English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yukarı çıkıyor

Yukarı çıkıyor Çeviri Fransızca

247 parallel translation
Evet. Bazen yalnızlıktan sıkılıyor. Biraz etrafa bakmak için yukarı çıkıyor.
II se sent parfois seul et vient faire un tour.
- Yukarı çıkıyor.
Je crains que si, Alice.
- Biri yukarı çıkıyor!
- Qui est-ce? Lequel?
Steve, demin Renard geldi, yukarı çıkıyor.
Renard est ici. Il monte.
Asansör yukarı çıkıyor.
L'ascenseur monte.
Yukarı çıkıyor.
Il monte.
Bu asansör yukarı çıkıyor.
Cet ascenseur monte.
- Sızdın. Yukarı çıkıyor.
- Vous vous êtes évanoui.
Henry, biri merdivenden yukarı çıkıyor!
Quelqu'un monte dans l'escalier!
Yukarı çıkıyor, John!
Elle est remontée!
Asma kattan yukarı çıkıyor.
Il est là-haut!
Yukarı çıkıyor be el!
II arrive! Main!
- Yükseliyor, yukarı çıkıyor.
- En hausse.
Baba, Don Calogero merdivenlerden yukarı çıkıyor! Frak giymiş!
Papa, Don Calogero est dans l'escalier.
Yukarı çıkıyor musun?
Alors, vous montez?
Yukarı çıkıyor efendim.
On remonte, commandant.
Yukarı çıkıyor.
On remonte.
Akrobatlar yukarı çıkıyor. Gördüklerini açıkla ve biraz renk kat.
Quand je serai là-haut vous le ferez pour moi, en enjolivant.
Zirveye varana kadar yukarı çıkıyorsunuz, sonra sert bir şekilde eğim yapıyor.
ça monte pour la plupart, jusqu'à ce qu'on atteigne le sommet... et puis ça tend à descendre plutôt abruptement.
Montu borudan yukarı çıkıyor!
Voilà sa veste dans le tuyau!
Fiyatlar yukarı çıkıyor!
Les prix s'envolent!
Menghino yukarı çıkıyor.
Menghino monte.
Ve işte geliyor, hız kazandı, yukarı çıkıyor!
Le voilà qui arrive à pleine vitesse.
Yangın dağdan yukarı çıkıyor.
Le feu approche.
Yukarı çıkıyor.
Je monte!
Hedef yukarı çıkıyor.
Cible lié au ciel.
Topuklarından itibaren zonklayan bir ağrı yukarı çıkıyor kalça kemiğinden, diz kemiğine oradan beline Şeytan alev çıkartır gibi kafanın içinden geçiyor.
Un mal de tête lancinant qui part des talons... remonte l'os iliaque, le genou, la colonne vertébrale... jusqu'à la tête comme si Satan éructait à travers vous?
Christian, bir ev kadını yukarı çıkıyor.
Christian, c'est une ménagère qui monte.
Ordaki eski boru hattından akıyor... o salak beton nehre damlıyor... ve o bizim yaşadığımız şirin evlerimizin... kanalizasyonundan yukarı çıkıyor.
Ça vient sûrement d'un vieux pipeline en détresse le long d'une de ces rivières en ciment et ça aboutit directement aux robinets d'une de ces merveilleuses maisons où nous vivons tous.
Kardeşine bak. Yukarı çıkıyor.
Attrape ton frere, il grimpe l'escalier.
- Onu içeri aldım. Yukarı çıkıyor.
- Oui, je l'ai fait monter.
Yukarı çıkıyor.
L'ascenseur monte.
Yukarıya... binin üzerinde basamaklı bir merdivenle çıkılıyor.
Pour aller au sommet, il y a un escalier de plus de mille marches,
Oh, döşemeden yukarıya bir miktar su çıkıyor.
Oh, il y avait un peu d'eau qui suintait du sol.
Yukarıya çok yavaş çıkıyorlar, sırasıyla, ta ki kapı kapanana değin. ve kapı kolu dönüyor, ve kapı açılmağa başlıyor ve... asla ne olduğunu bilemeyeceğim,
très lentement, un pas à la fois, jusqu'à ce qu'ils atteignent la porte, et la poignée tourne, la porte commence à s'ouvrir et... je n'ai jamais su ce que c'était,
- Yukarı çıkıyor...
- J'allais...
Geri çekilin lütfen, asansör yukarı çıkıyor.
L'ascenseur monte.
Yaşlılarla beraber yukarı çıkmayı reddediyor, biz de onu odaya kapattık. Kim bağırıyor böyle?
Qui crie comme ça?
Bu yukarıya kadar çıkıyor mu?
C'est cet ascenseur?
O kahkahalar artık boğazınızdan yukarı çıkmıyor.
Rire, qui aujourd'hui, s'est figé dans vos gorges.
Aşağı yukarı yarım saat içinde yola çıkıyor olacaksınız.
Vous partirez dans une demi-heure environ.
Yukarı mı çıkıyor?
Elle monte?
Hiç değilse orta yol yukarı doğru çıkıyor.
Au moins par le milieu, ça grimpe.
Bu arada yukarıya kim çıkıyor?
- Près de la table.
Yukarıda büyük bir delik açmış. Gece beslenmek için... ... tavan arasına çıkıyor.
Il a fait un trou dans le toit, il passe par le grenier pour se nourrir la nuit, et il revient construire son nid dans le placard.
Heyecanlandığında adem elması yukarı aşağı inip çıkıyor.
Sa pomme d'Adam remonte quand il glousse. Il est mieux que ton ex-mari.
Sonra gidip duşu açıyorum ve Al, hızla yukarı çıkıp yatağa giriyor. Ben yatağa gelmeden önce uyuyor numarası yapıyor.
Ensuite, je fais couler la douche pendant qu'Al se met au lit pour faire semblant d'être endormi quand je sortirai.
Yukarı mı çıkıyor?
Vous montez?
Yukarı mı çıkıyor?
Il monte?
- Yukarı çıkıyor.
- Il monte.
Büyük, beyaz, yünlü yeleklerden giyiyorlar. Kadınlarda göğüslükler ve kasklar var. Yukarıdan boynuz çıkıyor.
Ils portent d'énormes costumes, les femmes ont des plastrons, des chapeaux à cornes...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]