Artık önemi yok Çeviri Portekizce
662 parallel translation
Artık önemi yok, Hildy ile ben...
Claro, que agora não interessa já que a Hildy e eu...
Kastettiğim bu değil, ama artık önemi yok.
- Não interessa.
- Artık önemi yok.
- Agora, já não interessa.
Fark etmez, artık önemi yok.
Seja do que for, já não vale a pena.
- Artık önemi yok Franz.
- Agora está feito, Franz.
Evimi son birkez daha görmek istiyordum Ama artık önemi yok.
Eu quis voltar para casa, mas isso já não importa.
Artık önemi yok.
Agora não importa.
Gerçekten üzgünüm. - Artık önemi yok.
Desculpa mesmo.
Çiftliğin benim için artık önemi yok, önemli olan sensin.
A quinta já não significa nada para mim. És tu.
Artık önemi yok.
Não importa mais.
Ama artık önemi yok.
Mas isso agora não importa.
- Artık önemi yok. Leke kalacak.
Não vale a pena, vai fazer uma auréola!
Artık önemi yok.
Isso nao importa mais.
Artık önemi yok.
Isso já não interessa.
Martin, çok tatlısın... ama artık hiçbir şeyin önemi yok.
Martin, és muito amável,... mas já nada importa.
Bence artık ne ellerin, ne de hanımefendilerin bir önemi yok.
As mãos e as senhoras são coisas que já não têm importância.
- Artık bunun önemi yok.
Isso agora não importa.
Artık hiçbir şeyin önemi yok.
Torna-nos indiferentes.
Artık bir önemi yok.
Agora já não importa.
Zaten artık hiç bir şeyin önemi yok.
Para mim, já nada importa.
Ama artık bir önemi yok.
Já não tem importância.
Yakında evi boşaltırlar, ama artık bunun pek önemi yok.
Nos podem expulsar, mas isso não importa.
Neyse, bir önemi yok artık.
Adiante, não interessa.
Artık bir önemi yok.
Mas isso já passou.
Artık bunun önemi yok. Buraya gel.
Isso agora não tem importância.
Artık bunun bir önemi yok.
Isso já não é importante.
Düşündüğün yada inandığın şeyin artık bir önemi yok.
O que acreditas já não tem mais nenhuma importância.
Tüm mantığım, tecrübem... ama artık bunların önemi yok.
Todo o meu bom senso e experiência, mas isso, agora não importa.
Bana inanıp inanmamanın bir önemi yok artık.
Não importa mais se você acredita em mim.
Ama hiçbir önemi yok, zaten artık senin umrunda değil.
Mas isso não importa nada, porque você já não quer saber.
Aslında tam sizi uyarmak için geliyordum ama artık bir önemi yok.
Na verdade, eu vim aqui para avisá-los... mas agora não importa.
Artık, duyduklarınızın hiç bir önemi yok...
Não importa o que possam ter ouvido.
- Artık, hiç bir önemi yok.
- Não tem importância!
Robbo'nun artık bir önemi yok.
O Robbo deixou de estar em jogo.
Kızımı öldürdün ve artık benim için hiçbir şeyin önemi yok. Bir şeyler bilseydim, söylerdim.
Você matou a minha filha e já nada me interessa mais... se soubesse alguma coisa dizia-lhe.
Artık hangi renk kravat taktığımın önemi yok.
Não me importo com a cor da gravata que uso.
Gerçekten, Harold, artık sakin olmanın ve bu amatör tiyatral ve bu küçük oyuncuklar üzerinde daldan dala konmayı bırakmalısın psikolojik olarak ne kadar temiz olmalarının bir önemi yok.
Realmente, Harold, já é hora de você sossegar e parar de jogar fora seus talentos nessas amadoras representações teatrais, esses pequenos divertimentos, não importa o quanto psicologimente normais eles possam ser.
Ama bunun önemi yok artık.
Agora, já não faz diferença.
Ona versem bile bu bir şeyi değiştirmez. Bunun onun için artık bir önemi yok.
Se a devolvesse, mas ela já não lhe importa.
Seni görevlendirdiğim için şimdi pişmanım, ama artık bunun önemi yok.
Agora até me arrependo de o ter empregado, mas isso não vem ao caso.
Her ne olduğunun, ya da nereden geldiğinin artık bir önemi yok.
Já não nos interessa o que ele era, ou de onde veio.
Artık bir önemi yok.
De qualquer forma, não tem importância.
Bunun önemi yok artık.
Mas isso agora não importa.
Bu arada, geçmişin birçokları için artık hiç bir önemi yok.
Entretanto, nada do que aconteceu antes conta muito.
Artık Yüzbaşı Hunt'ın talimatları kimden aldığının bir önemi yok. Gerçek, kanıtlardan da anlaşıldığı üzere, Yüzbaşı Hunt emri altındakilere tek bir kere değil, pek çok kere hiçbir esirin alınmayacağını söylemişti.
O facto é que ficou claro e evidente que o capitão Hunt disse aos seus subordinados não uma, mas várias vezes que não seriam feitos prisioneiros.
Bunun bir önemi yok artık
Isso agora não importa.
- Ama önemi yok artık.
Mas não pensemos em coisas tristes.
Bunun artık bir önemi yok.
Isso agora não importa.
Kimin suçu olduğunun bir önemi yok artık.
Agora é irrelevante de quem é a culpa.
Artık hayatımın bir önemi yok.
Já não é a minha vida que importa.
Eh, CIA başkanı artık ben olduğuma göre, senin ne düşündüğünün önemi yok.
Bem... já que não é mais o Director de CIA, e eu sou, não importa o que tu pensas.
önemi yok 397
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yok canım 523
yoktur 42
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yok canım 523
yoktur 42
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73