Istedi Çeviri Portekizce
21,152 parallel translation
O'nu eve götürmeni istedi.
Ela mandou-te levá-la para casa.
Çok fazla para istedi.
Ele cobrou-me a mais.
Bundan dolayı gelmeni istedi.
É por isso que ele te queria aqui.
Kısa bir şarkı söylemek istedi.
Ela queria cantar uma cançoneta.
- Babam böyle istedi.
É o que o meu pai esperaria de mim.
- Buna kadeh kaldırmamızı istedi.
- Ele nos fez brindar a isso.
Bu yüzden Kuzey İrlanda'ya gitmemi istedi.
Por isso me pediu que fosse à Irlanda do Norte.
Ayrılmayı karısı istedi.
Ela partiu porque quis.
Londra gazeteleri bugün bir kez daha Buckingham Sarayı'nı arayıp Prenses Margaret ile Albay Townsend arasındaki ilişki dedikoduları hakkında bilgi almak istedi. Dünyanın her yerinden gazeteler fotoğrafçılarını gönderip
Enquanto os jornais pedem novamente uma declaração do Palácio de Buckingham esclarecendo os boatos sobre o romance entre a princesa Margaret e o capitão Townsend, editores de jornais do mundo inteiro mandaram fotógrafos para examinar o rosto de Townsend em busca de uma pista.
Kim bir öğretmendi sonra bana olan ilgisini kaybetti ve sadece Sandy ile takılmak istedi.
A Kim era professora e depois ela perdeu o interesse em mim e só queria passar o tempo com a Sandy.
Vakit geçirmek istedi benle.
- A moça queria sair comigo.
Eve ne istedi?
O que é que a Eve queria?
Jennifer ne demek istedi sence?
O que achas que a Jennifer quer dizer?
Sonra da beni savaş ve daha birçok konuda uyardı. Kamplarda yaptığım şeyleri o istedi.
E depois alertou-me da guerra do que me pediriam para fazer nos campos.
Ama bunu almanı istedi.
Mas queria que ficasses com isto.
Seni bulmamı istedi.
Disse que tinha de o vir encontrar.
- - Donald Cooperman özellikle mi benden istedi?
Donald Cooperman solicitou-me a mim especificamente?
- Savaşmak istedi.
Ele queria lutar.
Elizabeth kim olduğumuzu ona söylememizi istedi bense istemedim.
A Elizabeth quis dizer-lhe quem nós somos, e eu não queria.
Hiçbir şey olmamış gibi bir bira daha istedi.
A pedir outra cerveja como se não tivesse acontecido nada.
Evet, muhtemelen Amerikan sevgisini yemesini istedi.
Os organizadores do festival baniram o uso dos telemóveis, há uns anos porque um homem fez o mesmo e ficou ferido.
Ama çocuklar oynamak istedi, o yüzden birkaç dakikalığına durduk, sonra da...
Mas as meninas queriam brincar, portanto parámos uns minutos e depois continuámos...
Hayatta kalma ihtimali yüksek sağlıklı bir Amerikalı kız istedi. Hem kızını hem torununu kaybetmek tetikleyici olabilir, ama hayatı boyu stres kaynağı olduğundan eminiz. Evet.
Queria uma menina americana saudável, que tivesse mais hipóteses de sobreviver.
Eski ekibi bir araya getirmeye çalışıyordu sanırım beni de dahil etmek istedi.
O Levi passou por aqui ontem à noite.
Buraya geldi ve teknemizde olmuş bir kaza hakkında konuşmak istedi.
Ele passou por aqui e queria falar sobre um acidente que tivemos com o nosso antigo barco.
Cooperman gene beni mi istedi?
O Cooperman pediu-me a mim outra vez?
Tommy Gregson, sana beş dakika vermemizi istedi.
O Tommy Gregson pediu-nos que lhe déssemos cinco minutos.
Joe, onunla bu kitaplar üzerine çalışmamı istedi.
Ele convidou-me para trabalhar com ele naqueles livros.
Bürodan bir arkadaşından dosyaların kopyalarını istedi.
Pediu cópias de vários processos a um colega do FBI.
İki hafta sonra Ajan Underhill, onun 2004'teki kaybına dair dosyaların tüm kopyalarını istedi.
Duas semanas depois, o Agente Underhill pediu cópias de todos os ficheiros sobre o desaparecimento dela em 2004.
Bay Cooperman istenilen tüm belgeleri hazırlamamı istedi.
O Sr. Cooperman pediu-me para preparar todas as respostas às constatações.
Yayın iznini imzalamamı istedi ama imzalamadım.
Queria que eu assinasse uma autorização, mas não o fiz.
Benden onun adına bir şarkı yazmamı istedi ve bende onu kırmadım.
A Cher pediu-me para apresentar esta canção que escrevi para esta ocasião.
Yani eğer bu seni rahatlatacaksa Peng bizi de öldürmek istedi.
Quer dizer, o Peng também nos tentou matar, se serve de consolação.
Jason'a bakmaya geldi sanırım ama benimle konuşmak istedi...
Julguei que ele queria ver como estava o Jason, mas ele queria falar comigo...
Evet, Mike nakil isteğinden bahsedip evrakları doldurmamı istedi.
Sim, o Mike falou da transferência e pediu-me para tratar da papelada.
Birlikte akşam yemeği yemek istedi çünkü konuşmamız gerekiyormuş.
Ela quer encontrar-me para jantar hoje, porque precisamos de conversar.
Ed'e FBI anılarını anlattırmış olmalı, ne kadar sayıldığını görünce de kendisi için istedi.
O Ed deve ter-lhe contado histórias sobre ser do FBI, e viu o respeito que ele tinha, e também quis para si.
Evet, Martin bıçağı yapanı takip etti, ondan bir tane kendisi için yapmasını istedi, ve adam şöyle dedi, uh...
O Martin encontrou o criador de facas, pediu que lhe fizesse uma, e o homem disse... "Posso fazê-la."
- Gelip seninle bir iki dakika konuşmak istedi o kadar.
- Este é o Billy. - Ele só quis vir aqui e falar contigo um pouco.
Kevin, Dylan'ı pek sevmedi ve benimle yalnız buluşmak istedi.
O Kevin não aceitou bem o Dylan e quer falar comigo sozinho.
O sıralarda işi ilerletmek istedi ve bir süre bir internet sitesi yönetti. İzinsiz şekilde videolar yayınladı... Bu, yetenek anlaşmasına aykırıydı.
Naquela altura ela queria fazer e fez de facto um site não autorizado durante um tempo, publicando os vídeos infringindo os contratos, e passei-me.
Adalind benden Diana hakkında bir şeyler bulmamı istedi.
A Adalind quer que eu descubra qualquer coisa sobre a Diana.
Sonra Yılan Gözü Çocukları'yla ilgili bilgi almak istedi.
Depois perguntou pelos Snake Eye Boys.
Pekâlâ. Geri kalanını açıkça anlamamız için soruyorum. Neredeyse arabana ulaşacaktın, Kevin Chang yanına geldi ve cüzdanını istedi.
Só para ficar tudo bem claro, quando estava a chegar ao carro, o Kevin Chang pediu-lhe a carteira?
Ve ailesini geçindirmek istedi.
E queria deixar algo à família.
Sizinle teknede ilk görüşmemizden sonra Stoltz denen o adam geldi ve uyuşturucu kaçırmamız için anlaşma yapmak istedi.
Depois de termos falado pela primeira vez consigo sobre o barco, esse tipo, o Stoltz, apareceu para nos tramar com um negócio de droga.
Bay McBride Karl Stoltz hakkında bilgi alabilmem için onunla yatmamı istedi.
Bill... o Sr. McBride pediu-me para dormir com o agente de modo a conseguir informações do Karl Stoltz.
Donald koltuğundan edileceğini anladı kişisel eşyalarını almamı istedi.
Bem, o Donald imagina que ele irá ser destituído, por isso pediu-me para recolher algumas das suas coisas pessoais.
Hades, benden üç isim seçip mezar taşlarına kazımamı istedi.
O Hades disse-me para escolher três nomes e esculpi-los nas lápides.
Bunun olmasını istedi. Neden?
Ele queria que isto acontecesse.
istediğim 46
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29