English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Beş gün

Beş gün Çeviri Portekizce

1,076 parallel translation
Yedi hafta. Haftada beş gün. 35 gün.
Sete semanas, cinco dias por semana, ou seja, 35 dias.
Beş gün...
5 dias.
Beş gün sonra seni zorla kovarım.
Dentro de cinco dias, apanho-te.
Doktor beş gün içinde ayağa kalkacağımı söylemişti.
O meu médico disse-me que ficaria bem ao fim de cinco dias.
Beş gün içinde hazır olur.
Ficara pronto em 5 dias.
Oradan beş gün önce ayrılmış.
Saiu de lá há cinco dias.
Ama beş gün yeterli süre değil General.
Mas cinco dias, General, não são suficientes.
Dublin buradan atla beş gün mesafede.
Dublin fica a cinco dias de jornada.
Beş gün içinde, Herod ölmüş.
Dali a cinco dias, estava morto.
15 yıldır haftanın beş günü, o masanın arkasında oturdum. Her gün saçma sapan haberleri hiçbir yorum katmadan sunan heyecandan yoksun bir sunucuydum.
Bem, todos os dias, cinco dias por semana, durante 15 anos, estive sentando àquela secretária, analista imparcial, informando com imparcialidade, as loucuras diárias que constituem o noticiário.
Haftada beş gün gelmemi. Aslında analiz umrumda değil.
Que devia lá ir 5 vezes por semana.
On beş gün içinde görev yerime gideceğim bunun için albay bana on beş günlük izin verdi.
Tenho de apresentar-me dentro de duas semanas e o Coronel deu-me as duas semanas de licença.
Bayan Levine, kolesistektomi sonrası beş gün.
A Sra. Levine está no quinto dia de pós-colecistectomia.
Bu bize haberlerde dört ya da beş gün kazandırır.
Isso dar-nos-ia, talvez mais quatro ou cinco dias nas notícias.
- Şu sesi duyabilmek için beş gün bekledim.
- Esperei cinco dias para ouvir aquele sino.
Beş gün mü?
Cinco dias?
İkinci gün, beş gün gibi geldi.
E o segundo dia parecia cinco dias.
Beş gün sonra düğününüz var.
O seu casamento realiza-se dentro de cinco dias.
Felaketten beş gün önce... Katarina ve Peter uykusuz bir gece geçirirler.
Cinco dias antes da catástrofe a Katarina e o Peter passaram uma noite sem dormir.
Dört ya da beş gün.
Quatro ou cinco dias.
Beş gün önce, casus gemimiz St Georges Adriyatik denizinde batırıldı.
Há cinco dias, o nosso barco espião St. Georges foi afundado no Mar Jónio.
Bogotá, belki dört ya da beş gün.
Bogotá, talvez quatro ou cinco dias.
Dört veya beş gün çalışacaksın.
Trabalha 4 ou 5 dias. Guarde.
Beş gün, beş gün.
Cinco dias, cinco dias.
- Beş gün.
- Cinco dias.
Dört, beş gün önce.
Quatro, cinco dias atrás.
Geleceğimi dört-beş gün önceden nasıl biliyordun?
Como você sabia que eu estava vindo há cinco dias atrás?
Ve beş günlük paket turda Luton Havaalanı'nda geçirilen dört gün. British Airways tipi kuru sandviçlerden başka yiyecek bir şey yoktur. Watley's Red Barrel bile bulamazsın.
E passarmos 4 dias na pista do aeroporto de Luton, numa viagem de 5 dias, sem nada para comer a não ser sanduíches ressequidas.
Anlaşmak için bizi aramasını bekliyorduk ama aramadı. Mahkemeye çıkmamız beklenen tarihten beş gün önce, ona cömert bir teklifyaptık, ama reddetti.
Temos estado à espera que ele nos ligue para negociar, e como ele não ligou, cinco dias antes de termos de ir a julgamento, fizemos-lhe uma oferta bastante generosa, a qual ele recusou.
Mahkemeden beş gün önce.
Cinco dias antes do julgamento.
Mahkemeye beş gün erken çıkarttın, önemli tanığımı kaybettim, ve bir erteleme alamıyorum.
Força-me a ir a tribunal 5 dias mais cedo, perco a testemunha-estrela, e não consigo um adiamento.
Bazı özel ayrıntıları, beş gün içinde Başkana bildirmemiz gerekiyor.
A questão é, temos de mandar um telegrama com recomendações específicas ao presidente dentro de cinco dias.
Ve teklife verecekleri yanıt için beş gün tanı. Tamamdır.
E põe um prazo de 5 dias na oferta.
Yeni Kutuzov bilgisayarında çeşitli saldırı stratejileri denedik. Kuzeyden on silahlı tümen ve Çekoslovakya'dan beş tümen tarafından yapılacak ani bir saldırının, her türlü muhtemel savunma senaryosuna rağmen bizi beş gün içinde mutlak bir zafere götüreceğini anladık.
Testámos várias estratégias de ataque no novo computador Kutuzov e concluímos que um ataque relâmpago por 10 divisões a partir do norte, e mais 5 pela Checoslováquia, leva à vitória total em 5 dias contra possível cenário de defesa.
Beş gün uzaklaştırma. Girişimcilerden de atıldı.
Foi suspenso por cinco dias, e expulso do projecto Futuros Empresários.
Dört ya da beş gün geçmişti.
Quatro ou cinco dias passaram...
"Beş gün sonra komitenin karşısına vicdanım rahat çıkacağım." demek gibi bir şey.
É um pouco como dizer : " Eu estarei perante uma Comissão daqui a 5 dias, , a minha consciência está limpa
Beş gün sonra döneceğim.
Eu volto daqui a cinco dias.
Bana beş gün verin. Eğer o zamana kadar benden bir haber almazsanız bazı telefon görüşmeleri yapın.
Se não tiver notícias, faça telefonemas.
Alaska'ya beş gün var.
São cinco dias até ao Alaska.
Yumurtadan çıkmaya hazırlarsa, anneleri olmadan dört beş gün yaşayabilirler.
Se estiverem quase a chocar aguentam quatro ou cinco dias sem a mãe.
Beş gün önce, kuzeydoğu Tibet'de.
Há cinco dias, no Nordeste do Tibete.
Beş en fazla altı gün sonra.
Cinco dias... seis no máximo.
Bes gün önce, Pig ve Whistle'da.
Há cinco dias, no Pig Whistle.
Size bir kaç gün önce öğrettiğim İlk Beş Stil üzerine çalışalım
Vamos praticar o Primeiro dos Cinco Estilos que lhes ensinei à dias.
Beş gün sonra seni görürüm, eğer başarabilirsen.
Boa noite. Não façam nada que eu não faria.
İstediğiniz kadar dalga geçin ama bir gün mutlaka beş duyumuzla..... algıladığımızdan farklı bir dünyanın varlığı kabul edilecek.
Pode gozar se quiser, mas admitirão todos que há mais coisas na vida que os nossos cinco sentidos não apreendem.
Aslında koskoca beş yıl geçti ama... benim için bu yalnızca bir sonraki gün.
Para ti, cinco anos passaram. Para mim, é o dia seguinte.
Her geçen gün biraz daha Beş Paralık'ı oynamaya başlıyorsun, ha!
Cada dia estás mais parecido com o Bocas.
Steve'e ya da Beş Paralık'a, hatta Darry'ye bile bulutlarla gün batımından bahsedemezdim sanırım.
Acho que nunca poderia falar ao Steve ou ao Bocas... ou ao Darry das nuvens ou do pôr-do-sol.
30 gün içinde bize tekrar göründüğünde,....beş kuruşsuz olmak zorundasın, herhangi bir malın olmaksızın..... sadece harcamaların ve üzerindeki kıyafetlerin faturaları bulunacak.
Quando voltar a aparecer-nos dentro de 30 dias, deve estar totalmente sem um tostão, sem bens de qualquer tipo, e ter só as facturas das suas despesas e as roupas que tem vestidas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]