English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Umurunda değil mi

Umurunda değil mi Çeviri Fransızca

362 parallel translation
Senin için her şeyi yaparım, ama bunu yapmana izin veremem. Benim ne hissettiğim umurunda değil mi?
Je ferais n'importe quoi pour toi mais je préfère te savoir mort que meurtrier.
Umurunda değil mi?
Ça vous est égal?
Lizzie, Bay Darcy'nin gidişi... gerçekten umurunda değil mi?
Lizzy, es-tu indifférente au départ de M. Darcy?
Yani, senin... umurunda değil mi?
Tu veux dire que ça ne te dérange pas?
Umurunda değil mi?
Ça ne t'intéresse pas?
Umurunda değil mi yani?
Ça t'est égal?
Umurunda değil mi?
Ca ne t'intéresse pas?
Yani Teddy'nin umurunda değil mi?
Teddy l'accepte donc?
Bize ne zararlar verdiler... Yoksa bunlar umurunda değil mi?
Tout ce qu'ils nous ont fait, tu t'en souviens plus?
- İnsanların ne düşündüğü umurunda değil mi?
Tu te moques de ce qu'on dit de toi?
Gerçekten arkadaşlarına ne olacağı umurunda değil mi?
Le sort de vos amis ne vous inquiète vraiment pas?
- Umurunda değil mi?
- Ça ne te fait rien?
Çocuğa olanlar senin umurunda değil mi?
De quel côté es-tu? Tu te fiches de cette enfant?
- Bu senin umurunda değil mi?
- Tu t'en moques?
Umurunda değil mi?
C'est tout ce que ça te fait?
Umurunda değil mi diyorsun?
Cela vous est égal?
Daha öncesi olanlar umurunda değil mi yani?
Et tu es prêt à tout pour cela?
Hiç umurunda değil mi?
Vous n'êtes pas triste?
Onu vurmamız umurunda değil mi?
Ça ne te ferait rien qu'on la tue?
Kardeşim! Ailemizi mahvedecek olsa bile gerçekten umurunda değil mi?
Frère, tu veux ruiner notre maison?
- Ya sen? Hala umurunda değil mi?
Cette affaire vous laisse encore indifférent?
- Ne yaptığım umurunda değil mi?
- Tu te fiches de ce que je fais?
Bu insanlara ne olacağı umurunda değil mi?
Et tous ces gens, tu t'en fous?
Senin umurunda değil mi?
Tu t'en fiches?
Umurunda değil mi bu? Tanrım, Felix onlar senin de çocukların.
Enfin, ce sont tes enfants aussi!
Lanet olası yaban domuzları hariç başka şey umurunda değil mi?
Il ne pense qu'à son foutu sanglier?
- İlişkimiz sanki umurunda değil mi?
- Tu te fous de notre relation.
Başkasına aşık olsam umurunda bile olmazdı, değil mi?
Tu ne serais pas intéressée de savoir que je suis amoureux d'une d'autre?
Neden? Çok da umurunda değil, değil mi?
Ça ne change rien pour toi.
Hiçbir kadın beni kendine bağlayamaz hele senin gibi melez bir eksik etek asla. Bu, bu hiç umurunda değil mi?
Ça ne te fait...
Kimi öldüreceğin umurunda değil, öyle mi?
Vous tueriez n'importe qui.
Anna umurunda bile değil, değil mi?
Tu te soucies peu d'Anna...
Ben umurunda bile değilim, değil mi?
Tu te fous pas mal de moi!
O tarz şeyler umurunda değil, değil mi?
Toi tu t'en fous de tout ça.
Umurunda değil mi?
Ça t'est égal?
Annenin ölmüş olması umurunda değil mi?
Quand je suis arrivé, c'était du délire!
George, onun hiç mi hiç umurunda değil.
George lui est complètement égal!
Hiçbir şey umurunda değil di mi?
Tout vous est égal, n'est ce pas?
Umurunda değil, değil mi?
Tu t'en moques complètement, avoue-le.
- Bana ne olacağı umurunda, öyle değil mi?
Mon sort vous est égal?
Umurunda bile değil öyle değil mi, Maddox?
Ça ne vous fait rien, hein?
- Ceviz topluyorum. Kimlerle arkadaşlık ettiğin umurunda değil, değil mi?
Tu fréquentes n'importe qui, à présent?
- Hiç umurunda değil, değil mi? - Değil.
- Elle n'en tient pas compte?
- Buna dayanamıyorum, Paco. - Umurunda değil, değil mi?
- Je ne peux pas supporter ça, Paco.
- Hiç umurunda değil, değil mi?
Alors, tu t'en fiches? De quoi?
Hiç bir şey umurunda değil, öyle değil mi?
Tu te fiches de tout, toi.
Diğer füzenin nereyi hedeflediği umurunda değil, öyle mi?
Tu ne te soucies pas de savoir où va le deuxième missile?
Kiminle evlendiği umurunda değil, değil mi?
Vous vous fichez de la personne qu'elle épousera!
Umurunda değil, değil mi ahbap?
Ça ne vous dérange pas, n'est-ce pas, les gars?
Dürüst olduğum sürece başka bir adamla ilişki yaşamam umurunda değil, öyle mi?
- Je vois. Tu te fiches que j'aie eu une liaison, mais tu n'aimes pas le mensonge?
- Buraya keşke gelmeseydin. - Ofisinde konuşulanların hepsi boştu, değil mi? Ben umurunda değilim.
Tu m'as raconté des conneries à ton bureau, tu te fous de moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]