English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Size bir şey göstereceğim

Size bir şey göstereceğim Çeviri Fransızca

113 parallel translation
- Size bir şey göstereceğim.
- Il faut que vous voyez quelque chose.
Size bir şey göstereceğim.
Vous voulez voir quelque chose? Tenez.
Gelin, size bir şey göstereceğim.
Vous êtes pas une bande de minus.
Size bir şey göstereceğim.
C'est inouï. Je vais vous montrer quelque chose.
Şimdi size bir şey göstereceğim. Nihai gerçeği.
Alors laissez-moi vous faire découvrir... une chose importante, sans laquelle il n'y a pas de vérité.
Pencereye gelin, size bir şey göstereceğim.
Come on over here at the window, l wanna show you something.
- Size bir şey göstereceğim.
J'ai une chose à vous montrer.
Size bir şey göstereceğim.
J'ai quelque chose à vous montrer.
Ama kanıtım var... ve bu akşam size bir şey göstereceğim... sizi inandırmak için.
Mais j'ai des preuves et... ce soir je vais vous montrer quelque chose... pour que vous me croyiez.
Size bir şey göstereceğim çok fazla hoşuma gitmeye başlarsa diye saklıyordum.
Je vais vous montrer quelque chose que je garde, au cas où je commencerais à trop aimer ça.
Size bir şey göstereceğim.
Venez, je veux vous montrer quelque chose.
Şimdi size bir şey göstereceğim.
Maintenant, je vais vous montrer quelque chose.
Canını yakmayacağım. Size bir şey göstereceğim. Küçük bir deney.
Craignez rien, c'est juste une petite expérience.
Size bir şey göstereceğim.
Je vous montre.
Afedersiniz. General size bir şey göstereceğim.
Excusez-moi.
Size bir şey göstereceğim. Gerçekten çok sessiz olur ve dinlerseniz Tchaikovsky'i 1891'deki konserinin açılışını yönetirken duyabilirsiniz.
Si vous ne bougez pas, et si vous écoutez bien, vous entendrez Tchaïkovski dirigeant le concert inaugural en 1891.
Size bir şey göstereceğim.
Regardez ça. Vous voulez voir?
Size bir şey göstereceğim.
je vais vous montrer quelque chose.
Gelin, size bir şey göstereceğim, çocuklar.
Venez, je vais vous montrer quelque chose.
Size bir şey göstereceğim.
Je do! s vouz montrer quelque chose.
- Size bir şey göstereceğim.
- Il y a quelque chose que je dois vous montrer.
Size bir şey göstereceğim. Ve hiç hoşlanacağınızı sanmıyorum!
Je vais vous montrer quelque chose que vous n'allez pas aimer.
Size bir şey göstereceğim!
J'ai quelque chose à vous montrer.
Hadi, beyler, size süper bir şey göstereceğim.
J'ai un truc géant à vous montrer.
Fransa'yı niye sevdiğimi açıklayan bir şey göstereceğim size.
Je suis en train de sauver un colonel de cuirassiers. C'est le moment où je lui sauve la vie.
Buraya gelin, size benzersiz bir şey göstereceğim.
Je veux vous montrer quelque chose d'unique.
Size çok ilginç bir şey göstereceğim.
Ceci vous intéressera.
- Size bir şey göstereceğim.
Demain.
Size hoş bir şey göstereceğim.
Il faut que vous voyiez un truc sympa.
Size garip bir şey göstereceğim. O çok korkunç görünmüyor mu?
J'allais vous montrer un truc bizarre.
Size gösterecegim bir sey var, bay Wales.
J'ai quelque chose à vous montrer.
Gelin, size bir şey göstereceğim.
- Non?
Ama ben size başka bir şey göstereceğim.
Et voici autre chose!
Size çok güzel bir şey göstereceğim.
J'ai quelque chose de très joli à vous montrer.
Hadi bakalım, size güzel bir şey göstereceğim.
Venez, je vais vous faire voir quelque chose de joli.
Aa, durun, size bir şey göstereceğim.
Je vais vous montrer quelque chose.
Merak etmeyin, size çok özel bir şey göstereceğim.
Je vais vous montrer quelque chose de spécial.
Bay Spica, size göstereceğim bir şey var.
Monsieur Spica, j'ai quelque chose à vous montrer.
Size göstereceğim çok eğlenceli bir şey var.
J'ai quelque chose de très drôle à vous montrer.
Adımın Shitou olduğuna ne kadar eminsem, işte size öyle bakacağınız bir şey göstereceğim.
Aussi vrai que je m'appelle Shitou. Je vais vous montrer, moi!
Size gülünecek bir şey göstereceğim.
Je vais vous donner de quoi rire.
Bay Ventura gitmeden önce hoşunuza gidecek bir şey göstereceğim size.
Avant que vous partiez, M. Ventura, je voudrais vous montrer quelque chose qui vous plaira.
Sizinle görüşmek istedim, çünkü size göstereceğim bir şey var.
Je voulais vous rencontrer parce que j'ai quelque chose à vous montrer.
Ve şimdi güçlerimin olağanüstü bir gösterisi olarak size muhteşem bir şey göstereceğim.
Preuve de mes pouvoirs extraordinaires, vous allez voir un truc dément.
Size göstereceğim bir şey var.
J'ai quelque chose à vous montrer.
- Size yıldız haritasında bir şey göstereceğim.
- Allons voir la carte.
Size göstereceğim bir şey var, o kesin.
- Oui. Je vais vous montrer.
Döndüğümde, size Sinmiş Kaplan, Gizlenmiş Penis dediğim bir şey göstereceğim.
À mon retour, je vous montrerai ce que j'appelle "Tigre et pénis."
Özür dilerim, ama size göstereceğim bir şey var.
Excusez-moi, mais... j'ai quelque chose à vous montrer.
Bugün size harika bir şey göstereceğim.
J'ai une surprise pour vous.
Size göstereceğim bir şey var.
J'ai un truc à vous montrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]