parler, elle s'appelle Mary.
Katie sizi görmek, sizinle konuşmak istiyor.
Katie veut vous voir. Elle veut vous parler.
Lemoine sadece seninle konuşmak istiyor.
Lemoine ne veut parler qu'à toi.
Abby Swiftcast'teki lastik izlerini inceliyor ve seninle konuşmak istiyor.
Abby travaille sur la trace de pneu de Swiftcast et veut vous parler.
Başkanla konuşmak istiyor.
Il veut juste parler au président.
Connie Vemmer seninle konuşmak istiyor.
Connie Vemmer, - la journaliste, veut vous voir.
Bay Stern ikinizle konuşmak istiyor.
M. Stern aimerait vous parler.
Annen seninle konuşmak istiyor!
Maman veut te parler...
Binbaşı Coker seninle konuşmak istiyor, Jo.
Le major Coker veut vous parler, Jo.
Oyuncakçılar, Ozymandias serisinin yeni kötü karakterleri hakkında konuşmak istiyor.
Le service "jouets" veut de nouveaux "méchants".
Seninle konuşmak istiyor.
Elle veut te parler.
Konuşmak istiyor. Yalnız.
Elle veut parler.
Bir profesyonel ile konuşmak istiyor
Il veut parler a un professionnel.
Smith bizimle konuşmak istiyor.
Smith veut nous voir.
Doktor bizimle konuşmak istiyor.
Le médecin veut nous parler.
Herkes de senin gibi konuşmak istiyor, olmaz.
Vous et tous les autres mais non.
- Sizinle konuşmak istiyor.
- Elle veut vous parler.
Kızların senle bir şey hakkında konuşmak istiyor.
Tes filles veulent te parler de quelque chose.
Üzgünüm, seninle konuşmak istiyor.
Il veut vous parler.
Yalnız sizinle konuşmak istiyor.
Il va vous appeler.
Roark sizinle konusmak istiyor.
Roark veut vous parler.
Selam. Seninle konuşmak istiyor.
Elle veut vous parler.
Savcı konuşmak istiyor.
Le procureur voulait vous parler.
Seninle konuşmak istiyor.
Il veut vous voir.
Evet, ama ne hakkında konuşmak istediğini öğrenmek istiyor.
il veut savoir de quoi vous voulez parler.
konuşmak istiyorum 121
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16