Ne zaman gelir Çeviri Fransızca
432 parallel translation
- Ne zaman gelir? - Gerçekten bilemiyorum.
- Quand viendra-t-il?
Ne zaman gelir?
Quand revient-il?
- Burada değil. - Ne zaman gelir?
Il n'est pas là.
Ahbap, 12 numaralı tren ne zaman gelir, biliyor musun?
Vous savez quand arrive le train n ° 12?
- Ne zaman gelir?
- Quand vient-il?
- Bay Evans. Ne zaman gelir acaba?
- M. Evans, quand arrive-t-il?
- Ne zaman gelir?
Et à quelle heure rentre-t-il?
Ne zaman gelir?
Quand doit-elle rentrer?
- Ne zaman gelir?
- Quand viendra-t-il? - Qui sait?
-... hem başarı belgem ne zaman gelir.
- Et quand j'aurai ma décoration...
- Mavisi ne zaman gelir?
- Quand l'aurez-vous en bleu?
Ev ahalisi ne zaman gelir?
Votre famille tarde.
Ne zaman gelir, biliyor musunuz?
Vous ne savez pas s'il va revenir?
O yüzden ne zaman gelir bilemeyiz.
Autrement dit, on ne sait pas quand il reviendra.
Kongre Komisyonu ne zaman gelir tanrı bilir.
Dieu sait quand arrivera la délégation du congrès.
- Bay Septime ne zaman gelir bilmiyorum.
J'ignore quand M. Septime.. .. sera la.
Mareşal ne zaman gelir?
Quand est-ce que le marshal arrive?
- Ne zaman gelir?
- Quand rentre-t-il?
Ne zaman gelir?
Quand rentrera-t-il?
Silverton'a posta arabası ne zaman gelir?
La diligence de Silverton?
- Horowitz'in konser plağı ne zaman gelir?
- Le coffret Horowitz est sorti?
Ne zaman gelir biliyor musunuz?
Quand va-t-elle rentrer?
Laboratuar sonuçları ne zaman gelir?
Quand aura-t-on les résultats du labo?
- Tren ne zaman gelir?
- Le train part quand?
Ne zaman gelir fikrin var mı?
Tu sais quand elle va rentrer?
"Ne zaman gidiyoruz? Kim bizimle gelir?"
Quand partons-nous?
- Buraya gelir miydim, o zaman?
Je ne serais pas là, si je l'ai vendu!
Merak etme, Melly. Annem, "Her zaman doktor hiç gelmeyecekmiş gibi gelir" der.
Rassure-toi Melly... le docteur ne tardera pas.
Kafasi ne zaman böyle güzel olsa bura gelir.
Il vient ici depuis qu'il peut marcher.
Ne zaman isterse gelir.
Il vient dès qu'il peut.
Philadelphia'dan demek. Her ne hikmetse Philadelphia kulağa her zaman güzel gelir, değil mi Martha?
Mais c'est exactement ce qu'il faut.
Buraya her zaman bir çok insan gelir.
Je ne sais pas.
Ne zaman hasta olsa hep eve gelir. Ama bu sefer ölüyor.
Quand il est malade, il revient toujours.
Ne zaman üzülsem içimden bir inleme gelir
c'est pour moi une torture.
O zaman Sezar kolaysa rahat otursun bakalım tahtında. Ya biz alaşağı ederiz onu, ya da o gelir bizim hakkımızdan.
Après cela, que César prenne garde, car nous l'éliminerons ou nos malheurs ne font que commencer.
Ne zaman gelir?
- Il est sorti.
O senden önce gelir diyordum. İşler her zaman istediğin gibi gitmez. Hayat bu.
- C'est qu'on ne trouve pas ce qu'on veut, tout est fermé!
Leo ne olduğunu anlattığı zaman, çocuklar buraya gelir.
Dés que Léo préviendra les gars, ils s'amèneront en vitesse. Quelle heure est-il?
Bizim peder bana ne zaman kızsa, Andy hemen gelir, onun sinirini almasını bilirdi.
Et dès que mon vieux était fâché avec moi, Andy le faisait rire, et il oubliait tout.
Ne zaman kâbus görsem odama gelir, ben uyuyana kadar yanımda kalırdın.
Quand je faisais des cauchemars, tu attendais que je me rendorme.
Nereye gidersem o da gelir, her zaman!
Ile ne me quitte jamais.
Her hangi bir psikiyatristen daha iyiydi seni neyin rahatsız ettiğini daha ona söylemeden bilirdi çünkü. Bu yüzden Shannon ne zaman zıvanadan çıksa Mismaloya'ya gelir.
C'est pour ça que Shannon venait ici quand ça n'allait plus.
- İçeri ne zaman gelir?
Quand rentre-t-iI?
Ne zaman bir McTarry ölse, Süpürge ile gölü geçip klanın matem müziğini çalarak, Dağdan aşağı gelir.
Quand un McTarry meurt, il descend de la montagne, par-dessus le lac et à travers la lande, en jouant la complainte du clan.
Ne zaman kendine gelir?
II va rester inconscient longtemps?
Arkadaşın ne zaman fotoğraf çektirmeye gelir?
Quand votre ami vient-il poser?
Ne zaman kοrοnun Αmazing Grace'i söylediğini duysam... büyük büyükannemin ölümü aklιma gelir. Κanserden ölmüştü.
Quand j'entends le chœur chanter Amazing Grace, je pense à quand mon arrière-grand-mère est morte.
- Bu konuda kanunlar çok sıkı. - Ne zaman gelir acaba?
Quand l'attendez-vous?
- Ne zaman kendisine gelir?
- Elle va se réveiller quand?
Gelir konusunda, evlendiği zaman ailesini geçindirmek için kazanmaya başlayacağını söyleyebilirim.
L'argent ne sera pas un souci. Quand il devra assumer femme et enfants, il gagnera de l'argent.
Benim başıma her zaman gelir.
Ce ne sont que des vents. J'en ai tout le temps.
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79