Bir önemi yok Çeviri Portekizce
2,323 parallel translation
Artık bir önemi yok.
Já não importa.
Bizim düşüncelerimizin bir önemi yok.
Não interessa o que achamos.
Benim için hiç bir önemi yok.
Nada disso me importa.
Cevabın bir önemi yok.
A resposta é irrelevante.
Dediklerinin bir önemi yok.
Não importa o que eles disseram.
Bunun bir önemi yok Michael!
Não importa, Michael!
Artık bir önemi yok.
Agora já não interessa.
Sana ne göstereceğimin bir önemi yok.
Não importa o que lhe mostre.
Ne olduğunun bir önemi yok, Jim uçak kazsında ölse bile asla ama asla Bowden'a dönmem.
Independentemente do que acontecer, mesmo que o Jim morra num acidente de avião, eu nunca, jamais voltaria para o Bowden.
Senin hakkında ne düşündüğümün bir önemi yok.
Não importa o que eu penso de ti.
- Artık bir önemi yok.
Isso não importa agora.
Ne kadar çabaladığımın bir önemi yok, serserinin tekiyim ama bak ne diyeceğim?
Por muito que me esforce, sou sempre um palerma. Mas sabe que mais? Sabe o que percebi?
Bir önemi yok artık, değil mi?
Não importa agora, não é?
Artık bizim neye inanıp inanmadığımızın bir önemi yok.
Sabe que mais? Já não se trata daquilo em que nós acreditamos.
Benim vaktimin bir önemi yok mu?
- Sim. - O meu tempo não tem valor?
Benim durumumun bir önemi yok mu?
O meu caso não tem valor?
Benim durumumun bir önemi yok mu?
- Fale baixo!
Tanrılar yardım ederse bunun bir önemi yok.
Não importava se os deuses vigiassem.
Turtanın bir önemi yok.
Deus conhece-te, bem-vindo a ele.
Bunun nasıl bittiğinin bir önemi yok sizinle gurur duyuyorum çocuklar.
Não interessa como é que isto vai acabar... estou orgulhoso de vocês.
Olması gereken bu ve seçim tamamlanınca o da cumhuriyetçiler gibi konuşacak Sarah Palin, artık bir önemi yok Amerikan geleneğinin
É como tem sido feito em todas as eleições presidenciais desde os primórdios da República, e você, Sarah Palin, não mudará a importância do orgulho nesta tradição americana.
Ama artık bir önemi yok.
Mas isso não importa agora.
Bunun benim için bir önemi yok.
Isso não significa nada para mim.
Ama olsaydı bile, Diana ve benim eskiden ne olduğumuzun artık bir önemi yok.
Mas mesmo que tivesse, o que a Diana e eu fomos um para o outro já não importa.
Bunun bir önemi yok. Neticede düğmeye basan hala benim.
Não importa, ainda sou aquele que apertou o botão.
Senin ne istediğinin bir önemi yok.
O que desejas é irrelevante.
Kim olduğumun bir önemi yok.
Não interessa quem eu sou.
- Şu noktada ismin bir önemi yok.
- Os nomes não são importantes.
Artık bir önemi yok.
Isso não é importante agora.
Tyler onunla kaç kere dans ettiğimin bir önemi yok.
Tyler, não importa as vezes que danço com ele.
Tyler onunla kaç kere dans ettiğimin bir önemi yok.
Tyler, não importa quantas vezes danço com ele.
Bir önemi yok çünkü ben gidemem.
Não importa, porque não posso ir.
Bunun bir önemi yok.
É que não faz diferença.
Senln için anne babanın bir önemi yok diye benim için de öyle olması gerekmiyor.
Lá porque te estás a lixar para os teus pais, não quer dizer que me esteja a lixar para os meus.
Hayır, bunun bir önemi yok.
Não, isso não tem importância.
Fakat bunun bir önemi yok çünkü öyle küçük bir yıldızın ışığı gözlerini geçerek yolculuğuna devam eder.
mas isso não importa porque a luz de uma pequena estrela como esta continua a viajar muito além dos teus olhos.
Bunun bir önemi yok Nerede olduğumza dair hiçbir ipucu yok.
Não sabe onde estamos.
Yapmayı ne kadar çok istediğimin bir önemi yok.
Nunca. Não me importa se quero muito fazer essa coisa, não faço.
Birini yok edersek, diğerinin bir önemi kalmaz.
Se fomos capazes de tomar um caminho, podemos também tomar outro.
Öğrendiğim şeylerin bir önemi yok.
Aprender aquilo não importa.
Ne tür bir toplantı olduğunun pek önemi yok ama Almanlara karşı sorumluluk alması gereken böyle bir komitede kaç kişi olması gerektiğini söylediler mi?
Bem, não interessa que reunião foi esta, mas disseram quantos membros um comité destes devia ter? O qual seria responsável perante os alemães.
Ufak bir şey ve önemi yok
Surpreendente como algo tão pequeno pode determinar tanto.
Başka bir şeyin önemi yok.
É tudo o que interessa.
Bir önemi yok.
Isso não importa.
Aramız biraz açılıyormuş gibi geldi. Ama önemi yok, aptalca bir şeydi.
Pensei que estavas a fingir mas, não interessa eramos estupidos.
Hangi ülkeden, hangi renkten olduğunun önemi yok. Sen bir Bruce Lee hayranı oldun.
Não importava a sua cor, de que país era... você era um fã de Bruce Lee.
Ne yaptığımın bir önemi yok Dean.
Não interessa o que eu faço, Dean.
Nereli olduğunun önemi yok, oraya gittiğinde yeni bir başlangıç yapabilirsin.
Não importa donde vens, quando chegas lá podes sempre começar de novo.
- Adının bir önemi yok.
- Não interessa.
Onun sesiydi. Ama önemi yok. Çünkü uçakta bir sorun vardı.
O avião não estava a obedecer ao seu comando.
Kimin kimi siktiğinin bir önemi yok. Anlamıyor musun?
Não importa quem está a lixar quem.
önemi yok 397
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65