English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Biri bana

Biri bana Çeviri Portekizce

4,679 parallel translation
Biri bana nerede dev bir salata çatalı bulabileceğimi söyler mi?
Alguém sabe onde consigo arranjar um garfo de salada gigante?
Biri bana bir dondurma makinası borçlu.
Alguém me deve uma máquina de sorvete.
Biri bana bunları kaldırtmamı teklif etseydi çok sevinir ve ona teşekkür ederdim.
- Sim. Se me oferecesse algo do género, ter-me-ia curvado e agradecido.
Polislerden biri bana kartını verdi.
Um dos polícias deu-me um cartão.
Kimse yok mu? Biri bana bir yardım eli uzatırsa, çok mutlu olacağım.
Uma mãozinha aqui seria muito apreciada.
Normalde biri bana adamın arazi aracını kaldırdığını söylese ona uçup gitmesini söylerdim ama gördüklerimden sonra hiçbir şey imkansız değildir.
Normalmente, se alguém me dissesse que um tipo levantou uma carrinha, eu mandava-o logo curtir a bebedeira, mas após tudo que eu vi... Nada é impossivel.
- Biri bana yardım etsin!
- Alguém me ajude!
- Biri bana çağrı mı attı?
- Alguém me chamou?
Biri bana yardım etsin!
Socorro! Ajudem-me!
Biri bana bir şeyi yapamayacağımı söylerse onlara aksini kanıtlarım.
Quando me dizem que não consigo fazer uma coisa, provo-lhes que estão errados.
Biri bana Chandler'i bulsun!
Alguém que me traga a Chandler!
- Biri bana yardım etsin! Lütfen!
- Alguém me ajude, por favor!
Biri bana bir ip getirsin.
arranjem-me uma corda.
Daha fazla baskı gerek. Biri bana yardım etsin!
Preciso de mais pressão.
- Tamam lütfen biri bana söyler mi...
- Muito bem, alguém que me diga...
Biri bana sormalıydı!
E alguém devia perguntar-me sobre isso!
Biri bana biraz para verecek kadar iyi olduğumu düşündü.
Alguém achou que era bom que chegue para me pagar algum dinheiro por isso.
Doğrudan olayların geçtiği yere geldiler. Ve biri bana şunu sordu.
Vieram da cena do crime e um deles perguntou-me :
Biri bana herkesin neden bahsettiğini... söyleyebilir mi?
Poderá alguém dizer-me do que estão todos está a falar?
Biri bana bir kalem el işi kağıdı ve yaldızlı tutkal getirsin!
Tragam-me marcadores papel para planos de construção e alguma cola de brilho!
Bana komplo kuranlardan biri de sensin.
- Foi você que me tramou.
Bana kalırsa tam da yardıma ihtiyacı olan biri.
A mim parece-me exactamente alguém que precisa de ajuda.
Bana bunun o casus oyunlarından biri olduğunu söyle Natasha.
Diz-me que este é um dos teus jogos de espionagem, Natasha.
Bana oldukça sağlam biri gözüktün Dean Winchester.
Pareces bastante rock para mim, Dean Winchester.
Biri suçu bana yıkmak için oraya koymuş olmalı.
Alguém colocou isso lá só para me incriminar.
Hayır, bana kalemi batırmasaydın, bunların hiç biri olmayacaktı.
Nada disto teria acontecido se vocês não me têm picado.
Seni temin ederim ki Wujing diye biri gerçekten var ve bu işi bana verdi.
Asseguro-lhe que o Wujing é bastante real, e contratou-me.
Doktor bana kötü niyetli biri gibi gelmiyorsunuz.
Doutora... sabe, não consegue transmitir-me a ideia que é uma pessoa maldosa.
Bana onlar olmadan önce nasıl biri olduğumu hatırlattığın için teşekkürler.
Obrigado por me recordares de quem era antes de eles aparecerem.
Bu işleri sonradan öğrenen biri değilim o yüzden lütfen bana yalan söyleme.
Não estou no meu melhor. Por favor, não me mintas.
Konu benim iyi biri olmam ve senin bunu bana söylemen.
Tem a ver com o eu ser um bom homem
Bana senin gençliğini anımsatıyor tığ gibi, "hep ben" demekten başka bir şey bilmeyen biri.
Ela me lembra de ti quando eras jovem, uma magricela completamente egocêntrica.
Bana iyilik borcu olan biri.
Uma pessoa que me deve um favor.
Bu kadar çok hap yutması belki kafa yapmak içindi ama uyanmamayı siklemeyen biri gibi geldi bana.
Ele para usar isso tudo, talvez fosse apenas para ficar pedrado, mas soa mais a alguém que realmente não está preocupado em acordar.
Acaba nasıl biri olduğunu anlatır mısın bana?
Poderia dizer-me como ele é?
Bunlardan biri babam, ona soramam çünkü muhtemelen ikinizi de öldürür veya belki de sadece bana. ibret olsun diye üçümüzü öldürür.
Uma é o meu pai, e não posso perguntar-lhe, porque ele matava ambos. Ou se calhar, até os três, para me ensinar uma lição.
Bana inanıyorlar çünkü büyük paralar konusunda hesap verebilen biri değilim.
Porque eu não me vendo por aí.
" Sevdiğim biri bir keresinde bana karanlık dolu bir kutu vermişti.
" Alguém que eu amo um dia deu-me uma caixa cheia de escuridão.
- O kötü biri Margaux bana çok acı çektirdi.
- Ele é um homem mau, Margaux, e ele trouxe imensa dor.
- Ama sen bana arabayı sahibinden başka biri kullanmış olabilir mi diye sorduğunda parmak izi bulabilmek için her yeri araştırdım ama bir şey bulamadım.
- Mas, quando me perguntaste se havia hipótese de alguém além do dono estar a conduzir, procurei em todo o lado e não encontrei impressões digitais.
Spor salonundaki biri bu gruptan bahsetti. Bana da iyi bir fikir gibi geldi.
O tipo da academia mencionou o grupo, e achei uma boa ideia.
Fakat bana inanmak zorundasın. Ben yuva yıkan biri değilim.
Tens de acreditar em mim, eu não sou uma destruidora de lares.
Serserinin biri telefonumu çaldı, fotoğrafları buldu, ve şimdi bana şantaj yapıyor.
Um cretino qualquer encontrou o meu telemóvel e agora está a chantagear-me.
Yardımcılarımdan biri dün bana geldi. Kızlarla biraz elleştiğini söyledi.
Uma das minhas ajudantes disse que ele foi abusado.
Sistemle başa çıkıp bana bir bebek bulabilecek biri varsa o da sensin.
Se alguém consegue dar a volta ao sistema e encontrar uma criança... és tu.
Sana bana olmaz. Böyle zayıfçana biri lazım.
É para alguém magro, não é para ti.
Avrupa pasaportu bulunan biri gerekti bana.
Do que eu precisava era de um testa-de-ferro com um passaporte europeu.
Bu da bana Mason'ın her zamanki uç fikirlerinden biri gibi geldi.
Isso parece-me outra perspectiva extrema do Mason.
İnan bana, aradığı kişiyi bulmuş biri olarak söylüyorum. Abartılmış bir konu bu.
Acredita em mim, alguém que teve o tal, é sobrestimado.
Bana birden bire olgun ve sorumluluk sahibi biri olduğunu mu söylüyorsun?
Estás a tentar dizer-me que, de repente, ficaste madura e responsável?
O bana ait olduğu için çok şanslıyım. Vlad gibi sizin de sizi yola sokacak bir ruh eşiniz yoksa bile, an azından kibar, saygın, dedikodu ve züppelikten, sürtüklükten ve zorba olmaktan uzak biri olmayı hak ediyorsunuz.
Tenho muita sorte em ter a minha, mas, se não temos uma alma gémea, por Vlad, o mínimo que merecemos é a bondade e dignidade, e algo mais original do que um boato,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]