English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kusura bakmayın ama

Kusura bakmayın ama Çeviri Fransızca

1,291 parallel translation
Kusura bakmayın ama yoldan çekilir misiniz?
Vous pourriez faire de la place?
- Kusura bakmayın ama Albay bunu duymanın sizin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, inanın bana.
Excusez-moi, colonel. Je comprends combien il est difficile pour vous d'entendre ça.
Bayan Huber, kusura bakmayın ama siz aklınızı kaçırmışsınız.
Mme Huber, avec tout le respect que je vous dois, vous êtes folle.
Süprizinizi bozduğumuz için kusura bakmayın ama Andorianlar planlarınızı biliyor.
Les Andoriens savent ce que vous voulez faire.
Açık sözlü olduğum için kusura bakmayın ama birkaç sorun oldu ve gitmeleri gerekiyor.
Je suis désolé d'être aussi direct, mais ils posent un certain nombre de problèmes et il faut qu'ils partent.
Geç kaldığımız için kusura bakmayın ama olanları bir dinleyin.
Désolés d'avoir mis aussi longtemps, mais écoutez un peu.
Hayır bayım. Kusura bakmayın ama, burada boklu sandviç sizsiniz.
Pardonnez-moi monsieur, mais c'est bien vous le sandwich...
Kusura bakmayın ama para sizin olmayınca bunu söylemesi kolay.
Je ne vous critique pas. Vous avez fait du bon boulot.
Bay Macha, lütfen. Sizi uyandırdığım için kusura bakmayın ama dinleyin beni.
M. Macha, je suis désolé de vous avoir réveillé.
Kusura bakmayın ama işiniz sadece tercüme yapmak.
Sauf votre respect, vous n'êtes qu'une interprête.
Kusura bakmayın ama çalışmalıyım.
Excusez-moi, je dois aller bosser.
Kusura bakmayın ama takdir edersiniz ki babamı bu işin dışında tutsak.
Sauf votre respect, ne mêlez pas mon père à ça.
Kusura bakmayın ama haberler iyi değil.
J'ai de mauvaises nouvelles.
Kusura bakmayın ama, Bayan McCoy, bu söylediği onun bu işi yapan kişi olduğunu tam olarak kanıtlamaz.
Avec tout mon respect, rien n'indique qu'il est coupable.
Sözlerim için kusura bakmayın ama bunu hazmedemiyorum.
Les gens à Miami Beach se font des idées.
Kusura bakmayın ama, habere katılmak için davet edildiniz onaylamak için değil.
Sauf votre respect, on vous a invité à participer, pas à approuver.
Kusura bakmayın ama dersin başından beri gözlerimi sizden alamadım.
Je suis désolée, parce que depuis le début du cours, je vous regarde.
Kusura bakmayın ama, efendim lütfen bırakın işimizi yapalım.
Avec tout le respect que je vous dois, monsieur, S'il vous plait, laissez-nous faire notre travail.
Kusura bakmayın ama, efendim, bir programcıya ihtiyacınız yok.
Avec tout le respect que je vous dois, monsieur, vous n'avez pas besoin d'un programmeur.
- Kusura bakmayın ama... - Sakin ol, Curtis.
- Avec tout le respect que je vous dois...
Pekala, kusura bakmayın ama. Müvekkilimin DNA örneğini kıyaslama amacıyla almamıştınız.
Vous n'avez pas l'ADN de ma cliente pour comparer.
Kusura bakmayın ama kim olduğunu bilmek gerekiyor mu?
Suis-je censé le connaître?
Kusura bakmayın ama, Angus'u gerçekten hiç tanımıyordum.
Sauf votre respect, je n'ai jamais vraiment connu Angus.
Kusura bakmayın ama neyi ne zaman kaşıyacağıma kendim karar veririm.
Sauf votre respect, c'est à moi de décider ce qui doit être gratté et quand.
Kusura bakmayın ama oğlunuz tatiller çok sevmiyor gibi.
Sans vouloir vous vexer, votre fils n'a pas l'air d'aimer les fêtes.
Kusura bakmayın ama anlamıyorum.
Je suis désolée, je ne comprends pas.
Kusura bakmayın ama bu sizi şöyle bir duraklatmıyor mu?
Avec tout le respect que je vous doit, Mr Hammond, cela ne vous... pose aucun problème?
Gece yarısı aradığım için kusura bakmayın ama aniden hepsi netleşti.
Désolée d'appeler en pleine nuit, mais tout s'est éclairci d'un coup.
Merhaba, kusura bakmayın ama önemli bir toplantıya geç kaldım.
Salut, je suis désolée, je ne veux pas vous ennuyer, mais je suis en retard pour une réunion importante.
Kusura bakmayın ama tekrar dener misiniz?
Je suis désolée, vous ne pourriez pas réessayer?
Kusura bakmayın ama ben onu ilk kez duyuyorum.
Eh bien, non. Je suis désolé. C'est la première fois que j'entends parler de vous.
Kusura bakmayın ama akraba değilseniz...
Je suis désolée, madame, à moins que vous ne fassiez partie de la famille...
Çok çabuk bir sonuca varıyor gibi görünüyorsam, kusura bakmayın ama bu eve birisinin girdiğini nereden biliyoruz?
Les caméras auraient dû le voir. Très bien, excuse-moi si j'ai l'air un peu réducteur, mais comment sait-on que quelqu'un était dans la maison?
Kusura bakmayın ama demeye çalıştığım o çocuktan ne istiyorsunuz?
Je suis désolé, je - Je veux dire - Qu'essayez-vous de lui arracher?
- Kusura bakmayın ama yutmadım.
J'y crois pas.
Kusura bakmayın ama neden buradayız?
Pardon, mais pourquoi cette réunion?
Kusura bakmayın ama Bay Dennit taşaklarınızı aldırmak için deneysel ameliyat yaptırdığınızı bilmiyordum.
Avec tout le respect que je vous dois, je ne savais pas que vous vous étiez fait opérer pour qu'on vous retire les couilles.
Bay Dennit, kusura bakmayın ama...
Avec tout le respect que je vous dois...
Böldüğüm için kusura bakmayın Bay Garvey, ama sanırım bir karışıklık olmuş.
Garvey, mais il y a eu une... une confusion.
Kusura bakmayın, Bay Levine, ama, kızlarıma birçok şey öğretmeye... çalışıyorum.
Sauf votre respect, j'essaie d'enseigner bien des choses à mes filles.
Böldüğüm için kusura bakmayın, ama düşman geliyor! Eğer bineceksen, acele et! Kikinoji!
Pardon de vous déranger mais les ennemis arrivent.
Kusura bakmayın, Bay Walker... Ama burası bir lise.
Sans vous froisser, monsieur Walker, on est à l'école secondaire.
Kusura bakmayın, ama hiç iyi değil.
Excusez-moi de le dire mais ce n'est pas très bon.
Kusura bakmayın, ama pasaportsuz içeri giremezsiniz.
Désolé, mais vous n'êtes pas autorisée à y aller sans passeport.
Kusura bakmayın efendim ama kendinize gelin.
Avec tout mon respect, Monsieur, retenez-vous.
Kusura bakmayın Bayan Solis ama öncelikle şu ifşaat evresini atlatabilir miyiz?
Avec tout le respect que je vous dois, Mme Solis on va d'abord en terminer avec la phase de l'enquête, OK?
Kusura bakmayın, ama sizden bunu imzalamanızı rica edeceğim.
Je suis désolé...
Kusura bakmayın komutanım ama -
Sauf votre respect, colonel...
Sorduğum için kusura bakmayın, ama bana söylediğiniz hastalık tam olarak neydi?
De quoi souffrez-vous exactement?
Kusura bakmayın, Bay Costello ama okul bitti.
Pardonnez-moi, M. Costello, mais les études, j'ai déjà donné.
Ne? Ama "Kusura bakmayın." dedim.
"Avec tout le respect que je vous dois."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]