English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yaklasıyor

Yaklasıyor Çeviri Fransızca

4,379 parallel translation
Bölgeseller yaklaşıyor, ve benim parlak, Amerika'daki en güzel kızlardan bazılarını omzunda taşıyacak, ama onlarla ilgilenmeyecek birine ihtiyacım var.
Les régionales des Cheerios approchent, et j'ai besoin d'un gay brillant inoffensif pour balancer les plus belles filles d'Amérique au-dessus de sa tête, avoir une belle vue sur leurs fours à bébé, sans être intéressé.
Duymuş olduğun üzere, Tubbington-Bopp dünyaya yaklaşıyor.
Et bien, comme tu as pu remarquer, ce Tubbington-Bopp est entrain de s'approcher de la Terre.
Sonunda yaklaşıyor.
On y est.
Anne, Bay Vaughn yaklaşıyor.
Mère, M. Vaughn approche.
# Gelecek yaklaşıyor # # Mutlu değilim, memnunum #
The future is coming on l'ain t happy l'm feeling glad l go!
# Gelecek yaklaşıyor #
The future is coming on
# Yaklaşıyor, yaklaşıyor, yaklaşıyor, yaklaşıyor #
Ifs coming on ifs coming on Ifs coming on ifs coming on
- Noel yaklaşıyor?
C'est Noël.
Fırtına yaklaşıyor.
Il y a un orage qui arrive.
Büyük gün, düğün günü yaklaşıyor tabii ama bu kız bu kız bir harika!
Le grand jour arrive, le mariage, et cette fille... Cette fille, elle est magnifique.
Detektiflik sınavı yaklaşıyor.
L'examen pour être détective est bientôt.
W30, biri yaklaşıyor.
W30, nous avons un suspect.
- Kurtlar gittikçe yaklaşıyor.
- Les loups se rapprochent.
Sanki biraz huzursuzca yaklaşıyor. Onu sevmeyeceğimden korkuyor sanırım.
Avec moi, elle a peur que je ne l'aime pas.
Afganistandaki savaş sona yaklaşıyor 11 yıllık anlaşmazlıktan sonra.. ne pahasına peki? !
La guerre en Afghanistan touche à sa fin, mais après 11 ans de conflit, à quel prix?
Yaklaşıyor.
Ah, elle y est presque.
Fırtına yaklaşıyor.
Une tempête arrive.
Ama didinmeyi bırakıp normal bir insan gibi davrandığında, yaklaşıyor.
Mais quand il est naturel, il en est pas loin.
Senin ezik partnerin ona yaklaşıyor.
Ton partenaire médiocre s'approche du 10.
Büyük bir zombi sürüsü ana kapıya doğru yaklaşıyor.
Un grand nombre de rôdeurs se dirigent vers le mur principal.
Son yaklaşıyor ve bu seni korkutuyor.
La fin du monde approche, et ça te fais peur.
- Yaklaşıyor muyuz?
- On se rapproche?
Kamyonu yarım mil ileride saptadık ve yaklaşıyor.
On a repéré le camion... 800 mètres et il se rapproche.
Pekala çocuklar. Hedefimiz yaklaşıyor.
Ok les enfants, notre cible approche.
Gittikçe yaklaşıyor.
C'est très près.
Hayır ve 9 : 00 bitiş zamanı da hızla yaklaşıyor.
Non, je touche le fond à une échéance de 9h.
Crassus'un ordusu dağ geçidinden yaklaşıyor.
L'armée de Crassus approche du passage de la montagne.
Spartacus'ün sonu yaklaşıyor.
La fin de Spartacus est proche.
Fırtına yaklaşıyor.
Un orage se prépare.
- Fırtına yaklaşıyor.
La tempête approche!
Romalılar yine arkamızdan yaklaşıyor.
Les Romains attaquent nos arrières.
Biri yaklaşıyor.
Un cavalier approche.
Kumandanım, Pompey'in armasını taşıyan atlı iki asker yaklaşıyor.
Général. Deux cavaliers approchent portant les armes de Pompée.
Düşman yaklaşıyor!
Des cavaliers approchent!
Evet, yaklaşıyor, ama onu önünde alman lazım.
Oui, ça viens, mais tu va devoir y faire face.
Fizik finalimiz yaklaşıyor.
Notre partiel de physique approche.
Evan yaklaştıkça yaklaşıyor.
C'est lui.
Evan yaklaştıkça yaklaşıyor.
Evan se rapproche de plus en plus.
Güney Yarımküre'nin sularında melek balığının yaklaşık 100 farklı türü barınıyor.
Il existe environ 100 différentes espèces de poissons-anges dans les eaux de l'hémisphère sud.
Douglas Üniversitesin'den pazarlama diploması var ve yaklaşık üç yıldır Leeds giyim firmasında çalışıyor.
Diplà ´ mée de Marketing au Douglas College et travaille à la société Leeds Clothing depuis presque trois ans.
Rüzgâr tayfun şiddetine yaklaşıyor.
Les vents s'approchent avec la force d'un ouragan
Patrick Lawrence yine yaklaşıyor efendim.
Encore une minute.
Hatta rakam dünya çapında bir milyona yaklaşıyor.
Dans le monde entier, le nombre approche le million.
Yaklaşıyor olmalı.
Il se rapproche.
Fırtına yaklaşıyor lan. Tüm uçuşlar iptal olacak.
La putain de tempête qui arrive va cloué au sol tout les vols.
Şu an ki müşterin ile az bir süren kaldı ve "şu an" dediğin şey sona yaklaşıyor.
A moins que votre client ne rechute, votre "en ce moment" touche à sa fin.
- Sormamın nedeni, duruşma günü yaklaşıyor.
Si je demande, c'est parce que mon audience arrive.
Söylediğim gibi, Mr Burns Kürsüye doğru yaklaşıyor.
On vient de me dire que M. Burns s'approche du lutrin en ce moment même.
Çinliler hâlâ yaklaşıyor.
Les chinois convergent toujours.
Af Heyeti tarihi yaklaşıyor.
J'ai mon comité de grâce qui arrive bientôt.
Yaklaşık iki yüz dolara satılıyor.
qui coûte environ 200 billets.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]