Acelemiz yok Çeviri Portekizce
129 parallel translation
- Acelemiz yok Nick.
- Não há pressa, Nick.
Geri dönmekte pek acelemiz yok.
Não vamos apressar-nos a sair.
Acelemiz yok!
Não temos pressa!
Ama acelemiz yok.
Não há pressa.
Acelemiz yok.
Näo há pressa.
Acelemiz yok.
Não há pressa.
Acelemiz yok ama önce biz varmalıyız.
- Não temos pressa queremos é chegar rápido!
Keyfinize bakın. Acelemiz yok.
Não tenha pressa.
Acelemiz yok.
Temos todo o tempo do mundo.
- Acelemiz yok.
- Não temos pressa.
Acelemiz yok, gördün mü? Dünya kadar zamanımız var artık.
Não há pressa.
Evet, acelemiz yok, doğru yöne gidiyor.
Sim. Não há pressa, ela vai na direcção certa.
Acelemiz yok ve sen hiçbir yere gitmiyorsun.
Não temos pressa... porque não vais a lado nenhum.
Acelemiz yok yani.
- Quê? Não temos nenhuma pressa.
Nasılsa acelemiz yok.
Apesar de tudo, não há razão para pressas.
- Bizim acelemiz yok.
- Näo vos dou essa alegria täo cedo.
- Acelemiz yok.
- Não há pressa.
Babanla benim acelemiz yok.
De maneira nenhuma.
Acelemiz yok.
Nós sem pressa.
Acelemiz yok.
Não estamos a precipitar coisa alguma.
Acelemiz yok. - Big Issue!
- Olha a "Cais"...
Acelemiz yok ki. Hayır, var.
- Não há pressa.
- Nasıl olsa acelemiz yok.
- Não há pressa.
- Hayır, o kadar acelemiz yok ki.
- Vai levar horas! Nós não temos pressa e assim recuperamo-lo.
Kendini bu kadar hırpalama, acelemiz yok.
Näo te esforces, näo estamos com pressa.
Acelemiz yok. Uzun süren, tembel yolculukları severim.
Gosto de viagens fáceis e chatas.
- Acelemiz yok.
- Não estamos com pressa.
Ama acelemiz yok?
Mas não há pressa pois não?
- Yarın yaparız, acelemiz yok.
- Fica para amanhã, ou de hoje a 8 dias. Não há pressa.
Acelemiz yok. Daha önce de diğer kadın olmuştum.
Não há pressa Se não você seria outra.
Bak ahbap, artık acelemiz yok.
Nós não fazemos "truques".
Ayrılmak için acelemiz yok. Rahat olun.
Não temos pressa para partir, esteja à vontade.
Hiçbir acelemiz yok.
Nem o mais mínimo.
Ama burada güvendeyiz ve hiç acelemiz yok.
Mas estamos seguros, aqui. E não estamos com pressa.
Acelemiz yok, tabi?
Não há pressa, certamente?
Pek fazla acelemiz yok!
Nós não estamos com pressa!
- Acelemiz yok. - Gidelim.
- Não há pressa.
Acelemiz yok.
Por isso não há pressa.
Acelemiz yok, Joe.
Leva o tempo que quiseres, Joe.
Ama acelemiz yok.
Mas não há pressa.
- Evet, ama acelemiz yok.
- Sim, mas qual é a pressa?
Yani, acelemiz yok.
Bom, então nada de pressas.
Acelemiz yok.
Nós não estamos com pressa.
Siz... siz bu işi normal kanallardan yürütür, kimle konuşmanız gerekiyorsa konuşursunuz. Bizim hiç acelemiz yok.
Leve isto aos canais apropriados, fale com quem precisar falar.
Acelemiz yok nasılsa.
Não há pressa.
Sorun değil, acelemiz yok.
Sem problema, não temos pressa.
Hiç acelemiz yok.
Que ninguém tem pressa.
Acelemiz yok.
Sem pressas.
- Acelemiz yok ki.
- Qual é a pressa?
Acelemiz yok.
Sem pressa.
Ama acelemiz yok.
Mas não tenhas pressa.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73