Seninle mi Çeviri Fransızca
3,123 parallel translation
Seninle mi övüneceğim?
Je vais me vanter à propos de toi?
Seninle mi kalıyor?
Elle reste avec vous?
Tanrı seninle mi konuştu evlat?
Dieu te parle, fils?
İşemeye seninle mi geleceğim yani?
Attends, je vais faire pipi avec toi?
isemeye seninle mi gelecegim yani?
Attends, je vais faire pipi avec toi?
Melrose şuan da seninle mi?
Hey, hey... es-tu avec Melrose maintenant?
Olivia seninle mi?
Olivia est avec vous?
Seninle mi?
Elle est là?
- Seninle mi?
- Avec toi?
Biri seninle mi uğraşıyor?
Un problème?
Yani, seninle birlikte mi?
Avec toi?
Gerçekten seninle olabileceğimi mi düşünüyorsun?
Pensez-tu honnêtement que je sortirais avec toi.
Bugün için sağ ol, seni sonra ararım. Hyung.. Seninle geleyim mi?
Du rêve que tu voulais atteindre si désespérement?
Komutayı seninle benim mi devralmamızı söylüyorsun?
Tu veux qu'on mène la charge tous les deux?
Seninle bu gece haberini aldığım bir partiye gidelim mi, ne dersin?
Pourquoi on irait pas... à une fête ce soir?
Tamam, sonra ben Owen'ı alırım, onu buraya geri getiririm ve seninle buluşuruz, uzanırız, ve bırakalım o karar versin dışarı çıkıp mı yiyeceğiz... yoksa eve mi söyleyeceğiz?
Bien, donc j'irai récupérer Owen, te le ramènerai ici et selon comment ça se passe, c'est lui qui décidera si on sort pour diner ou si on se fait livrer, ok?
Doğru, çünkü bu seninle alakalı değil mi Shadow Walker? Bu benim hayatım.
Ils craignent qu'on les révèle, et qu'on provoque la Troisième Guerre mondiale.
Yani gerçekten seni takip edip sırf seninle çıkmak için işle ilgileniyormuş gibi davranıp kendimi öne sürerek mülakata geldiğimi mi sanıyorsun?
Tu crois que je t'ai traquée, prétendu être intéressé par un travail, subi un entretien pour sortir avec toi?
Seninle sevişmemi mi istiyorsun?
Tu veux que j'aie des rapports avec toi?
Kensi hâlâ seninle birlikte mi?
Kensi est toujours avec vous?
Gerçekten Marry'nin seninle evleneceğini mi sandın?
Tu crois vraiment qu'elle va t'épouser?
Seninle bugün Victoria'nın öğle yemeğinde görüşeceğiz, değil mi?
On se voit chez elle ce midi?
Neden, seninle 6'lı bira içecek biri mi lazım?
Tu avais besoin de quelqu'un pour boire un pack de six?
Demek seninle Nazilere karşı savaştık, ben de öldüm, öyle mi?
Donc... toi et moi, on s'est battu contre les Nazis? Et je suis mort?
Demek seninle Nazilere karşı savaştık, ben de öldüm, öyle mi?
Toi et moi, on a combattu les Nazis et j'suis mort?
Baba, seninle şaka mı, şeker mi yapmak için sabırsızlanıyorum.
Papa, je suis super contente d'aller chercher des bonbons avec toi.
Dinle, şaka mı şeker mi seninle beraber yaptığımız,... bir şeydi, ama eğer bunlar benden geçti dersen, Ben...
Je sais que d'aller chercher des bonbons est quelque chose qu'on fait ensemble, mais si ça ne te dit plus, je suis...
Seninle gelmezsek resmi yürüyüşten mi çıkartılacağız?
Serions-nous exclu de la manifestation officielle si on ne t'accompagne pas?
Seninle ilgilendiğimi mi sandın yoksa?
Tu ne croyais pas sincèrement que je t'appréciais, pas vrai?
Sana, duygularımla ve seninle ilgili söylediklerimden dolayı, değil mi?
À cause de ce que je vous ai dit? À cause de ce que je ressens pour vous.
Bir tanem, seninle gurur duyuyorum.
Mi amor, je suis si fière de toi!
Burada seninle çalışmam pek yürümüyor, değil mi?
{ \ pos ( 192,210 ) } Que je sois ton employé, ça marche pas vraiment, si?
Seninle bağlantıya geçti mi?
Vous a-t-il approchée?
Schafer.Bu seninle konuşmaya gelen adam değil mi?
Le père qui est venu?
Seninle yatmaya hazır olmadığımın farkındasın, değil mi?
Tu réalises que je ne suis pas encore prête à dormir avec toi, si?
Aşık olmaya başladığım diğer kadına olan saygımdan seninle yatmadığım için bir aferin de mi yok?
Que dirais-tu d'un "bravo" pour ne pas avoir eu de relations sexuelles avec toi par respect pour l'autre femme dont je suis tombé amoureux?
- Seninle her zaman bu şekilde mi konuşuyor?
- Est-ce qu'elle te parle toujours comme ça?
'Welcome to Dojak-gu'da... Kim Seon-ah'ın dublörüyken "Seninle kahve içmek istesem ayakkabılarında delik açılmaz, değil mi?" demiştin.
Quand j'étais la doublure de Kim Sun Ah dans Bienvenue à Dongmakgu, j'ai dit : "Souhaitez-vous un café?"
Gündelikçi almak için de mi seninle konuşmam gerek?
J'ai engagé tant d'employés au cours des dernières années... T'en ai-je jamais parlé?
Ji Heon sana benimle bir yere gitmemeni söyledi değil mi? O halde, kesinlikle seninle gitmeliyim. Gidelim.
J'ai environ vingt minutes à tuer. c'est aussi parce que..
Öyle mi? Belki Ji Hyun da seninle baş başa kalmak istiyordur.
sans toi.
Sahi mi? O halde neden kimse seninle oynamak istememişti?
Alors pourquoi personne ne jouait avec toi?
Seninle bekleyeyim mi?
Tu veux que j'attende avec toi?
- Seninle arka koltuğa geçelim mi, Barry?
On monte à l'arrière? Oui.
Muayenehane dışında seninle görüşmemem lazım, değil mi?
- Je suis pas censé vous voir, pas vrai? À l'extérieur du bureau?
- Dikkat et, kırılmasın. - Seninle geleyim mi?
Prend en soin, je ne veux pas d'ennui et ne la casse surtout pas.
Gerçekten mi? Onun izinden gittiğin için seninle gurur duyuyor olmalı.
Il doit être fier que vous ayez choisi de suivre ses pas.
Diyelim ki seninle karşılaştı, değil mi? Kucağına atlıyor, sarılıyor, sevdiğini ve hatta seni hiç unutmadığını söylüyor.
Elle te voit, elle se jette dans tes bras, elle dit qu'elle t'aime et qu'elle t'a jamais oublié.
Seninle konuşmak istemediği için olabilir mi?
C'est peut-être parce qu'il a rien envie de te dire.
Seninle konuştuklarımızdan ona bahsettin mi?
Tu as réfléchi, pour notre conversation?
- Seninle bir yürüyüse çikalim mi?
Mon petit homme. Ça te dirait qu'on aille faire une balade tous les deux?