Duydun işte Çeviri Portekizce
119 parallel translation
Duydun işte, zavallı küçük, sinsi hırsız.
Ouviste-me, és um ladrãozeco.
Duydun işte, duymadın mı?
Já ouviste falar nisso, não ouviste?
- Duydun işte.
Apenas o que disse.
- Duydun işte.
- Ouviste bem.
Duydun işte. Hala benim yardımıma ihtiyacın olmadığından emin misin?
Perante isto, continuas certo de näo precisar da minha ajuda?
Evet çoçuğum, Arkadaşını duydun işte.
Meu filho, agora ouviu de seu amigo.
Adamı duydun işte.
Não ouviste o que o homem disse, cabrão?
- Beni duydun işte.
! - Ouviste-me!
Evet duydun işte. ... işinin tarifi bu.
Tu sabes, esse papel onde escreve quanto tens que pagar.
Duydun işte.
Pronto, já disse.
Duydun işte. Jess ile arandaki sorunlar benim hatamdan kaynaklanmıyor.
Os teus problemas com a Jess... não são culpa minha.
Anneni duydun işte, başın belada. Şimdi kenara çeker misin?
- Além de advogado, também sou notário, portanto eu próprio despacho isto.
Duydun işte. Yıldızım.
Ouviu, sou uma estrela.
Duydun işte, yürü.
Ouviste, arranca.
Ama onu duydun işte.
Sim, mas ouviste o que ele disse.
Tamam duydun işte gidelim
Era tudo o que precisava ouvir. Estás pronta para ir?
Duydun işte, düşündüğüm bu!
- É isso, que pensas. - Tu me ouviste-me, é o que eu penso.
- Duydun işte, beni gördü.
- Sim, ela viu-me.
Duydun işte.
- Sim, ouviste bem.
Duydun işte.
Ouviste.
Duydun işte.
Tu ouviste-me.
Hey! Kadını duydun işte.
Ouviu a mulher.
İşte az ve öz olarak duydun, Danny.
Em poucas palavras, é isso Danny.
Kapalı dediysek kapalı işte. Duydun mu?
Quando está fechado, está fechado para todos.
- Duydun işte, bitti.
- Isso mesmo.
Orayı. İşte, duydun mu?
Aí, ouviste isso?
Duydun işte.
- Sim, numa casa de passe.
- Duydun mu? İşte orada!
Vejo-o todas as noites.
İşte. Duydun mu?
Ouviu?
- İşte duydun. Mardukas'ın ta kendisi.
- Jonathan Mardukas de carne e osso.
İşte duydun.
Aí tens.
İşte bunu illk önce benden duydun.
Esta ouviste de mim em primeira mão.
Tamam mı? İşte duydun.
Ouviste o que eles disseram :
Duydun işte.
Não lhe toques.
- İşte bu! Bunu duydun mu, anne?
É isso mesmo!
Şimdi, benden duydun işte.
Estou eu a dizer-te, agora.
Duydun işte.
- Ouviste bem.
İşte, önerimizi duydun.
Ouviram a nossa proposta.
Manahbai, işte başarı yolu nedir bilmiyorum fakat, aşk konusunda böyle oluyor saçmalık, aşk konusunda böyle yapıyormuş, duydun mu?
Manubhai, eu não sei como se constrói negócio Mas o amor de certeza que é construído assim O amor é construído assim!
Duydun işte.
Ouviste-me.
İşte Duydun mu?
É isso! Você ouviu isso?
Duydun işte.
- Já ouviste.
- Duydun işte. Yasaklıyorum.
Proíbo.
- Duydun mu? İşte beklediğin an!
- É a tua oportunidade.
Gördün mü? Bunu diyoruz işte. Duydun mu Dwight?
É disto que estamos a falar, ouviste, Dwight?
İşte, işte. Yine, duydun mu?
De novo, ouviu?
Duydun işte.
Ouviram-me!
Sen bir dadıya ihtiyaç duydun ve işte dadı burada
Que precisava de uma ama, e a ama está aqui.
Kimden duydun? - Birilerinden işte.
- Vá lá, quem disse isso?
İşte. Duydun mu?
Ouvis-te isso?
- Duydun işte!
Tu não percebes?
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117