English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Senin için endişeleniyorum

Senin için endişeleniyorum Çeviri Fransızca

761 parallel translation
- Senin için endişeleniyorum.
Ne t'inquiète pas.
Senin için endişeleniyorum, seni merak ediyorum yaptığın her şeyden nefret ediyorum, tanıştığın herkesten nefret ediyorum.
Je me fais du souci pour toi, je pense à toi, je déteste tout ce que tu fais, tous ceux que tu rencontres.
Ben sadece senin için endişeleniyorum.
J'ai si peur pour vous.
Ben senin için endişeleniyorum.
C'est toi qui m'inquiètes.
Biliyor musun, Vogel, Senin için endişeleniyorum.
Tu m'inquiètes, Vogel.
Ben sadece senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour toi.
- Senin için endişeleniyorum, hayatım.
Je m'inquiète pour vous.
Ingeborg! Senin için endişeleniyorum, neden beni ciddiye almıyorsun?
Ingeborg, quand je me fais du souci pour toi, tu pourrais me prendre au sérieux.
Senin için endişeleniyorum, Ben.
Je m'inquiète pour toi.
Senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète.
- Ben asıl senin için endişeleniyorum.
Je me soucie de vous.
Babanın bir arkadaşı olarak senin için endişeleniyorum.
Je te parle en ami de ton défunt père.
- Senin için endişeleniyorum Taza. Üzerinde asker üniforması var. Babam bundan nefret ediyor.
Je te regarde et je vois l'uniforme que mon père déteste.
Senin için endişeleniyorum.Siringo'nun Clint'e ne dediğini bilemezsin.
Je m'inquiète pour toi, Vance. Si jamais il nous trouve... il te tuera.
Baba, senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour toi. Tu travailles toutes les nuits.
Bazen senin için endişeleniyorum evlat.
Tu m'inquiètes, parfois.
Kasabada olanları biliyorum, ve senin için endişeleniyorum.
Je sais ce qui est arrivé en ville et que tu en faisais partie.
Notre Dame'da vaftiz ettiğim günden beri senin için endişeleniyorum.
Je suis inquiet depuis votre baptême à Notre-Dame.
Evet, tabi. Ama sen sürekli yalnız dolaşıyorsun... Senin için endişeleniyorum.
Oui, bien sûr... mais tu restes tout le temps seul... et cela m'inquiète.
Daha çok senin için endişeleniyorum.
C'est toi qui m'inquiète.
Senin için endişeleniyorum tamam mı?
J'ai peur pour toi.
Deneb IV'deki o geceden beri senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour vous depuis cette nuit sur Deneb IV.
Seni kaybetmekten korkmuyorum, senin için endişeleniyorum.
- Mon petit, je n'ai pas peur de te perdre, j'ai peur que tu t'abîmes.
Senin için endişeleniyorum.
J'ai peur pour toi.
Senin için endişeleniyorum.
Je me fais du souci pour toi.
Senin için endişeleniyorum.
Si je m'inquiète, c'est pour toi.
Senin için endişeleniyorum.
Je suis inquiet pour toi. Je t'ai regardé.
- Onun için endişelenmiyorum. - Senin için endişeleniyorum!
Je ne m'inquiète pas pour lui mais pour toi.
Senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète tant pour toi.
Thana, demek istediğim şu ki, senin için endişeleniyorum.
Thana, ce que j'essaye de dire c'est que je m'inquiète pour toi
Senin için endişeleniyorum. Dur!
Tu t'attires des ennuis...
Senin için endişeleniyorum, hepsi bu.
Je m'inquiète pour toi, c'est tout.
Senin için endişeleniyorum. Çok sakarsın. Akademi de çok tehlikeli bir yer.
Il t'arrive toujours quelque chose... et cette académie est un endroit dangereux.
Senin için endişeleniyorum.
Tu m'inquiètes.
- Anne.. - Senin için endişeleniyorum. Jesse!
Nous sommes très inquiets.
Ben esas senin için endişeleniyorum.
Mais je m'inquiète pour toi.
- Senin için endişeleniyorum.
- Je m'inquiète pour toi.
Senin için endişeleniyorum ben.
C'est toi qui m'inquiètes.
Senin için çok endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour toi.
Senin için çok endişeleniyorum.
Je suis inquiète pour toi.
Senin için giderek daha fazla endişeleniyorum.
Vous nous inquiétez de plus en plus.
Senin için, kendim bir şeyler yemeyi düşünemeyecek kadar endişeleniyorum.
Je me fais trop de souci pour toi pour songer à manger.
Senin için, kariyerin için, hayatın için endişeleniyorum.
Et ils se sont adressés à toi?
Onun için endişeleniyorum, çünkü o senin kardeşin, ve ona ne kadar yakın olduğunu biliyorum.
Je suis inquiète car c'est ton frère et vous êtes proches.
Sam, senin için endiseleniyorum.
Sam, des fois tu m'inquiètes vraiment.
- Sence benden subay olur mu? - Senin için çok endişeleniyorum.
– Ai-je l'étoffe d'un officier?
Senin için gerçekten endişeleniyorum başına korkunç birşey gelecekmiş gibi.
Je me fais du souci pour toi. J'ai peur qu'il t'arrive un truc affreux.
Senin için sürekli endişeleniyorum.
Je m'inquiète sans arrêt.
Ben senin için daha çok endişeleniyorum.
Je m'inquiète surtout pour toi.
Şey, Al, sanırım senin için endişelenmemek için kendim için endişeleniyorum.
Je m'occupe de moi au lieu de m'occuper de vous.
Senin için endişeleniyorum.
Je m'en fais juste pour toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]