English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Beni dinleyecek misin

Beni dinleyecek misin Çeviri Portekizce

77 parallel translation
Beni dinleyecek misin, yoksa anlayamıyor...
Vai ouvir-me ou não compreende...
Şimdi beni dinleyecek misin?
- Nem sequer queres ouvir-me?
- Beni dinleyecek misin?
- Vai-me ouvir ou não?
- Beni dinleyecek misin?
- Podes escutar-me?
Beni dinleyecek misin?
Queres ouvir isto ou não?
Şu aptal şeyi kesip, beni dinleyecek misin?
Podes parar com esse disparate ritmado e ouvir-me?
Çeneni kapatıp beni dinleyecek misin?
Cala o bico! Vais fechar o raio dessa boca e ouvir-me?
John, beni dinleyecek misin?
John, ouve o que te digo.
Beni dinleyecek misin? Bakalım bildik geliyor mu söyleyeceklerim.
Vê Iá se não ouviste já isso de alguém :
Beni dinleyecek misin?
Queres ouvir-me?
Francis beni dinleyecek misin?
Francis, pode dar-me ouvidos?
Şimdi beni dinleyecek misin?
Agora, presta atenção?
Beni dinleyecek misin?
És capaz de me ouvir?
Beni dinleyecek misin?
É capaz de me ouvir?
Canın cehenneme Otis. Şimdi beni dinleyecek misin?
Merda, Otis, é agora que vais ouvir o que eu digo?
Beni dinleyecek misin, lanet olası!
Não se importam de me ouvir?
- Beni dinleyecek misin?
- Estás a ouvir?
Beni dinleyecek misin?
Ouves-me por favor?
Beni dinleyecek misin, yoksa ölecek misin?
Queres escutar-me ou morrer?
Beni dinleyecek misin?
Vais-me ouvir?
Beni dinleyecek misin? Ben sana saygı duyduğumu söylüyorum.
Vais ouvir-me para que possa dizer-te que te respeito?
- Neden kovboy şapkası takıp... - Beni dinleyecek misin sen?
Mas tu ouves-me, porra?
Beni dinleyecek misin?
Vão dar-me ouvidos?
Kahretsin, beni dinleyecek misin?
Estás a seguir-me?
- Çeneni kapatıp, beni dinleyecek misin?
- Calas-te e ouves?
Sesizce beni dinleyecek misin?
Hei, tens lume? Não fumo.
Affedersin, beni dinleyecek misin...
Anda lá, pinguim, ouve-me.
Beni dinleyecek misin?
Ouve-me!
Beni dinleyecek misin?
Vais-me ouvir, por favor?
İsa aşkına, en azından beni dinleyecek misin?
Jesus. Pode me escutar pelo menos?
- Beni dinleyecek misin?
- Podes ouvir-me, por favor? - Não.
Dean, beni dinleyecek misin?
Dean, vais ouvir-me?
Beni dinleyecek misin?
Vais ouvir-me ou não?
Beni dinleyecek misin?
Podes ouvir-me?
Rahim kanseri testi yapabilirim, rahmini ameliyat edebilirim bebeğini doğmadan önce ve doğduktan sonra ameliyat edebilirim. Beni dinleyecek misin?
Posso fazer-te um papanicolau, operar-te o útero, e operar o teu bebé antes e depois de nascer.
Artık beni dinleyecek misin?
- Vais dar-me ouvidos?
Din... Dinle beni. Beni dinleyecek misin?
Ouve... ouve o que estou a dizer.
- Beni dinleyecek misin? Gloria'la babam Lily'nin vasisi olabilir bence.
Acho que a Glória e o meu pai podiam ser os tutores.
Beni dinleyecek misin artık?
- Sim, ouve-me.
Beni dinleyecek misin nihâyet?
Você vai ouvir-me ou não?
Tommy, beni dinleyecek misin?
- Ouve-me, Tommy. - Não.
Peki hala içini döktüğüne göre, şimdi ya beni dinle ya da çeneni kapa, dinleyecek misin?
Agora que já desabafaste, ouve-me um pouco, está bem?
Beni dinleyecek misin Adele?
- Adele, quer me ouvir?
Dinleyecek misin beni?
Mas ouve só, está bem? !
Burada yaşamıyormuşsun bile. Hayır, yaşıyorum. Beni dinleyecek misin?
Éramos como dois cães... e havia aquela sensação entre nós... que mais ninguém conseguia sentir.
Susup beni dinleyecek misin?
Ele pensou que seria assim tão simples?
Beni dinleyecek misin?
Podem ouvir-me?
Daha sonra gelip beni çalarken dinleyecek misin?
Apareces para me ver tocar?
Beni biraz dinleyecek misin?
Podes ouvir-me por um momento?
Beni bir saniye olsun dinleyecek misin?
Eu percebo, Jim. Ouves-me por um segundo?
Beni arada sırada dinleyecek misin? Lütfen.
És capaz de me dar ouvidos de vez em quando?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]