Burada da yok Çeviri Portekizce
681 parallel translation
Burada da yok.
Mais depressa!
Burada da yok.
Também não está aqui.
Zannedersem burada da yok.
Ele não está aqui agora.
Burada da yok!
Aqui também não.
Burada pek arkadasimiz da yok,...
E realmente não temos amigos aqui, por isso...
Burada buna göz yumamam. Sigara yoksa konuşmak da yok.
Não vou admitir estas coisas aqui.
Burada olsam da, yatmadan önce içmemen için neden yok.
O facto de estar aqui não é motivo para não tomares uma bebida.
Ben burada, karım da Paris'te iken yaşamamın imkanı yok.
Já viu, a minha mulher em Paris, eu aqui.
Burada yeryüzüne ait hiçbir şey yok.
Nada aqui vem da terra.
Burada da olmasına gerek yok.
Não precisamos de outro aqui.
Alexander burada, yeterli askeri, parası ya da tedariki yok elinde araziden başka bir şey yok.
Aqui, Alexandre, com pouco dinheiro, suprimentos e homens... Sem opção senão sair.
- Burada yenen ya da yenilen yok.
- Não há vitoriosos ou vencidos.
Burada da bir şey yok.
E aqui também não.
Burada da bize yer yok.
Não têm lugar para nós.
Ve burada toz almak da yok! Ve kapıyı sen açmayacaksın.
E não quero que abra a porta.
Burada da birşey yok, Frank
Nada também, Frank.
Anne, cidden, şunu burada da yapmana lüzum yok.
Mãe, sinceramente... - Você não tem que fazer isso aqui agora.
Bandonun davulcusunun dul karısı burada. Hey, Atın bir kulağı yok!
Vamos passar pela viúva do tambor da banda, com o casaco do marido.
Geceler burada çok uzun. Yapacak da pek bir şey yok.
As noites aqui são longas, e temos de nos ocupar.
Dağda ateşimiz yok. Peki aşağıda, burada bir ateşimiz olamaz mı?
Não temos fogueira no monte, mas porque não fazemos uma aqui em baixo?
Bombalarınıza açık şekilde burada kalacak, şehir yerle bir olduğunda... halkı da ölecek çünkü onları tahliye etmeye vakit yok.
Continua aqui, aberta às vossas bombas e quando for destruída, quando o povo estiver morto porque não houve tempo de evacuar,
Burada da isim yok.
Aqui também não tem nome.
Tanrım, burada da hiç esinti yok.
Meu Deus! Aqui fora também não corre uma brisa!
Burada ana caddenin ortasinda dikilip... pis ayaklarina bakmaya hiç niyetim yok!
Não tenciono ficar no meio da rua principal, a ver os teus pés sujos!
Senin gibilere burada ihtiyacımız yok.
Não precisamos da tua laia por aqui.
Burada görevli değil, gücü yok. Bulsa da davayı sana devredecektir, doğru mu? Bu doğru.
não é?
Burada birşey yok. Ve burada da birşey yok.
Não há aqui nada e aqui também não.
Evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say... kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın...
considera-te parte da mobília não temos muito p'ra dar mas o que temos partilhamos aqui ninguém é mais do que o outro mas há sempre chá p'ra todos e tem o rolo da massa à mão quando o senhorio aparecer considera-te um amigo não queremos confusão já pensámos e podemos afirmar considera-te um de nós. considera-te em casa considera-te da família simpatizámos tanto contigo que se vê que nos vamos entender
kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanımız kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki artık kendini... artık kendini bizden say!
considera-te em casa considera-te da família simpatizámos tanto contigo que se vê que nos vamos entender considera-te instalado como parte da mobília não temos muito p'ra dar mas o que temos partilhamos aqui ninguém é mais do que o outro mas há sempre chá p'ra todos e tem o rolo da massa à mão quando o senhorio aparecer considera-te um amigo não queremos confusão já pensámos e podemos afirmar considera-te... considera-te um de nós!
Ağaç olmadığı için burada tabut da yok.
Não há caixões aqui, visto que não há madeira.
Hatta gözaltında olduğunu bildirme zorunluluğum da yok. Ulusal Güvenlik yasalarına göre bir terörist tehdidi olarak burada tutulabilirsin.
Segundo a Lei de Segurança Nacional você pode ficar detido aqui... indefinidamente, como uma ameaça terrorista.
Burası Silver Bell Burada gümüş de yok çan da.
CHEGOU A SILVER BELL ( SINO DE PRATA ) MAS NÃO TEMOS SINO NEM PRATA.
Bu da savaş demektir. Bu savaş, birçoğumuza göre her ne kadar başka ülkelerin demokrasisini kurtarmayı amaçlıyorsa da burada, Amerika'daki demokrasiyi yok edecektir.
E isso implica guerra, uma guerra que, na opinião de muitos de nós, embora concebida para salvar a democracia no estrangeiro, irá seguramente destruí-la aqui na América.
Ayrıca, burada Lang'da, bu türlü şeyleri dert etmeye ihtiyacımız yok.
Para além disso, aqui não nos preocupamos com essas coisas.
Burada hiçbir şey yok. Damarlarda da bir sorun yok.
Não há ali nada, nem nenuma deslocação vascular.
Bu doğru, fakat bir adam özgürlüğün olmadığı bir yere gönderildiyse, Burada da özgürlük yok demektir.
Mas se alguém é livre e o mandam embora, para onde não há liberdade, é porque então, nem aqui há liberdade!
O burada yok, Bernard da yok.
Não sei dela e do Bernard também não.
Ama, burada Rowan Morrison'ın ölüm kaydı yok, demek oluyor ki, pek tabii, defin ruhsatı da yok.
Mas não há registro da morte de Rowan Morrison, o que significa, claro está, que não há certidão de óbito.
- Burada kimse yok da ondan.
- Porque não está cá ninguém, só isso.
- Annen burada yok da ondan.
- A tua mäe näo está cá para o fazer.
Bu gece bizimle burada olan politikacıları, şov dünyasından.. .. ve spor dünyasından ünlüleri tanıtmaya vaktimiz yok.
Não tenho tempo de apresentar todas as personalidades da política, dos negócios e do desporto que aqui se encontram.
Asya'da... burada savaş falan yok.
Na Ásia... aqui não há nenhuma guerra.
Burada da kimse yok.
Também não tem ninguém.
Belki de burada doğan zencilerle, Afrika'da doğanlar arasında o kadar fark yok.
Talvez não haja diferença entre alguns negros nascidos cá... e aqueles nascidos em Africa.
Bir varlığı o hakkından alıkoymak, burada, ceza gezegeni Entra'da hapsetmek... ya da ana gezegen Ellna'da özgür bir adam olmaktan alıkoymak, evrendeki tüm uygarlıkların uğruna savaştığı... temel amaçlardan birini yok etmek olacaktır.
Tirar este direito a um ser, esteja ele encarcerado neste planeta-prisão de Entra ou seja ele um homem livre no planeta-mãe de Ellna, é destruir um dos princípios básicos pelo qual civilizações de todas as galáxias lutaram.
Ya orada ya da burada. Başka bir yer yok.
- Para que onde mais iria ele?
Özel bir sorun olarak burada atmosfer çok fırtınalı, ve daha aşağıda katı bir dünya yüzeyi yok ve çok sıcak.
Há um problema especial, a atmosfera é turbulenta, e lá no fundo, antes mesmo de chegarmos à superfície, está muito calor.
Dolayısıyla ben burada... saf bir şekilde kitabımı okurken, yanımdan geçerken... dönüp bana selam veren ve büyük babasının köstekli saatine bakıp... zamanı tam olarak belirleyen bir bahçıvan da olmadı. Kısacası Mösyö Poirot bende tanığın T'si bile yok.
Enquanto eu estava lendo tranquilamente o meu livro, não cheguei a ver qualquer jardineiro, com relógio de bolso a registar a hora, assim, Monsieur Poirot, eu não tenho nenhum álibi.
Kullanıcılara inancınızı... itiraf etmeye devam eden sizler, burada her zamanki standart... eğitimi almaya başlayacaksınız. Bu da yok edilmenizle sonuçlanacaktır.
Os que continuarem... a profetizar a crença nos Utilizadores, receberão o treino padrão e sub-padrão, que resultará na sua eventual eliminação.
Burada da bavul yok.
Também näo há malas aqui.
- Bir sigara da bana ver kardeş. - Burada sigara yok mu?
- Dê-me outro também.
burada da 32
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73