Daha yaklaş Çeviri Portekizce
1,198 parallel translation
Biraz daha yaklaşın, cam kapıyı göremiyorum.
Aproxime-se mais um pouco. Não consigo apanhar a porta.
Daha yaklaş.
- Aproxime-se.
Sebebi ne olursa olsun, kuralı her ihlal ettiğinde Hanson'a bir adım daha yaklaşırsın.
Não importa o motivo, sempre que o quebramos, aproximamo-nos do Hanson.
Harcadığın her dakika, ölüme bir dakika daha yaklaşıyorum.
- Volta depressa. Cada minuto que passa é um minuto mais próximo da morte.
Danny'nin yanına bir daha yaklaşırsan... sana kendi kalbini yediririm.
Se voltas a aproximar-te do Danny, dou-te cabo do canastro, Cameron.
Biraz daha yaklaş.
Aproxima-te mais dele.
Küreye biraz daha yaklaş.
Aproxima-te mais do globo.
O mühürlerden her biri açıldıkça, Kıyamet bir adım daha yaklaşıyor.
Com cada um desses selos quebrados o apocalipse está perto. Oh, realmente?
3 gemi daha yaklaşıyor.
Mais 3 naves se aproximam.
Çok ciddi zarar gördük. Onarımları bitirmeye çalışıyoruz, ama bir fırtına daha yaklaşıyor.
Tentaremos fazer os reparos mas há outra tormenta a caminho.
İskele ve sancaktan 3 gemi daha yaklaşıyor.
Mais 3 naves estão se aproximando a bombordo e a estibordo.
Çatıya biraz daha yaklaş haydi.
Ele vai saltar do terraço!
Biraz daha yaklaş.
Aproxima-te mais.
Eğer biraz daha yaklaşırsa, çekimsel stres kaplama zırhımızı, kâğıt gibi yırtar.
Vai causar um stress gravimétrico, se chegar mais perto. Está rasgando a cobertura de nosso casco.
Biraz daha yaklaş.
Apenas um pouco mais próximo.
Daha yaklaş.
Mais perto.
Darryl, biraz daha yaklaş.
Aproxima-te um pouco mais, Darryl.
Ve çok basit bir şekilde... Pozitif yüklü döteryumlar, paladyum katotlar tarafından çekilince, birbirlerine kenetlenirler. Bunların milyonlarcası gittikçe birbirine yaklaşır, ve daha sonra kaynaşırlar.
E muito simplesmente, quando " "deuterons" " de carga positiva são atraídos para o cátodo de paládio, amontoam-se lá, ficando no cátodo milhões deles, cada vez mais juntos, onde se fundem, gerando energia em forma de hélio.
Bu daha çok, insani bir yaklaşım, Doktor.
É uma opinião muito humana, Doutor.
- Evet, sanırım öyle. Sence kadınlar daha çok beyinsel erkekler daha çok bedensel olarak mı yaklaşıyorlar?
Achas que os homens são mais carnais e as mulheres mais mentais?
Bir daha bize yaklaşırsan seni öldürürüm.
Se te aproximares de nós, mato-te.
Şiddet içermeyen yaklaşım muhtemelen daha iyi sonuç verir.
Uma abordagem não-violenta é provavelmente melhor.
Daha incelikli bir yaklaşım düşünüyordum.
Estava a pensar numa aproximação mais subtil.
Sizi uyarmalıyım ki, eğer geminiz Triad çözüme kavuşmadan daha fazla yaklaşırsa, otomatik savunma sistemimiz onu yokedecektir.
Fica avisado. Se a sua nave se aproximar mais, antes da conclusao da Tríade, o nosso sistema de defesa automatizado destruí-la-a.
- Yaklaşık iki saat daha... doğuya doğru.
São mais duas horas... para Este.
Steve ile konuşsan daha iyi... Yaklaşık 72 saattir durmaksızın çalışıyor yerinde olsam dikkatli olurum.
Tens de falar com o Steve, e ele está com duas directas.
Yaklaşık sizin yaşlarınızda,.. .. belki biraz daha büyükler.
da sua idade talves um pouco mais velhos.
Yaklaşık 500 feet uzunluğunda İnsanların bile hareket ettirdiği - 50 ton veya daha fazla ağırlığa sahip bazı büyük kaya parçalarını içerirler.
Com aproximadamente 500 pés de altura, elas contêm alguns dos maiores pedaços de pedra já transportadas por seres humanos... com até 50 toneladas ou mais.
Ben ise, daha dengeli bir yaklaşımı seçtim.
Enquanto eu... bem, optei por uma abordagem mais equilibrada.
Bilinçli yumurta bakımının bir sırrı daha! Bir kap dolusu kaynar su ve yaklaşık sekiz dakika.
Outro segredo de cuidados escrupulosos.
Yaklaşırsan kokusunu daha iyi alabilirsin. "
Queres aproximar-te, para o cheirar melhor? "
Daha önce yaklaşık 67 defa sen ve Carrie, ben ve Marie ile birşeyler yapar mıyız diye sordum ama her zaman çok meşgul oluyordunuz.
Perguntei-te prai umas 67 vezes se tu e a Carrie queriam fazer alguma coisa em conjunto comigo e a Marie, e tu estás sempre ocupado.
Yani, bazen kanunların arkasında durmak kolay olmuyor, fakat gün be gün, oraya daha da yaklaşıyorsun
Bem, por vezes não é fácil de manter a lei, mas para lá caminhamos um dia de cada vez.
Veya daha direkt bir yaklaşım deneyebiliriz.
Ou podemos tentar uma aproximação mais direta.
Üç tane daha Kyrian gemisi yaklaşıyor.
Mais 3 naves Kyrianas em aproximação.
12 daha gemi yaklaşıyor.
Mais 12 se aproximando.
Yüzeye 11,000 kilometre. Eğer daha fazla yaklaşırsak yanarız.
Nós estamos a 11.000 kilometros da superfície, se chegarmos mais perto, seremos incinerados.
Daha önce buradayken, yaklaşık olarak bir yıldır, takip ettiğim bir adamı yakaladım.
Quando estive aqui antes, estava localizando aquele homem durante quase um ano.
Şimdi daha da yaklaşıyorum ve kamuflajını daha da arttırmaya çalışıyor.
Agora estou me aproximando, então ele decide melhorar ainda mais o seu disfarce.
Kızkardeşine daha da yaklaş.
Encosta-te mais à tua irmã.
Her zaman, "Önce ateş et, sonra ateş et biraz daha ateş et herkes ölünce birkaç soru sor" yaklaşımın gerekmiyor.
"disparar primeiro, disparar mais um pouco... e depois, quando estão todos mortos, tentar fazer 1 ou 2 perguntas".
Daha da yaklaş.
Aproxima-te.
Ve insan bu konuda cimri olamıyor... çünkü daha otantik oldukça... hayalinizdeki görüntünüze daha da yaklaşıyorsunuz.
E, nestas coisas, não se deve ser avarenta. Porque nós ficamos mais autênticas quanto mais nós nos parecemos... com o que sonhamos que somos.
Daha hızlı... Ufka yaklaşırken hızlan!
Mais rápido, depois suba
Termosfere yaklaşıyorlar. Bir başka filo daha fırlatın.
- Estão se aproximando da termosfera.
Muhtemelen Kuiper Kemeri'nin içinde, Güneş Sistemi'ndeki herhangi bir bölgedekinden daha çok cisim vardır. Yani, orası Güneş sistemi'ndeki en kalabalık bölge ama bunu yaklaşık 10 yıI öncesine kadar bilmiyorduk.
É a zona mais populada, mas há dez anos atrás não a conhecíamos.
Io Jüpiter'in etrafında dönerken, bir noktada Jüpiter'e normalden çok daha fazla yaklaşıyor.
Io, ao circular Júpiter, aproxima-se mais perto num ponto que no outro.
Daha da yaklaş.
Não, mais perto.
Bir daha sen veya çatlak arkadaşlarından biri yanıma yaklaşırsanız
Se você ou algum dos seus lunáticos amigos se aproximar de mim...
Bizim bulunduğumuz yer yaklaşık 10.000 metrekare. Bunun 3 veya 4 katı daha büyük bir yere ihtiyacımız var.
Temos 2 mil metros quadrados e precisamos do triplo ou quádruplo.
Biraz daha sola. Yaklaşıyorsun.
Estás perto... continua.
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaşık olarak 54
yaklaştın 55
yaklaşma bana 41
yaklaşıyorsun 21
yaklaşık 2 18
yaklaşık 1 43
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
yaklaştın 55
yaklaşma bana 41
yaklaşıyorsun 21
yaklaşık 2 18
yaklaşık 1 43
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi misin 168
daha iyi olacak 29
daha sonra gel 18
daha sonra da 30
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi misin 168
daha iyi olacak 29
daha sonra gel 18
daha sonra da 30
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi olurdu 21
daha ne olsun 43
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi olurdu 21
daha ne olsun 43
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha sert 154
daha ne 26
daha erken 68
daha fazlası değil 36
daha ne istiyorsun 109
daha iyi oldu 16
daha önce hiç 44
daha ne 26
daha erken 68
daha fazlası değil 36
daha ne istiyorsun 109
daha iyi oldu 16
daha önce hiç 44