English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Senden ne haber

Senden ne haber Çeviri Fransızca

656 parallel translation
Senden ne haber Elmer?
- Et toi, Elmer? - Pas si vite.
Ben yerleştim ; senden ne haber?
Et de ton côté?
Hey, Alvin, senden ne haber?
- Salut. Et toi, Alvin?
- Senden ne haber, Karl?
- Qu'avez-vous fait, Karl?
Senden ne haber?
Et toi?
Senden ne haber?
Comment allez-vous?
Senden ne haber?
Et vous?
Senden ne haber yakışıklı?
Eh! Cary Grant!
Senden ne haber?
Parlons plutôt de toi!
Senden ne haber? Bekle bir dakika. Bagajımı toplayayım, hemen geliyorum.
Attends, je fais ma valise et j'arrive.
Senden ne haber koca oğlan?
Toi, mon grand?
Bence de. Senden ne haber?
Quelles sont les nouvelles?
Senden ne haber, Kaptan?
Bon alors, Pilote?
Senden ne haber? O kadından ne öğrenebildin?
Et vous, elle vous a dit quoi, la femme?
Peki senden ne haber? Bugün ne başardın?
Et toi, qu'as-tu fait de beau, aujourd'hui?
Senden ne haber? Sence savaş çıkacak mı?
Vous pensez qu'il va y avoir la guerre?
Ya senden ne haber, Marcy?
Et toi, Marcy? Tu veux venir?
Senden ne haber?
Et toi alors?
- Nasılsın, Tatlı Ayı? - Gayet iyiyim. Senden ne haber, Kardan Adam?
Pas trop mal, vu la forme que j'ai.
Senden ne haber, Dorothy?
Et vous, Dorothée?
Senden ne haber?
... Et toi?
Ve senden ne haber, Alan?
Que nous dis-tu, Alan?
- Senden ne haber?
Et toi?
İşte bu. Senden ne haber Shrevie?
Et toi, Shrevie?
Personel temiz, senden ne haber Baker?
Rien au personnel.
Senden ne haber? - Penguenler mi?
- Des pingouins?
Senden ne haber Yupa?
Qu'en penses-tu Yupa?
Tamam, Kit. - Senden ne haber?
Kit, c'est ton tour.
Senden ne haber, genç bayan?
Et vous, jeune demoiselle?
Ya senden ne haber?
Et toi, tu en es où?
- Senden ne haber?
Je prends.
Senden ne haber, Jasper?
Et toi, Jasper?
- Senden ne haber?
- Quoi de neuf?
Daha iyisini yapabilseydim yalnız yaşayamazdım, senden ne haber?
Si j'allais mieux, j'aurais du mal à me supporter. Et toi?
- Senden ne haber?
- Et vous?
Senden ne haber? İyiyim.
Comment tu vas?
Senden haber alamıyordum.
Au départ, je ne t'ai pas reconnu.
Senden ne haber İsveçli?
Et toi, le Suédois?
Senden ne haber?
Ah oui, Andy. Je comprends.
Ayrıca yarın öğlene kadar senden haber almazsam dünyada seni bulamayacağım uçsuz bir köşe aramaya başla.
Et si tu ne m'as pas donné de nouvelles avant midi demain, essaie de trouver un coin du monde où je ne te retrouverai pas.
Onun dışında bahara dek senden haber almak istemiyorum.
Sinon, je ne veux pas te voir avant le printemps.
Senden haber bekliyorum. Ne var? Ne oluyor?
Qu'y a-t-il?
Senden ne zaman haber alırım?
Tu me téléphones quand?
Demek istediğim artık senden haber alamıyorum. Telefon bile etmiyorsun. Demek istediğim, posta kartı yollamak gibi çok bir şey değil.
Je n'ai pas de nouvelles, tu ne m'appelles pas, pas de cartes postales.
"Senden haber alabilmek için çok bekledim Julia." diyor.
Elle dit... Il y a si longtemps que tu ne t'es pas manifestée.
Senden üç gün haber alamayınca çok endişelendim.
J'étais si inquiète de ne pas avoir de tes nouvelles pendant trois jours,
René senden haber alamayacak olursa, köprüyü tren geçerken havaya uçuracak.
Si René ne reçoit pas ton appel, le pont explose et nous avec.
Peki senden ne haber?
Et toi?
- Senden ne haber?
- Et toi?
Senden ne haber, Michael?
Et toi Michael?
Senden ne zamandır haber alamadım.
Je n'ai pas eu de nouvelles... "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]