English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne zamana kadar

Ne zamana kadar Çeviri Fransızca

1,078 parallel translation
- The Times ne zamana kadar gelir?
Quand arrive le Times?
Ne zamana kadar?
Pour combien de temps?
- Ne zamana kadar?
- Jusqu'à quand?
Ne zamana kadar?
Jusqu'à quand?
Lurleen ne olacak? Annen onunla ne zamana kadar ilgilenebilir ki?
Laura Lee reste avec maman?
Bir parçası duruyordu ama ne zamana kadar?
Il restait encore quelque chose.
- Ne zamana kadar efendim?
- Jusqu'à quand?
Kendi kendime James'in aklı allak bullak diyorum. Ama ne zamana kadar?
Je n'arrête pas de me dire qu'il est perturbé, mais combien de temps encore dois-je le penser?
Ne zamana kadar sürecek bu?
Ce truc va faire effet combien de temps?
Ne zamana kadar olmaz?
Pas avant quand?
- Ne zamana kadar?
- Différé jusque quand?
Çünkü Bay Mertle polislere canavarın ne zamana kadar... Aşağıda zincirli kalacağını sorduğunda,
Quand M. Mertle demanda jusqu'à quand la Bête devait rester attachée... ils lui répondirent :
- Okullar ne zamana kadar kapalı kalacak?
- Quand rouvrent les écoles?
Ne zamana kadar uyanık kalabilirim?
Quand je pourrai dormir là-bas?
- Ne zamana kadar?
- Pour quand? - Au plus tôt.
Ne kadar bir zamana ihtiyacınız var Bay Sardino?
Combien de temps, M. Sardino?
- O zamana kadar, sorun çıkarmanın amacı ne?
- D'ici là, pourquoi faire des histoires?
O zamana kadar ne yapacağız?
Que faire jusque-là?
Ne kadar zamana ihtiyacın var?
Tu resterais longtemps?
O zamana kadar parazitlerden yırtmış olursunuz.
Rendu là, les amateurs ne seront plus de la partie.
Ne kadar zamana?
Combien de temps?
Bu zamana kadar neden hiç bir şey söylemedin?
Je ne comprends pas.
Bu şey 76 yıl boyunca bir daha gelmeyecek o zamana kadar ikimiz de ölmüş olacağız.
La comète ne reviendra que dans 76 ans. Nous serons morts, toi et moi.
O zamana kadar burayı terkediyorum.
Il ne me reste plus qu'à quitter la salle.
Belki. Ama o zamana kadar adını duymak istemiyorum.
Peut-être... mais en attendant, je préfère ne rien savoir de lui.
O zamana kadar, 1942 Temmuzuna kadar var olan Yahudi Mahallesi artık yoktu.
A l'évidence, les voilà ces sales sous-hommes! Ce ne sont pas des êtres humains. Soudain, la panique.
Dostlarım, yoldaşlarım bu zamana kadar ne yaptıysak, hep birlikte yaptık.
Mes hommes, mes compadres... ce qu'on a accompli, on l'a accompli ensemble.
En yakın arkadaşımla yatmak için ne kadar zamana ihtiyacın vardı?
Combien de temps t'as mis pour te faire mon pote?
Polise haber verdikten sonra,..... binanın altını üstüne getirip bu adamı bulabilirsin..... ama o zamana kadar, planı aksatma!
Ensuite tu pourras tout casser pour retrouver cet homme. Jusque-là, on ne change rien à notre plan.
Vali ve ben arzu ediyoruz ki Eric Lassard bu akademinin komutanlığını yapmaya devam etsin. Canı ne zaman emekli olmak isterse o zamana kadar.
Le Gouverneur et moi décidons que Lassard continuera à diriger l'École jusqu'au moment où il jugera bon de partir de lui-même.
İki-bit bilgisayar dolandırıcılığına dön. Ne kadar zamana ihtiyacımız var?
Pars! Retourne à ta combine informatique de quatre sous qui marchait si bien. D'accord.
Bu geçersiz bir taahhüt, bu zamana kadar öleceğimi düşünmüştüm.
Tu ne peux pas me faire ça. Je pensais que je serai déjà mort. Tu es le dindon de ta propre farce.
Önemsemeyeceğiniz zamana kadar önemsediniz.
Vous teniez l'un à l'autre jusqu'à ne plus pouvoir tenir.
O zamana kadar kalkanlarımız devreye girmiş olmayacaktır.
Nos boucliers ne seront toujours pas réparés.
Ve yarın öğlene kadar çıkmasına izin vermeyeceğiz. O'nun için çok değerli olan zamana kadar yani oksijeninin biteceği saate kadar.
Mais nous ne le délivrerons qu'à midi demain, heure à laquelle sa réserve d'oxygène aura été réduite à néant.
- Ne zamana kadar?
- Longtemps?
Gelecek okul yılı dört ay sonra o zamana kadar, ne yapabileceğimize bir bakalım.
La prochaine rentrée est dans quatre mois. D'ici là, voyons comment la situation évolue...
Ne kadar zamana ihtiyacın var?
Combien de temps ça prend?
Bay Dodd, sorgunuzu hazırlamak için ne kadar zamana ihtiyacınız var?
M. Dodd, combien de temps vous faut-il pour préparer le contre-interrogatoire?
O zamana kadar kimsenin pencerelere dokunmasına izin vermeyin. Bağlandılar.
Que personne ne touche aux fenêtres, elles sont déjà branchées.
- Ne zamana kadar?
Combien de temps?
Ne zaman döneceksiniz? O zamana kadar yok musunuz?
Quand reviens-tu?
O zamana kadar da ne telefona dokun, ne de evden dışarı adımını at, tamam mı?
D'ici Ià, ne touche pas le téléphone et ne sors pas de la maison. C'est clair?
O zamana kadar, Komutan Maddox öğrenmeye, değişmeye, büyümeye ve olduğumdan daha fazlası olmaya çalışmaya devam edeceğim.
En attendant, Cmdt Maddox, je continuerai d'apprendre, de changer, de grandir, et d'essayer de devenir meilleur que je ne le suis.
O zamana kadar itiraf etmezse, onu uyutmayacağız.
S'il n'avoue pas, on ne le laissera pas dormir.
ve onlar öyle yaralardı ki ben bu zamana kadar onları iyleştiremedim.
Et elles étaient telles... jusqu'a aujourd'hui, je ne peux en guérir.
Beyni varsa ve aptal değilse, şu zamana kadar.... en azından önünde birlik vardır.
S'il n'est pas trop bête, et il ne l'est pas, il saura qu'il a au moins une brigade en face de lui.
O zamana kadar senin gerçekten Rikako'dan hoşlandığını anlamamıştım.
Jusqu'à ce moment, je ne m'étais pas rendu compte que tu aimais Rikako.
- Ne kadar zamana ihtiyacınız var?
- Le temps nécessaire?
O zamana kadar ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on va faire?
Bu zamana kadar ellerimi yıkamamıştım!
je ne me suis jamais lavé les mains.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]