English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir fikrim yok

Bir fikrim yok Çeviri Portekizce

2,257 parallel translation
Ne yaptığıyla ilgili bir fikrim yok ama kesin kötü birşey yapmış, çünkü annem tüm gece bir dansöz kıvırıp durdu...
Não sei o que ele fez, mas sei que foi mau, porque quando te contar que a minha mãe está a mentir...
Neden kısık sesle söyledim ben de hiç bilmiyorum sadece bu günlerde sizler birbirinize nasıl sesleniyorsunuz, bir fikrim yok.
O que foi? Não se sente à vontade com lésbicas?
Bak, her şeyin yolunda olduğunu bilmek güzel ama neden burada olduğuma dair hiç bir fikrim yok.
Olha, estou feliz que tudo está bem, mas não tenho idéia do porque estou aqui.
Şimdi ise ben buradayım, o hastanede. Ve bunun nasıl olduğuna dair hiç bir fikrim yok.
Agora, estou aqui, ele no hospital, e não faço ideia do que raio se passou aqui.
Ne yapmaya çalıştığına dair en ufak bir fikrim yok. Tamam. Söyleyeyim.
Não faço ideia daquilo a que te referes.
"Çünkü kim olduğuna dair en ufak bir fikrim yok."
" Não sei quem ele é.
Yalnız kalmak nasıl bir şey hiçbir fikrim yok.
Divorciei-me há três meses. Não sei como é a vida de solteiro.
Hayalet kar maskesi takıyordu ve trençkot giyiyordu ve hâlâ kim olduğu hakkında bir fikrim yok.
O fantasma que vi, usava uma máscara de esqui e uma casaco para a chuva, e ainda não faço ideia de quem possa ser.
Diyorsun ki "tabii ki, ben de 100 tane hedefi rahatlıkla vurabilirim ama hâlâ silahı çekip, bir adamı vurmak nasıl bir histir hiçbir fikrim yok."
Estás a pensar : "Posso acertar no ponto ideal em 100 alvos, " mas continuaria sem saber o que é abater um homem. "
Bahsettikleriniz hakkında bir fikrim yok, bayan, fakat sizi tutuklatmadan önce bu ofisi terketmenizi tavsiye ederim.
Não faço ideia do que está a falar, mas sugiro que saia antes que seja obrigado a prendê-la.
Biliyorsun, ne yaptığımız konusunda en ufak bir fikrim yok.
Tu sabes. E eu não sei o que nós estamos a fazer.
Nasıl olduğu hakında bir fikrim yok, Ama bu olay monitörlerin içeriyi göstermesini tetiklemiş olmalı.
Não sei como, mas deve ter accionado o sistema de vídeo interno.
Neden bahsettiğin konusunda hiç bir fikrim yok. Gerçekten.
Eu não sei mesmo do que estás a falar.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok.
Não sei do que raio estás a falar.
Kaliforniya'dan dönünce emlakçı ile görüşeceğim. - Ama değeri hakkında bir fikrim yok.
Vou estar com o agente imobiliário quando voltar, mas não sei quanto vale.
- En ufak bir fikrim yok.
- Não tenho a mínima ideia.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok.
Tu fazes ideia do que estás a falar.
Bunun nasıl olduğunu dair bir fikrim yok.
Não é assim que funciona.
Eğer o gece,... Liam'a bir şey olduysa, ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
Se algo aconteceu a Liam naquela noite, não faço nem ideia.
O saatte mi? Hiç bir fikrim yok.
Não faço ideia.
Danny iki yıldır benim için çalışıyor ama parkta ne yaptığı hakkında bir fikrim yok.
Danny trabalhava para mim há dois anos, mas, não sei o que estaria ele a fazer no parque.
Ve elinde neden bir silah olduğu konusunda bir fikrim yok.
E não faço ideia porque está ele a usar uma arma.
Neden bahsettiğin hakkında hiç bir fikrim yok.
Não faço ideia do que estás a falar.
Daha önce hiç görmedim, ve bedeninin o tabuta nasıl girdiği hakkında hiç bir fikrim yok.
Nunca a vi antes, e não faço ideia de como o corpo foi parar naquele caixão.
Şarap ve pasta dışında pek bir fikrim yok.
- Para além de vinho e bolo, nada.
O yüzden şarkının bu sona nasıl geldiği hakkında en ufak bir fikrim yok.
Portanto não faço a menor ideia de como a canção chegou a este final.
Ben... Hiçbir fikrim yok. Bir Çeçen sosyopat neden beni ve tüm insanları öldürmek istesin.
Eu... não faço ideia da razão pela qual um qualquer louco da Chechénia me quer, dentre todas as pessoas, morta.
Onun nasıl olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok.
Não sei como isso pode ter acontecido.
Hiç bir fikrim yok.
Não faço nenhuma ideia.
Neler olduğu konusunda en ufak bir fikrim yok.
Não faço ideia do que se passa.
Neden olduğu hakkında bir fikrim yok ama son bir kaç asistanım işi bıraktı
Por algum motivo, as últimas assistentes demitiram-se. Não sei porquê.
Bir fikrim yok, fakat gerildi, değil mi?
- Nem imagino. Mas ele parece nervoso, não?
Yüzler hakkında sayfa okuyorum, ve hala hiç bir fikrim yok
Já li uma centena de páginas e ainda não tenho ideia.
Neyden bahsettiğin hakkında hiç bir fikrim yok.
Não sei do que falas.
Phil'e veya saatine ne olduğuna ilişkin en ufak bir fikrim yok.
Não faço ideia do que aconteceu ao Phil ou ao relógio dele.
- Bir fikrim yok.
- Não faço ideia.
- Gemiye nasıl gelmiş ki? - Bir fikrim yok.
- Como é que ele entrou na nave?
Dürst olmak gerekirse bu elbisenin kimin olduğu ve dolabıma nasıl girdiği hakkında en ufak bir fikrim yok.
Francamente, não sei de quem é isso nem o que fazia no meu roupeiro.
Size söyledim neden bahsettiğiniz hakkında bir fikrim yok.
Já disse que não sei do que estão a falar.
Bahsettiklerin hakkında bir fikrim yok.
Não sei do que está a falar.
Ekselansları, buraya çağrıldım, ancak neden olduğuna dair en ufak bir fikrim yok.
Vossa Mercê, fui chamada aqui mas não faço ideia porquê.
Hiçbir fikrim yok, ama ben mükemmel bir yarışmacıyım.
Não faço ideia, mas sou um papa concursos.
Hiç bir fikrim yok.
Não faço ideia.
Cemaatimize ne söyleyeceğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yok Boynuzları var.
Não sei o que dizer à congregação. - Ele tem chifres.
- Nasıl olduğumuza dair bir fikrim yok.
Não sei o que estamos a fazer.
Bir fikrim var ama. Bu fikrin içinde de CV'lere yer yok.
E se eu disser que tenho uma ideia que não inclui um currículo?
Hiç... hiç bir fikrim yok.
- Não faço ideia.
Bir fikrim yok.
- Não faço ideia.
Bana yardım et. Bir bebeğe nasıl bakılır hiç bir fikrim yok.
Não sei o que fazer com um bébé.
Ziyaretçilerin benden ne istediği hakkında en ufak bir fikrim bile yok, tamam mı?
Não sei o que os V querem de mim, está bem?
Rebecca, ne hissettiğin hakkında en ufak bir fikrim bile yok ama şu anda, seni koruyabilecek tek insan benim.
Rebecca, não faço ideia de como se sente, mas neste momento, sou a única pessoa que pode protegê-la.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]