English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ü ] / Üzgünüm ama

Üzgünüm ama Çeviri Fransızca

5,267 parallel translation
Yanıltma için çok üzgünüm ama jüri ile oturumunuz bitene kadar gerçekliği korumak için size haber veremedik.
Je suis vraiment désolé pour la supercherie, mais pour maintenir l'authenticité, nous n'avons pu vous informer qu'après que vous vous soyez assis avec le jury.
Ben de ev sahibimi yumrukladığım için üzgünüm ama depozitomu geri almayacağım.
Je suis désolé d'avoir frappé mon propriétaire, mais je ne vais pas récupérer ma caution pour autant.
Bixel üzgünüm ama girişi o kadar da iyi değildi.
Bixel, je suis désolé, mais je l'ai pas trouvé génial.
Bak hayatım, üzgünüm ama altın gitmiş.
Écoute, bébé, je suis désolée, mais ton or n'est plus là.
Çok üzgünüm ama bu mal iade edilemez. Dış ortamla fazla temas etmiş.
Désolée, mais cet article n'est plus remboursable quand il a été exposé aux éléments.
- Zoe üzgünüm ama bugünkü hastalarıma bakmanı istiyorum.
Quoi? Zoe, je suis désolé, vous devez reprendre mes patients de cet après-midi.
Helikopter hangarınızı işgal ettiğimiz için üzgünüm ama laboratuarımızı kurabilmemiz için yeterli tek alan orasıydı.
Désolée d'occuper votre héliport, c'était le seul endroit assez vaste pour notre labo.
Bakın, ailenin onayını alamadığım için üzgünüm ama Lisa ve ben evleniyoruz.
Ecoute je suis désolé que la famille n'approuve pas, mais Lisa et moi allons nous marier.
Çok üzgünüm ama sana yemin ederim ki kim olduklarını bilmiyorum.
Je suis vraiment désolée, mais... Je te promets, j'ignore qui sont ces gens.
Tanrım, Alison. Çok üzgünüm ama gelemem.
Je suis désolée.
Peki, Alison. Gerçekten çok üzgünüm ama gitmem lazım.
Ok, Alison, je suis vraiment désolé,
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama palyaçolardan korkmamı sağlayan genimi aldırdım.
Désolé de te décevoir, mais il me manque le gène peur-de-clowns.
Çok üzgünüm ama... Değişiklikler falan derken işim başımdan aşkın.
Je suis désolé, mais, avec toutes les modifications et tout, je suis un peu submergé, alors...
Bunu yaptığım için üzgünüm ama sizden artık piyano dersleri alamam.
Je suis désolé de faire ça, mais je ne pourrais plus prendre de leçon de piano.
Bunu söylediğim için çok üzgünüm ama beni hem sorumlu hem de suçlu hissettiren bir şey öğrendim.
Je suis désolé de vous le dire, mais j'ai appris quelque chose qui me remplit de culpabilité.
İşler bu noktaya geldiği için üzgünüm ama, sana kaybımı başka türlü nasıl açıklayabilirim bilmiyorum.
Désolée d'en arriver là, mais je ne connais pas d'autre manière d'exprimer ce que me fait ressentir la perte d'un être cher.
Dinle. Giselle konusunda üzgünüm ama kız beni öldürmeye çalışıyordu.
Écoute, je suis désolé pour Gisèle, mais elle essayait de me tuer.
Hank, üzgünüm ama onlara katılıyorum.
Je suis d'accord avec eux.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Ingrid'in başı belada.
je suis désolée de t'embêter, mais Ingrid a des ennuis.
Korkunç biri olduğumu düşündüğün için üzgünüm ama sana tamamen tarafsız olacağımı söyleyebilirim...
Je suis désolé que tu penses que je sois une horrible personne, mais je peux te dire que je suis à 100 % objectif...
Cebinizi aradığım için üzgünüm ama bütün gün bir türlü geçiremediğim bir baş ağrım oldu.
Je suis désolée de vous appeler sur votre portable mais Toute la journée, j'ai eu une migraine dont je ne peux me débarrasser.
Katherine, üzgünüm ama...
Katherine, je suis désolé, mais...
Bunu söylediğim çok üzgünüm ama eşiniz doğumdan sağ çıkamadı.
Je suis navré de vous dire ça, mais votre femme n'a pas survécu à l'accouchement
Şahsi telefonundan aradığım için üzgünüm ama, yapacağımız şey için mobil olman gerekiyor.
Navré de vous déranger sur votre ligne personnelle, mais pour ce qu'on va faire, vous devez être mobile.
Bunu sana yaptığım için üzgünüm ama incelemeyi tek başına yapman gerekiyor.
Je suis désolé de te faire ça mais tu vas devoir faire les tests préliminaires seul.
Tutuklandığım için üzgünüm ama söylemeliyim, tekrar bir araya geldiğiniz için mutluyum.
Je suis déçu que vous m'ayez arrêté, mais je dois dire, que je suis heureux que vous soyez à nouveau ensemble.
Bay Givens, üzgünüm ama kartınız ret verdi.
M. Givens, votre carte a été refusée.
Canım üzgünüm ama Ajan Bellamy'nin ne söylediğini duydun.
Tu as entendu ce que l'agent Bellamy a dit.
Çok üzgünüm ama Jordan gitmiş.
{ \ pos ( 192,220 ) } Désolé, mais je crois que Jordan est partie.
Ailemizden başka kimse olmadığı için üzgünüm ama annenle birlikte bu aileyi oluşturmak için çok uğraştık.
Désolé de ne pas avoir une famille plus grande mais ta mère et moi travaillons dur pour créer celle ci.
Gerçekten çok üzgünüm ama işin ucunda kızım var.
Je suis désolé, vraiment, mais c'est ma fille.
- Dinleyin, üzgünüm ama cevabım hayır.
D'accord.
Mutlu ama üzgünüm. İki duygu birlikte.
- Je suis heureux et triste à la fois.
"üzgünüm, ama sana aşığım."
"Excuse moi, mais je crois que je t'aime"
Ve üzgünüm Dr. Hart ama Belle liderinin siz normal insanların anlayamacağı bazı şeyleri yapması gerekiyor.
Et je suis désolée, Dr Hart, mais il y a des choses que la responsable des Belles doit faire que le commun des mortels comme toi ne pourrait pas comprendre.
Çok ama çok üzgünüm.
Je suis... vraiment, vraiment désolé.
- Canım üzgünüm ama yemin altındayım. - Baba.
- Papa!
Biliyorum, bunu daha önce de söyledim ama anneni ya da kardeşini hiç tanıyamamış olduğum için çok üzgünüm.
Vraiment, je regrette de ne pas avoir connu ta mère ou ta sœur.
Senin "Üzgünüm" pastanı reddettiği için üzgünüm, ama bir yandan, ben reddetmedim.
Je suis désolée qu'elle n'ai pas accepté ton gateau "je suis désolée", mais dans un sens, je ne le suis pas.
Bunu söylemek zorunda olduğum için üzgünüm efendim ama saçmalıyorsunuz.
Désolé de vous dire cela, mais vous êtes ridicule.
Çok ama çok üzgünüm.
Je suis vraiment désolée.
Böyle kötü bir başlangıç yaptığımız için üzgünüm. Ama sanırım elinizde benim istediğim bir şey var.
Je suis désolé d'avoir été impoli, mais je crois que vous avez quelque chose que je veux.
Emma olmadığı için üzgünüm, Emma'yı sevdiğini biliyorum ama Hayley'i sevmek zorunda değilsin, onunla sen çıkmıyorsun.
Je suis désolé elle n'est pas Emma. Je sais que tu aimais Emma, mais tu n'as pas à apprécier Hayley, parce que tu ne sors pas avec elle.
Ama üzgünüm rozetim ve silahımı çok uzun zaman önce attım.
Mais mon arme et mon badge ont été balancés il y a longtemps.
Böldüğüm için üzgünüm, ama bu Gina.
Je suis navrée de déranger, mais voici Gina.
Görüşmemizi kaçırdığım için üzgünüm, ama vurulmakla meşguldüm.
Désolé d'avoir manqué notre rendez-vous, mais, j'étais un peu occupé à me faire tirer dessus.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim ama sizin bir numaralı hayranınızım.
Je suis désolé de vous déranger, monsieur, mais je suis votre plus grand fan.
- Kestiğim için üzgünüm. Ben de herkes kadar Çılgın Cuma'yı severim ama devam edelim birinizin hatta ikinizin de yalan söylediğini varsayarak.
J'aime Freaky Friday autant qu'une autre fille, mais continuons en assumant que l'un ou les deux, sûrement les deux, mentent et que...
Bakın, çocuklar, yeni kurallar için üzgünüm, Ama--biliyorsunuz, Beni sevmenizi istiyorum.
Ecoutez, je suis désolé pour toutes les nouvelles règles, mais - - vous voyez, je veux que vous m'appréciez.
Söylediklerim için çok ama çok üzgünüm.
Je suis super désolé par rapport à tout ça.
Karışıklık için üzgünüm Dr. Rozran ama gitmemiz gerek.
Bien, désolé pour la confusion, Dr Rozran, mais on doit vraiment y aller. Oui, je comprends.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]