English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çabuk söyle

Çabuk söyle Çeviri Fransızca

290 parallel translation
Çabuk söyle.
Dites-le vite.
Çabuk söyle hayatım.
Dépêche-toi.
- İşte. Çabuk söyle. Bu nedir?
Et ceci?
Çabuk söyle, Kameda hangi hastanede yatıyor?
Dans quel hôpital est M. Kameda?
Burada olman için bir sebep varsa, Çabuk söyle.
As-tu une raison d'être ici?
Çabuk söyle, öteki arkadaşların kimlerdi?
Dépêche-toi, dis-nous qui sont tes complices.
- Malı kimden aldın, çabuk söyle?
- Qui est ton dealer?
- Çabuk söyle!
Parle.
Çabuk söyle bana. Ne taraftan?
Vite, dis-moi le chemin.
Çabuk söyle arkadaşım.
Vite!
- Çabuk söyle, kimdi o?
- Dis-nous qui c'est.
Ne? Çabuk söyle hadi!
Tu vas avouer?
Hadi, çabuk söyle!
Parle.
- Çabuk söyle, 1754 bölü 13 milyon kaç eder?
- 1754 divisé par 13 millions?
Owen, karıma ne yaptın çabuk söyle ne yaptın ona?
Owen, qu'avez-vous fait à ma femme?
Söyleyecek bir sözün varsa, çabuk söyle.
Dites ce que vous avez à dire et finissons-en.
Çabuk söyle, kalbim duracak.
Dites vite, j'ai peur.
Çabuk Bob'a söyle.
Vite!
Baron'un Loca A'ya gitmesine engel ol. Söyle ona, Loca B'de bize katılsın. Çabuk.
Dites au baron de nous rejoindre dans la loge B. Vite!
Adını söyle, çabuk.
Ton nom! Dépêche!
Ona bir içki verip, olabildiğince çabuk geleceğimi söyle.
Offrez-lui un verre et dites lui que j'arrive de suite.
Çabuk, söyle.
Dépêche-toi de nous le dire.
- aptala çabuk olmasını söyle. - teşekkür ederim.
Qu'il se presse.
Ona arabayı hazırlamasını söyle. - Çabuk!
Dis-lui de préparer la calèche!
Ne oldu Cuddles? Söyle çabuk.
Qu'y a-t-il, Cuddles?
Joe. Adama söyle, onu o kadar çabuk benzetirim ki pantolonunu değiştirmeye fırsatı olmaz. Söyle ona, gelecek sefere onu gördüğümde otelimin lobisine gelmiş bir bebek gibi ağlarken on dolar borç isteyecek.
Joe... dis-lui que j'aurai sa peau avant qu'il ait changé de caleçon et que la prochaine fois que je le verrai, il chialera comme un môme pour avoir 5 sacs.
Bana ne olduğunu söyle, hemen çabuk!
Dites-moi ce qu'il y a, et vite!
Çabuk git başkana söyle.
Prévenez l'Intendant.
Çabuk, Leviusuna koş. Söyle ona,
Vite, vite, cours auprès de tes voisins.
Çabuk, bana sonucu söyle.
Vite, venez-en à la conclusion.
Söyle de elini çabuk tutsun, olur mu?
Dis-lui de faire vite, d'accord?
Ona adını söyle, çabuk ol.
- Dites votre nom.
Ciddi bir durum olduğunu, mümkünse çabuk buraya gelmelerini söyle.
Dites-leur que c'est urgent. Dites-leur même que c'est très grave ;
Böyle bir durumda, şöyle yaparsanız, görüyor musunuz? Köprücük kemiği çok çabuk kırılır.
Dans une telle situation, voilà ce qu'il faut faire.
- Çabuk ne gördüğünü söyle!
Dis-moi tout ce que t'as vu!
Çabuk olmasını söyle.
Qu'ils se grouillent.
- Çabuk söyle.
Grouille!
Eh, sana şöyle söyleyeyim, işini çabuk bitirmen gerek.
Alors, il faudra... faire vite, moi je te Ie dis!
Onlara oraya geleceğimi söyle. Çabuk.
Dis aux autres que je me rends à la colline immédiatement.
Bir kadın ismi söyle, haydi, çabuk, aklına ilk gelen ismi söyle, düşünme.
Dis un nom de femme. Allez, le premier qui te vient à l'esprit.
Söyle çabuk olsunlar.
Dites-leur de se dépêcher.
- Tanrım, çabuk adını söyle.
- Bon Dieu. Quel est son nom? Vite.
- Çabuk, söyle.
- Vite, Priabin, dites-moi!
Siz şöyle oturun Bay Blaylock, ben elimden geldiğince çabuk dönerim.
Asseyez-vous. Je ferai aussi vite que possible.
Ona mümkün olduğunca çabuk orada olacağımı söyle.
Dites-lui que j'irai aussi vite que possible.
Çabuk ve sessizce söyle. Onu, nerede tutuyorlar?
Où le gardent-ils?
Kardeşlerine söyle, çabuk olsunlar.
Dis-leur de se bouger un peu!
- Söyle çabuk!
- Allez, raconte!
O zaman çabuk iyileşirsin. Sadece söyle.
Eh bien, ça ira très vite bien mieux.
Çabuk, bana alfabeyi söyle.
Quelqu'un a décroché.
Çabuk olmasını istiyorsan, paranın yerini söyle.
Si tu me dis ou est l'argent, tu mourras vite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]