English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bilmem anlatabiliyor muyum

Bilmem anlatabiliyor muyum Çeviri Portekizce

40 parallel translation
Onda iş yok, bilmem anlatabiliyor muyum?
É um fracasso, percebe?
Ben her zaman depomda yakıtla kendimi daha iyi hissederim, Bayan Shawn, bilmem anlatabiliyor muyum?
Sempre voei melhor com o tanque cheio, Sra. Shawn, se é que me entende.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Se calhar, não me explico muito bem.
Bir kıza verebileceği pek çok şey var. Bilmem anlatabiliyor muyum?
Tem muito para dar a uma rapariga, se é que me entendes.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Sabes o que eu quero dizer?
- Bilmem anlatabiliyor muyum?
- Sabes a que me refiro?
bilmem anlatabiliyor muyum
se é que me entende,
Bilmem anlatabiliyor muyum, efendim.
Se bem me compreendem.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Estás a ouvir-me bem?
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Está a perceber?
Bana sorarsan onları ayırırsak yazık olur, bilmem anlatabiliyor muyum?
E se queres a minha opinião, ia ser uma pena separá-los...
Uyuyabilir miyim bilmiyorum. bilmem anlatabiliyor muyum?
Eu não sei se posso dormir, se é que você me entende.
Ben... Ben hiç kovalayan taraf olmadım, bilmem anlatabiliyor muyum?
Nunca fui o tipo de pessoa de andar atrás de alguém, se é que me percebem.
Tuhaf davranıyordu. Deli gibi. Bilmem anlatabiliyor muyum?
Doida esquisita, sabes o que quero dizer?
- Bilmem anlatabiliyor muyum?
- Sabem o que quero dizer?
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Percebes?
Bazılarımız, diğerlerinden çok farklı. Bilmem anlatabiliyor muyum?
Aguns de nós, somos mais diferentes que outros.
- Bilmem anlatabiliyor muyum?
Entendes o que te digo?
Yalnız da değil. Bilmem anlatabiliyor muyum.
E não é o único, se é que me percebes.
Biraz böcek ezeceğiz, bilmem anlatabiliyor muyum?
Prestes a esmagar alguns insectos. Entendeu? Aniquilar.
Bilmem anlatabiliyor muyum.
Sabes o que é que estou a falar?
Ben de yalnızım, bilmem anlatabiliyor muyum?
Eu também sou um solitário, percebes?
- Bilmem anlatabiliyor muyum?
- Se percebes o que digo. - Sim...
Zaman çok önemli. Bilmem anlatabiliyor muyum.
O tempo é essencial, se é que me entendes.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Você entende sobre o que estou falando?
- Bilmem anlatabiliyor muyum?
- Percebes o que digo?
Birkaç Jimi Hendrix plağına bedenlerini satmaya hazırlardı. Söylemeye hacet yok, o kızlarla süper bir hafta sonu geçirdik. Cinsel açıdan tabii, bilmem anlatabiliyor muyum?
Escusado será dizer que tivemos um super fim-de-semana com essas meninas, sexualmente falando, se é que me percebem.
Bazı zamanlarda, bence müzik olayları daha gerçekçi kılabilir,... bilmem anlatabiliyor muyum.
Creio que a música pode fazer com que as coisas pareçam mais reais, às vezes, se entendes o quero dizer.
Bilmem anlatabiliyor muyum? Gurur ve neşe kaynaklarım.
Sabes o que quero dizer, eles são o meu orgulho e alegria.
Utanılacak bir sır falan olmaması lazım, bilmem anlatabiliyor muyum?
Sem esqueletos no armário, se é que me percebe.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Sabem o que eu quero dizer?
Emekli oldu ama o kadar da emekli olduğunu sanmıyorum. - Bilmem anlatabiliyor muyum?
Está reformado, mas, eu acho que não está, se me entende.
- O açıkçası, profesyonelce söyleyeyim, şansı oldukça yaver gidiyor, bilmem anlatabiliyor muyum?
- Diria que, profissionalmente, está a ter sorte demais, se é que me percebes.
Bilmem anlatabiliyor muyum.
O ouvir. Se é que me entendes.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Se é que me entendes.
Pekala, kapatıldı ama kapatılmamış, bilmem anlatabiliyor muyum?
Foi contida e não foi, se é que me entendem.
Ve yeri ve zamanı geldi. Bilmem, anlatabiliyor muyum?
O sítio é este, a altura é esta, se é que me percebes.
Hazır yolun başındayken vazgeç. Bilmem anlatabiliyor muyum?
É melhor ceder enquanto pode.
Bilmem anlatabiliyor muyum.
Compreende isso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]