Senin gibi değilim Çeviri Fransızca
672 parallel translation
Senin gibi değilim, Geoff.
Je ne suis pas comme toi, Geoff.
Ben senin gibi değilim, Bay Blore! Ben saygın bir meslek adamıyım!
- Je ne suis pas comme vous, je suis un professionnel reconnu!
Ben senin gibi değilim.
Je suis pas comme toi. Je suis pas née de cette façon.
- Senin gibi değilim. Sen şanslısın. Akıllısın.
- Je ne suis pas... chanceux et malin comme vous, Guy.
Hayır. Ben senin gibi değilim.
Je ne suis pas fait comme toi.
Ben senin gibi değilim Sam, hepsi bu.
Je ne suis pas comme vous. C'est tout.
Senin gibi değilim.
Je ne suis pas comme vous.
Ama ben senin gibi değilim, Dufton'da halan var, senin için neden zorluk çıkarmayayım?
Pourquoi t'éviterais-je ce qui est pénible?
Ben senin gibi değilim, Kelly.
Je n'ai pas de l'acier dans les veines, moi.
Ben senin gibi değilim.
Je ne suis pas comme toi.
Ben senin gibi değilim.
Je suis différente de toi, je le sais.
Ben senin gibi değilim!
- Moi, je ne suis pas comme toi.
Sırf 20 günlük iyileşme süresini Albayın karısıyla geçirmek için savaş zamanı parmağına ateş eden biri de pek iyi sayılmaz. - Ben senin gibi değilim.
- Je ne suis pas comme vous.
Senin gibi değilim.
C'est différent.
Ben senin gibi değilim.
J'ai marché et j'ai cherché du travail toute la journée, pas comme toi.
Ben senin gibi değilim.
Je ne suis pas comme vous.
Ben senin gibi değilim anne.
Je ne suis pas comme toi.
Senin gibi değilim!
Je ne suis pas comme toi.
Senin gibi değilim.
Je ne suis pas comme toi.
Ben senin gibi değilim, Mayo.
Je ne suis pas comme toi, Mayo.
"Ben senin düşündüğün gibi değilim... Rol yapıyordum".
Je ne suis exactement celui que vous pensez, je fais juste semblant.
Ben senin gibi bir adama layık değilim.
Je ne suis pas digne d'un homme comme toi.
Bir zamanlar öyle olsam da, şu an senin gibi birisi değilim.
Je ne suis pas comme vous. Je l'ai été, autrefois.
Senin gibi insanlara alışık değilim.
Je n'ai pas l'habitude de fréquenter des types comme vous.
Dostmuş! Benim bildiğim dostlardan değil. Ama ben senin gibi yüksek sosyeteden değilim.
Moi, je n'ai pas de tels amis, mais je ne suis pas de la "haute", et je n'ai pas été au collège!
Ve ben çalışan bir insanım. Senin gibi hayalci ve ülkücü değilim.
Je suis un pragmatique, pas un idéaliste.
Senin de dediğin gibi Pip, bundan sorumlu değilim.
Je n'y suis, en effet, pour rien!
- Tedirgin olsam da, senin gibi ödlek değilim.
- Je ne suis pas une mauviette!
Saçmalama, Deb... Senin gibi bir şey yokmuşçasına davranmaya çalıştım ama ben senin kadar cesur değilim.
Je ne sais pas jouer le jeu comme toi, Porter.
Belki bunu söylememin bir anlamı yok ama ben senin düşündüğün gibi biri değilim.
C'est peut-être inutile, mais je ne suis pas comme vous croyez...
Senin de işaret ettiğin gibi, henüz beyefendi olmuş değilim.
Comme vous l'avez remarqué, je ne suis pas encore un gentleman.
Hiç olmazsa ben senin gibi değilim.
En tout cas, moi.
Senin de söylediğin gibi, ben o karakterde bir adam değilim.
Comme tu l'as fait remarqué, je n'ai pas de caractère.
Çantadan senin gibi mükemmel bir kadın çekecek kadar şanslı değilim.
Je ne suis pas suffisamment chanceux pour trouver une femme parfaite juste comme ça.
Senin gibi genç olsam, yakışıklı olsam sorun olmazdı. Ama değilim.
Ce qui vous gêne, c'est de recevoir des cadeaux d'un vieux
Senin gibi alçağın teki değilim ben!
Je ne fais pas ce commerce-là, moi.
Gördüğün gibi Jeykll, ben senin o takdire değer saygınlığına sahip değilim.
Vois-tu, je n'ai pas ton louable respect pour la vie, Jekyll.
- Tatlım, benim tüm istediğim... Ben itiraf ediyorum bebek yüzlü, platin bebek gibi sırıtan genç birisi ve senin için onun kancaları gibisine de sahip değilim.
Tu lui as parlé de nous?
Tek bilen de benim. Ben senin yaptığın gibi her şeyi herkese... anlatacak kadar yüzsüz değilim.
Et moi seule, la connais.
Senin gibi bir domuzla muhatap olacak değilim!
Tu n'es qu'un porc.
Bu kadar sene kızımı koruduktan sonra senin gibi senin gibi senin gibi bir mahlûka verecek değilim.
Je n'ai pas pris soin de ma fille pendant toutes ces années pour qu'un... pour qu'une créature comme toi me l'enlève.
Senin gibi genç değilim ama gayet iyi duyuyorum.
Je ne suis pas encore sourd.
- Ben senin gibi bir kukla değilim. - Sen bir hainsin.
- Vous agissez en traître.
Ama ben mükemmel değilim. Senin gibi mükemmel bir şeyi nasıl yaratabildim?
Mais si je suis imparfait, comment ai-je pu construire un engin parfait?
Doğal güzellikten yana değilim. Senin gibi kadınlardan hoşlanıyorum. Şık giyimli, güzel yemek, makyaj, masaj...
Je n'aime pas les beautés naturelles, J'aime les femmes Somme toi, faites pour les beaux habits, la bonne table, le maquillage, les massages ;
Gan Wen Bin, liderlik peşinde değilim ama senin gibi hileci biri bu konumu hak etmiyor!
Je ne veux ni chef ni privilège.
Ben senin gibi ödlek değilim.
Harvey aurait marché dans le feu pour toi.
Çünkü ben senin gibi hayvan değilim.
Je ne suis pas une brute comme toi.
Biliyorsun, ben senin gibi genç değilim.
Je ne suis plus tout jeune.
Ama senin gibi bir korkak tavuk değilim.
Au moins, je suis pas un trouillard.
Senin gibi bir Nazi fanatiği değilim.
Je suis pas un nazi fanatique comme toi!
senin gibi 304
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibileri bilirim 21
değilim 815
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibileri bilirim 21
değilim 815
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314